"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/744 E., 2023/1391 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Hak düşürücü süreden ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bozova 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/329 E., 2023/349 K.
Taraflar arasındaki mera kaydının iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davalı Hazine yönünden hak düşürücü süre nedeniyle reddine, davalı ... ve davalı ... yönünde pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; Şanlıurfa ili, Bozova ilçesi, ... Mahallesi 150 parsel sayılı mera vasıflı taşınmaza davacıların kadimden beri zilyet olduklarını, Kaymakamlık tarafından 21.12.2020 tarihinde yapılan keşif ile taşınmazın mera vasfında olduğunu öğrendiklerini, vakit kaybetmeden itirazda bulunulduğunu, tutanağa göre taşınmazın senetsizden geldiğini, davacıların malik olduğu komşu155 ve 156 parsel saylı taşınmazların vergi kaydına dayalı tespit gördüğünü, dolayısı ile 150 parsel ile ilgili yapılan kadastro çalışmasının bir çok yönden eksik ve yok hükmünde olduğunu, taşınmazda 50 yıllık ağaçların dikildiği ve imar-ihya yapıldığını ileri sürerek taşınmazın mera kaydının iptali ile davacılar adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine; davanın reddi savunmuştur.
Dahili davalı ...; taraflarına husumet düşmediğini, mera vasfının kazandırılması ve sonrası işlemlerin Kurum tarafından yapılan idari işlemlerden olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... duruşmada yer alan beyanında; dava konusu taşınmaza ilişkin kadastro çalışmalarının üzerinden uzun bir zaman geçtiğini, hak düşürücü sürenin dolduğunu beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın 150 parsel olarak mera vasfı ile tescil edildiğini, davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde öngörülen 10 yıllık sürede açılmaması nedeniyle Hazineye açılan davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine, belediyelerin taşınmaz ile ilgisi bulunmadığı belirlenerek Belediyeler bakımından davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Türk Medeni Kanunu'nun 713/3 üncü maddesi gereğince husumetin Hazine ve ilgili kamu tüzel kişilere yöneltildiğini belediyeler bakımından kurulan hükmün usul, yasa ve içtihatlara aykırı olduğunu, Mahkemece hiçbir delil tartışılmadan, toplanmadan davanın hak düşürücü süreden reddine karar verildiğini, 150 parsel hakkında yapılan kadastro çalışmasının eksik ve hatalı olduğunu, vergi ve zabıt kayıtları uygulanmadan bilirkişi ve muhtar beyanı ile tutanak düzenlendiğini, bu dava bakımından hak düşürücü sürenin geçerli olmadığını, araştırma yapılmadan davacıların zilyetliğinde bulunan 150 parsel sayılı taşınmazın mera hükümlerine tabi kılınarak köye tahsisine dair işlemin yok hükmünde olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu Şanlıurfa ili, Bozova ilçesi, ... köyü 150 parsel saylı taşınmazın 08.08.1975 tarihinde yapılan kadastro çalışmasında "köy merası" vasfı ile ... Köyü Tüzel Kişiliği adına tespit gördüğü ve tespitin 10.01.1976 tarihinde kesinleştiği, tutanağın kesinleştiği tarih ile davanın açıldığı 21.03.2022 tarihi arasında 3402 sayılı Yasa'nın 12/3 üncü maddesinde belirlenen hak düşürücü sürenin geçtiği ve meraların mülkiyetinin Hazineye, kullanım hakları ise taşınmazın sınırları içinde bulunduğu köy ya da Belediyeye ait olduğunu, mera vasfıyla sınırlandırılan taşınmazlar hakkında açılan davalarda husumetin Hazine'nin yanında ilgili Köy ya da Belediye Tüzel Kişiliğine yöneltilmesi zorunlu olduğu belirlenerek davacılar vekilinin istinaf itirazının kamu düzeni bakımından kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın hak düşürücü süre nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz başvuru dilekçesinde; istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Kadastro sonucu; Şanlıurfa ili, Bozova ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 150 parsel (yeni parsel 122 ada 34) sayılı taşınmazın köy merası vasfı ile ... Köyü Tüzel Kişiliği adına tespit gördüğü ve tespitin 10.01.1976 tarihinde kesinleştiği, davanın ise Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 21.03.2022 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.05.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.