"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2649 E., 2024/190 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Kısmen Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/408 E., 2021/400 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil ve alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin yurtdışında yaşadığını, Türkiye'de yatırım amacıyla taşınmaz alım satımı yapması için davalı ...'na vekaletname verdiğini, dava konusu 1366 parsel sayılı taşınmazın satışı hususunda talimat vermemesine rağmen davalı ...'ın vekalet görevini kötüye kullanarak taşınmazı davalı ...'e onun da diğer davalı ...'a satış suretiyle devrettiğini, temliklerin kısa aralıklarla yapıldığını, müvekkiline herhangi bir bedel ödenmediğini, davalıların el ve işbirliği içerisinde hareket etmek suretiyle müvekkilini zarara uğrattıklarını ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, mümkün olmadığı takdirde taşınmaz bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili; müvekkilinin davacının talimatı üzerine dava konusu taşınmazı davalı ...'e satış suretiyle devrettiğini, satış bedelini 10.000,00 ve 60.000,00 Avustralya Doları olarak davacıya banka yoluyla gönderdiğini, diğer davalılarla tanışıklığı ve işbirliği olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... ve davalı ... davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 19.11.2019 tarihli ve 2017/250 Esas, 2019/576 Karar sayılı kararıyla; vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 15.09.2021 tarihli ve 2020/459 Esas, 2021/1260 Karar sayılı kararıyla; davalı vekil Gökhan'ın dava konusu taşınmaz bedeli olarak davacıya gönderdiğini savunduğu 60.000 Avustralya Doları'nın ödeme tarihi itibariyle 131.628,00 TL'ye tekabül ettiği ve açıklama içermediği, dava konusu taşınmazın temlik tarihi itibariyle değerinin 239.898,75 TL olduğu, davacı ve davalı ... arasında bir çok kez para gönderimi bulunduğu, davalı ...'ın taşınmaz satış bedelini ödediği iddiasını ispatlayamadığı, diğer davalılar ile davalı ...'ın el ve işbirliği içerisinde hareket ettikleri iddiasının da davacı tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun davalı ... yönünden kabulüne, İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle, davalılar ... ve ... yönünden davanın reddine, davalı ... hakkındaki davanın bedel yönünden kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 21.09.2023 tarihli ve 2022/7646 Esas, 2023/4728 Karar sayılı kararıyla; hükmüne uyulan bozma kararı uyarınca araştırma ve inceleme yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, davacı vekili ve davalı ... vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediği ancak davalı ... vekilinin temyiz itirazları yönünden karar bozularak yeniden kurulan hükümle davanın ... ve ... yönünden reddine karar verilmesine rağmen davacının vekalet ücreti yönünden sorumlu tutulmamasının hatalı olduğu belirlenerek karar bozulmuştur.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının, tüm davalıların birlikte hareket ettiğini ve davalı ... ile Filiz'in kötü niyetli olduğunu ispatlayamadığı, tapu iptali ve tescil talebinin ve dolayısıyla bu davalılar hakkındaki davanın reddine, davalı-vekil Gökhan'ın ise taşınmazın satış bedelini davacıya ödediğini ispatlayamadığından, bu davalının bedelden sorumlu tutulması gerektiği kanaatine varıldığı belirlenerek, davalılar ... ve ... hakkındaki davanın reddine, davalı ... hakkındaki davanın bedel yönünden kabulü ile 239.898,75 TL'nin 31.03.2016 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; davanın muvazaa nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğunu, satışın emlakçı aracılığıyla yapıldığı belirtilmesine rağmen buna ilişkin delilin dosyada bulunmadığını, Mahkemece "tapuda gösterilen satış bedeli" ile "taşınmazın rayiç bedeli" arasında fahiş fark bulunmasının tek başına muvazaayı kanıtlamayacağının belirtildiği, taşınmazın sözde satış bedeli olan 70 bin AUD ile tespit edilen gerçek bedeli olan 239.898,75 TL arasında 90 bin TL fark olduğunu, eksik incelemeye dayalı karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
Davalı ... vekili temyiz başvuru dilekçesinde; dosya içeriğine sunulan para dekontlarında görüldüğü üzere davaya konu gayrimenkulün satış işleminin yapılmasından 2 saat sonra müvekkilin satış bedelini davacının hesabına havale ettiğini, tek hatanın havalede açıklama yazılmaması olduğunu, ilk kararda 60.000 Avustralya dolarının arazi bedeli olarak kabul edilip gayrimenkulün satış bedelinden düşülmesi gerektiği belirtilmişse de Bursa Bölge Adliye Mahkemesince bilirkişi tarafından verilen raporda belirtilen bedel üzerinden gerekli mahsup yapılmaksızın karar verdiğini, kararın bu yönden bozulmasını gerektiğini, en azından müvekkilin yaptığı ödemenin düşürülmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre, taraflar arasındaki davanın vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil, bunun mümkün olmaması halinde ise bedelin tahsili istemine ilişkin olduğu belirlenmiştir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 504/1 inci ve 506 ncı maddeleri
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2nci, 3 üncü, 6 ncı ve 1023 üncü maddeleri,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı, 326/1 inci ve 323/1-ğ maddeleri,
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı ve Bölge Adliye Mahkemesince bozma kararına uyulmak suretiyle 37.984,81 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ...'e verildiği anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekili ve davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalı ...'a yükletilmesine, harç peşin alındığından temyiz eden davacıdan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.04.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.