"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1452 E., 2023/1828 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kulu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/751 E., 2023/171 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... ... ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların murisi ...'ün kayden maliki olduğu Konya ili Kulu ilçesi Yaraşlı Mahallesinde kain 110 ada 13, 111 ada 6 ve 119 ada 10 parsel sayılı taşınmazları 02.03.2010 tarihinde kızı olan davalı ... ...'e satış suretiyle temlik ettiğini, bu işlemlerin gerçekte bağış mahiyetinde olup asıl amacın muvazaalı işlemlerle davalı dışındaki mirasçıları mirastan mahrum bırakmak olduğunu, murisin söz konusu taşınmazları sağlığında kullanmaya devam ettiğini, murisin çocukları arasında bir taksim yapmadığını, murisin söz konusu taşınmazı satmasını gerektirecek bir ihtiyacı olmadığı gibi davalının da bu taşınmazları satın alabilecek maddi imkanının bulunmadığını, tapuda gösterilen satış bedelinin gerçek değerin çok altında olduğunu belirterek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının davacıların miras payları oranında iptali ile davacılar adına tescilini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı vekili 29.11.2021 tarihli dilekçesiyle; dava konusu 119 ada 10 parsel sayılı taşınmazın dava tarihinden bir gün sonra 24.11.2021 tarihinde davalı ... ... tarafından dava dışı ...'e temlik edildiğini, ...'in Yaraşlı köyünde ikamet etmekte olup mahallenin yerlisi olduğunu ve 119 ada 10 parsel sayılı taşınmazın muristen davalı ... ...'e temlikinin muvazaalı olduğunu bildiğini, davalı ve yeni malikin işbirliği içerisinde olduklarını belirterek yeni malik ...'in davaya dahil edilmesini talep etmiştir.
II.CEVAP
1.Davalı ... ... vekili cevap dilekçesinde; davalı ... ile davacıların muris ... ...'ün çocukları olduğunu, murisin 30.10.2021 tarihinde vefat ettiğini, davalının murisin yeme, içme, giyim, barınma, sağlık ve bunun gibi her türlü insani ihtiyaçlarını karşıladığını, yapılan satış işleminin gerçek olduğunu, murisin dava konusu taşınmazlar dışında Yaraşlı köyünde kain 110 ada 26, 116 ada 48, 190 ada 2 ve 190 ada 5 parsel sayılı taşınmazların da maliki olduğunu, mal kaçırma amacı olsaydı bu taşınmazları da devredeceğini, murisin dava konusu taşınmazlardan daha değerli tarlaları ve evi olduğunu, davalının murisi Ankara'da bir onkoloji hastanesine tedavi amacıyla götürdüğünü, bu süreçte murisin tüm kişisel bakımlarını yaptırdığını, davalının tüm hayatı boyunca muris ve eşi ...'nin sağlığı ile ilgilendiğini, bu kapsamda söz konusu temliklerin amacının mal kaçırma olmadığını, murisin kendisi ile ilgilenen ve ihtiyaçlarını karşılayan davalıya duyduğu minnet sonucu söz konusu temlikleri gerçekleştirildiğini, muris ve eşi ...'nin kışları 3 - 4 ay süreyle davalının Kulu'daki evinde kaldıklarını, davalının Ankara'ya taşınmasından sonra ise kışları hep davalının yanında kaldıklarını, davalının her haftasonu murisin Yaraşlı köyünde bulunan evine giderek evin temizliği ve bakımı ile ilgilendiğini, muris ve eşi ...'nin yaklaşık üç yıl önce davacı ... ...'ün Konya'daki evine gittiklerini ancak adı geçen davacının eşinin ve kızının murisin öksürmesi nedeniyle murisi evde istemediklerini, bu sebeple muris ve eşi ...'nin o günden beri davacı ... ...'ün evine gitmediklerini, öte yandan murisin Yaraşlı köyünde bulunan 119 ada 5 parsel sayılı taşınmazı davacı ... ...'e bağışladığını, bu bağış neticesinde kadastro çalışmaları sırasında taşınmazın adı geçen davacı adına tescil edildiğini, bu taşınmazın daha sonra 24.02.2014 tarihinde dava dışı üçüncü bir kişiye satıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davalının iyiniyetli 3. kişi konumunda olduğunu, satıcı ile bir yakınlığı olmadığını, taşınmazın gerçek değerini ödeyerek ve tapu kaydına güvenerek taşınmazı satın aldığını, davacının iddia ettiği üzere taşınmazın davalıya devredildiği