"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1000 E., 2020/1204 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/ Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sarıkamış Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/222 E., 2018/197 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili; Kars ili, ... ilçesi, ... köyü 118 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, Toprak Tevzi Komisyonu çalışmasında 1362 ve 1363 parsel sayısında sınırlandırılarak Hazine adına kayıtlandığı halde tablendikatif listesi dikkate alınmadan kadastro tesbitinde senetsizden davalı adına tesbit ve tescil edildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ...; çekişmeli taşınmazın kadastro çalışmaları öncesinde ve hali hazırda kendisinin zilyetliğinde olduğunu, evveliyatında Toprak Tevzi Komisyonu tarafından atalarına verilen, kadastro çalışmaları sırasında da bu kişiler adına tesbit ve tescil gören yerlerden olduğunu, taşınmazın 20 yıldan fazla süreyle kendisi ve babası tarafından kullanıldığını belirtip davanın reddini savunmuş; diğer davalılar savunma getirmemişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; çekişmeli taşınmazın tarım arazisi vasfında olduğu, zilyetlikle mülk edinme koşullarının davalı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı Hazine vekili; kararın eksik ve yetersiz bilirkişi raporu ile soyut, dayanaksız, gerekçesiz yerel bilirkişi beyanlarına dayandığını, toprak tevzi komisyonunca yapılan çalışmalar sonucu taşınmazın Hazine adına kaydedildiğini, kadastro sırasında tablendikatif listesi ve eski tapu kayıtlarının dikkate alınmadığını, dinlenen yerel bilirkişilerin yaşları nazara alındığında Hazine adına oluşan tapu kaydı tarihinden geriye doğru iktisap sağlayan süreye ilişkin zilyetliği bilmelerinin mümkün olmadığını, ölen şahıslardan mirasçılarına kaldığı beyan edilmesine rağmen taksimin araştırılmadığını, davalı adına aynı çalışma bölgesinde kayıtsız ve belgesizden taşınmaz tescil edilip edilmediğinin yöntemince araştırılmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; çekişmeli taşınmazın 1964 yılında yapılan toprak tevzi çalışmalarında 245 parselin ifrazı sonucu 1362 ve 1363 parsellere ayrıldığı ve toprak tevzi suretiyle dağıtıldığı, yapılan dağıtım sonucu 1362 parselin Hazine adına 1363 parselin ise ... adına tapuya bağlandığı ancak 3402 sayılı Kanun'un 46/2 nci maddesi uyarınca toprak tevzi suretiyle dağıtılan taşınmazların Hazineye ait tapu kaydının oluşum tarihine kadar aralıksız ve nizasız malik sıfatıyla 20 yıldan fazla süreyle zilyet edinilmesi halinde zilyet lehine tescil olunacağı ve zilyetlikle iktisap koşullarının eklemeli zilyetlik yolu ile davalılar lehine oluştuğu, kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı Hazine vekili, istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 46 ncı maddeleri
3. Değerlendirme
Kadastro sonucunda; Kars ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 118 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 18.11.1969 tarih, 167 sahife numaralı tapu kaydı dayanak alınarak ve "Toprak Tevzi Komisyonunun yaptığı çalışmada 1363 parsel sayısında sınırlandırıldığı, taşınmazın ... oğlu ... zilyetliğinde iken 1999 yılında ...'a haricen hibe ettiği" edinme kısmında açıklanmak suretiyle ... oğlu ... adına tespit ve tapuya tescil edildiği, ...'ın ölümü üzerine taşınmazın mirasçıları olan davalılara intikal ettiği kayıtlarla sabittir.
Dava konusu taşınmaz, 4753 sayılı Kanun uyarınca oluşturulan tapu kaydı esas alınarak kaydın oluştuğu tarihe kadar davalı yararına iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davalı adına tespit edilmiş olup bu şekilde oluşan tapu kayıtlarının kapsamında kalan yerlerin, tapu kaydının oluştuğu tarihe kadar zilyetleri yararına iktisap koşullarının gerçekleşmesi halinde zilyetleri adına tescile karar verileceği 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 46/1 inci maddesinde düzenlenmiştir. Bu durumda, anılan Kanun maddesi uyarınca, tapu kaydının oluştuğu tarihe kadar davalı taraf yararına zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması gerekeceği açıktır.
Somut olayda; Mahkemece, çekişmeli 109 ada 126 parsel sayılı taşınmazda davalı taraf lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 46/1 inci madde koşullarının oluştuğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de bu hususta yeterli araştırma ve inceleme yapılmamıştır.
Belirtmelik tutanağında taşınmaza uygulanan vergi kaydının dosya içerisine getirtilmediği, taşınmaza komşu olup belirtmelik tutanağında 273 parsel numarası ile yer alan 118 ada 25 parsel sayılı taşınmazın mera vasfında olduğu anlaşılmakla davaya konu taşınmaz hakkında yöntemince mera araştırmasının yapılmadığı, dosya içerisine getirtilip incelenen hava fotoğraflarının yetersiz olduğu, eksik ve denetime elverişsiz bilirkişi raporlarının hükme esas alındığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; dava konusu taşınmaza ilişkin tevzi tapu kaydının oluştuğu tarihten 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı, tarihleri açıkça yazılarak Harita Genel Müdürlüğünden temin edilmeli, çekişmeli taşınmazın belirtmelik tutanağında uygulanan vergi kaydı dosya içerisine getirtilmeli; sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için taşınmaz başında refakate alınacak elverdiğince yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek aynı köy ve komşu köyler halkından ayrı ayrı üçer kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi, önceki keşfe refakat eden bilirkişiler dışında belirlenecek 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin ne olduğu, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başladığı, taşınmazın kim tarafından ne zamandan beri kullanıldığı, daha önceki keşifte dinlenen mahalli bilirkişi beyanlarında adları geçen Bilal Şimşek ve Zekiye Şimşek'in dava ile bir bağlantısının bulunup bulunmadığı, taşınmazın kamu orta malı niteliğinde mera, yaylak gibi yerlerden olup olmadığı, meradan sökülerek elde edilip edilmediği, mera yönünde genişleyip genişlemediği belirlenmeli, çekişmeli taşınmazın belirtmelik tutanağında uygulanan vergi kaydının mahalli bilirkişiler aracılığı ile zemine uygulanıp kapsamı belirlenmeli, kadastro paftası ile tevzi paftası çakıştırılmalı, keşifte alınan beyanlar komşu parsellerin tutanak ve dayanağı kayıtlar ile denetlenmeli; ziraat bilirkişisi kurulundan çekişmeli taşınmazın önceki ve mevcut niteliğini, toprak yapısını, eğimini, bitki desenini ve komşu parseller ile nasıl ayrıldığını açıklayıp tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın değişik yönlerden ve özellikle komşu mera parseli ile müşterek sınırının bulunduğu bölümden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisine taşınmazı kapsayan hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak dava konusu taşınmazın hava fotoğraflarında gösterilmesi istenilmeli, taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğunu ve arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını belirten, komşusu mera parseli ile çekişmeli taşınmazın yerlerinin ve sınırlarının özellikle belirtildiği ayrıntılı rapor alınmalı; açıklanan şekilde yapılan uygulama sonunda taşınmazın mera vasfında olup-olmadığı, meradan sökülerek kazanılıp-kazanılmadığı belirlenmeli, öncesi mera olan taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğin, süresi nereye ulaşırsa ulaşsın hukuken değer taşımadığı göz önünde bulunadurulup tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Değinilen hususlar göz ardı edilerek hüküm kurulması doğru değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Temyiz eden davacı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 22.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi