"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/129 E., 2023/462 K.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; dava dilekçesinde sınırları belirtilen tescil harici taşınmazı 25 yılı aşkın zamandır davacının zilyet ettiğini öne sürerek davacı adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu uyuşmazlığa ilişkin tescil davasını kabul etmediklerini, davanın husumet nedeniyle reddine ve husumetin Dulkadiroğlu Belediye Başkanlığına yöneltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı Hazine vekili davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 21.10.2014 tarihli ve 2012/513 Esas, 2017/6308 Karar sayılı kararı ile; zilyetlikle kazanım şartları davacı lehine oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, (A1) harfi ile gösterilen 4.897,23 metrekare ve (A4) harfi ile gösterilen 1.335,62 metrekarelik yerin davacı adına ev ve bahçesi vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 10.10.2017 tarih 2015/21370 Esas, 2017/6308 Karar sayılı kararıyla; Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanlığına husumet yöneltilmesi gereğine değinilerek hüküm bozulmuştur. Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, (A1) harfi ile gösterilen 4.897,23 metrekare ve (A4) harfi ile gösterilen 1.335,62 metrekarelik yerin davacı adına ev ve bahçesi vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Karara karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili temyiz yoluna başvurmuştur.
B. İkinci Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 19.10.2020 tarih 2018/3687 Esas, 2020/4449 Karar sayılı kararıyla; aktif dava ehliyeti bulunup bulunmadığının belirlenmesi, hava fotoğrafları incelenmesi, üç kişilik ziraat bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri bilirkişisi ve fen bilirkişi ile yeniden keşif yapılması ve senetsiz araştırması yapılmasına değinilerek hüküm bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; zilyetlikle kazanım şartları davacı lehine oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, (A1) harfi ile gösterilen 4.897,23 metrekare ve (A4) harfi ile gösterilen 1.335,62 metrekarelik yerin davacı adına ev ve bahçesi vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; imar-ihya ve malik sıfatıyla zilyetlik koşullarının oluşmadığını, 1985 yılına ait hava fotoğrafına göre taşınmazın hali arazi vasfında olduğu, 1999 yılı hava fotoğrafına göre tarım arazisi olduğu belirtildiğine göre dava tarihine kadar zilyetlikle kazanım için yeterli sürenin geçmediğini öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastro sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın tescili talebine ilişkindir.
1. Kadastro sonucunda Kahramanmaraş ili, Dulkadiroğlu ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan taşınmaz 1963 yılında boşluk olarak tescil harici bırakılmıştır.
2. Mahkemece, zilyetlikle kazanım şartları davacı lehine oluştuğu kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, dava konusu taşınmazın sınırında bulunan komşu 110 ada 8 parsel sayılı taşınmaz mera olduğu halde mera araştırması yapılmamış, komşu taşınmazın bulunduğu yerde mera tahsis çalışması yapılıp yapılmadığı sorularak varsa mera tahsis kayıtları, belgeleri ve mera tahsis haritası getirtilmemiş, bozma öncesinde incelenen 1985 yılına ait hava fotoğrafında kullanım olmadığı, bozma sonrasında incelenen 1978 yılına ait hava fotoğrafında kullanımın olduğu belirtildiği ve bozma sonrasında 1985 yılına ait hava fotoğrafı incelenmemiş olup bozma öncesi ve sonrası alınan harita ve jeodezi raporları arasında çelişki oluştuğu, 1978 yılına hava fotoğrafına bakıldığında kullanıma ilişkin emare bulunmadığı anlaşılmış, öte yandan dosya arasına getirtilecek komşu parsellere ait tutanaklar ve dayanağı kayıtlar ile denetlenmediği, bu anlamda arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi vasfıyla zilyetliğine ne zaman başlanıldığı hiçbir tereddüte yer bırakmayacak şekilde tespit edilmeden hüküm kurulması cihetine gidildiği anlaşılmıştır.
3. Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, dava konusu taşınmazın sınırında bulunan taşınmazlara ait kadastro tespit tutanakları, varsa dayanağı kayıtlarla (tapu kaydı, vergi kaydı gibi) birlikte getirtilmeli, taşınmazların kadastro tespiti kesinleşmişse güncel tapu kayıtları getirtilip dosya arasına alınmalı, komşu 110 ada 8 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili mera tahsis çalışması yapılıp yapılmadığı araştırılarak varsa mera tahsis kayıtları, belgeleri ve mera tahsis haritası getirtilmeli, dava tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ile temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları Harita Genel Müdürlüğünden getirtilip dosya arasına alınmalı, bundan sonra dava konusu taşınmazın bulunduğu köyde ve komşu köylerde ikamet eden yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ile teknik bilirkişi huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır.
4. Yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmazın öncesinde kime ait olduğu, kim tarafından ne sıfatla ve ne şekilde kullanıldığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, mera parseli ile arasında sınır bulunup bulunmadığı sorulmalı, beyanlar arasında oluşacak çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı, komşu taşınmazların varsa dayanak kayıtlarının taşınmazın yönünü ne okuduğu belirlenmeli, Mahkeme hakiminin taşınmazın niteliğine ve fiziksel özelliklerine ilişkin ayrıntılı gözlemi tutanağa geçirilmeli; teknik bilirkişiden keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, kayıt kapsamlarını gösterir krokili rapor aldırılmalıdır.
5. Ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan komşu parsellerle karşılaştırmalı olarak dava konusu taşınmazın niteliği, toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve kullanım durumunun ne olduğunu, komşu mera parseli ile arasında ayırıcı bir sınır bulunup bulunmadığını belirten, değişik yönlerden taşınmazın sınırlarını gösterecek şekilde çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye dosya arasında bulunan hava fotoğrafları ve uydu fotoğrafarı üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini, imar-ihyaya konu edilip edilmediğini, imar-ihya edilmişse ihyanın tamamlandığı tarihi açıklar ve önceki raporlar arasında çelişkileri giderecek şekilde rapor alınmalı; bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup kararın bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın Kahramanmaraş 2. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
25.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.