tarihte davalının henüz 15 yaşında olduğunu, davalının şuan inşaat, yapı, hafriyat işleri yapan ... İnşaat ve Hafriyat adında bir aile şirketleri olduğunu, dava konusu yeri satın almadaki amacının inşaat malzemeleri için depo tesisi yapmak olduğunu, ayrıca davalının taşınmazın bulunduğu mahallede yatırım amaçlı başkaca taşınmazlar da aldığını, davacının muvazaa iddiasını üçüncü kişi konumundaki müvekkiline karşı ileri sürmesini gerektirir yasal koşulların da mevcut olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; murisin dava konusu taşınmazları davalı ...'e değerinin altında bir bedelle satış suretiyle temlik ettiği, davalı ...'ün de dava konusu 119 ada 10 parsel sayılı taşınmazı davalı ...'ye dava tarihinden bir gün sonra değerinin altında bir bedelle satış suretiyle temlik ettiği, murisin dava konusu taşınmazları satmaya ihtiyacının olmadığı, ölmeden önce bakıma muhtaç olmadığı, tarla olan taşınmazları ölene kadar kendisinin ektirdiği ve gelirini aldığı, dava konusu taşınmazların köyde murise ait olarak bilindiği, öte yandan davalının çalışmadığı ve gelirinin olmadığı, 119 ada 10 parsel sayılı taşınmaz açısından ise anılan taşınmazın murise ait olduğunun davalı ... tarafından bilindiği ve adı geçen davalının 119 ada 10 parsel sayılı taşınmaza yakın bir yerde ikamet ettiği, davalı ... tarafından ödendiği belirtilen bedelin taşınmazın değerinin çok altında olduğu belirtilerek dava konusu temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı ... ... vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı ... tarafından murisin bakımının yerine getirildiğine ilişkin savunmada bulunulmuş ise de adı geçen davalı tarafça yapılan bakımın evlatlık ilişkisini aşar boyutta olmadığı, dinlenen tanık beyanlarından murisin temlik tarihi itibariyle özel bakımı gerektiren bir durumunun da bulunmadığı, murisin dava konusu taşınmazlarını satmaya ihtiyacı olmadığı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin de bulunmadığı, bu kapsamda dava konusu taşınmazların mirasbırakan tarafından davalı ...'e temlikinin bedelsiz, muvazaalı ve mirasçıdan mal kaçırma amaçlı olduğu, öte yandan 119 ada 10 parsel sayılı taşınmaz açısından davacıların son kayıt malikini davaya dahil ettiği ve 30.03.2023 tarihli celsede davalı ... yönünden mülkiyet bakımından davaya devam edeceklerini beyan ettikleri, bu durumda davacı tarafın HMK'nın 125. maddesi gereğince seçimlik hakkını davasını dava konusunu devralana karşı devam ettirmek suretiyle kullandığı, dosya kapsamına göre davalı ...'in muris ve davalıyı mahalleden tanıdığı ve taşınmaza komşu taşınmazının olduğu, bu kapsamda davalı ... ...'e yapılan temlikin muvazaalı olduğunu bilen ya da bilmesi gereken kişi konumuda olup 4721 sayılı TMK’nın 1023. maddesi koruyuculuğundan yararlanamayacağı, bununla birlikte davanın kabulüne karar verildiği gözetilerek yargılama giderlerinden davalı ... ... ile 119 ada 10 parseli temlik alan davalı ...'in birlikte sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğu belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak 119 ada 10 parsel için yargılama giderleri yönünden kararın düzeltilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı ... ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
2.Davalı ... ... vekili temyiz dilekçesinde; muris ... ...'ün bakımının yalnızca davalı tarafından gerçekleştirildiğini, diğer çocuklarının murisin bakımı ile hiç ilgilenmediğini, buna karşılık söz konusu bakımın Bölge Adliye Mahkemesi tarafından nazara alınmadığını, muris ... ...'ün Yaraşlı köyünde bulunan ve dava konusu 119 ada 10 parsel sayılı taşınmazın bitişiğindeki 119 ada 5 parsel sayılı taşınmazı davacı ... ...'e bağışladığını, bu bağış neticesinde adı geçen davacının miras payından çok daha fazlasını temlik aldığını, bu konuda açılan tenkis davasının İlk Derece Mahkemesinde görülmekte olduğunu, dava konusu taşınmazların satışının gerçek satış olduğunu, davalının anne babasına yaptığı hizmetin karşılığında bu taşınmazların temlik edildiğini, öte yandan murisin uhdesinde oldukça değerli başka taşınmazların da bulunduğunu murisin amacı gerçekten mal kaçırmak olsaydı bu taşınmazların da temlike konu edileceğini, bu kapsamda murisin amacının mal kaçırmak olmadığının açık olduğunu, davalının murisi Ankara'da bir onkoloji hastanesine tedavi amacıyla götürdüğünü, bu süreçte murisin tüm kişisel bakımlarını yaptırdığını, davalının tüm hayatı boyunca muris ve eşi ...'nin sağlığı ile ilgilendiğini, bu kapsamda söz konusu temliklerin amacının mal kaçırma olmadığını, murisin kendisi ile ilgilenen ve ihtiyaçlarını karşılayan davalıya duyduğu minnet sonucu söz konusu temlikleri gerçekleştirildiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir
3.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; davalı ...'e karşı usulünce açılan bir dava bulunmadığını, davacı tarafın 30.03.2023 tarihli celsedeki beyanının seçimlik hakkın kullanılması olarak yorumlanarak davalı hakkında hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, davalının dava konusu 119 ada 10 parsel sayılı taşınmazı satın alırken iyi niyetle hareket etmediğinin ispatlanamadığını zira davalının inşaat ve hafriyat işleriyle iştigal ettiğini, bu konularda faaliyet gösteren bir aile şirketinin bulunduğunu, dava konusu taşınmazın alınmasındaki amacın da inşaat malzemeleri için bir depo tesisi yapmak olduğunu, davalının aynı yerde yatırım amaçlı birçok taşınmaz aldığını, dava konusu taşınmazın satış için davalı dışında başka kişilere de teklif edildiğini, pazarlıkların yaklaşık bir hafta sürdüğünü, anlaşmaya varılan 470.000 TL satış bedelinin banka aracılığıyla ödendiğini, dava konusu taşınmazın davalı ...'e devredildiği tarih itibariyle davalı ...'nin 15 yaşında olduğunu, taşınmazın davalı ...'e temlikinden bu yana yaklaşık 11 yıllık bir süre boyunca herhangi bir niza yaşanmadığını, davalı ...'nin taraflar arasındaki davalar hakkında herhangi bir bilgi sahibi olmadığını, davalının aynı köyden olmasının, taşınmaza yakın bir yerde işyerinin bulunmasının ve murisle aynı köyde ikamet etmesinin aynı yerden taşınmaz almasına engel teşkil etmeyeceğini, bilirkişi raporunda belirtilen değerlerin fahiş olduğunu ve bu konudaki itirazların değerlendirilmediğini, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede davalı tarafından alınan taşınmazların ve davalı ...'e ödenen bedele ilişkin dekonta yönelik araştırma yapılmadığını, davalı tanığının dinlenmemesi nedeniyle hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, murisin gerçek iradesinin mal kaçırmaya yönelik olmadığını, taraflar arasında devam eden davaların bekletici mesele yapılması gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.
1.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 03.04.1940 doğumlu muris ...'ün 30.10.2021 tarihinde ölümüyle geriye mirasçı olarak eşi ..., davacı çocukları ... ve ... ..., davalı kızı ..., dava dışı kızı ... ile kendisinden önce ölen oğlu ...'ın çocukları ..., ... ve ...'ın kaldığı, muris ...'ün kayden maliki olduğu Konya ili Kulu ilçesi Yaraşlı Mahallesinde kain 110 ada 13, 111 ada 6 ve 119 ada 6 parsel sayılı taşınmazları 02.03.2010 tarih ve 747 yevmiye numaralı resmi senet ile davalı kızı ...'e satış suretiyle temlik ettiği, 119 ada 6 parsel sayılı taşınmazın ifraz sonucunda 119 ada 10 parsel numarasını aldığı ve yargılama sırasında 24.11.2021 tarih ve 10138 yevmiye numaralı satış işlemiyle davalı ...'e temlik edildiği anlaşılmıştır.
2. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... ... ve davalı ... vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... ... vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı; 26.858,89 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına, 783,49 TL
bakiye onama harcının ise temyiz eden davalı ... ...'den alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.