"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/956 E., 2023/1322 K.
HÜKÜM/KARAR : Süreden Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çal Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/120 E., 2022/92 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; Denizli ili, Çal ilçesi, ... Mahallesi 159 ada 93 parsel sayılı taşınmazın 17.09.1993 yılında gerçekleştirilen kadastro çalışmaları sırasında orta malı olarak davalı Hazine adına tespit ve tescil gördüğünü, dava konusu taşınmazın davacının babası ...nin 1965 yılından beri zilyet ve tasarrufunda bulunduğunu, 10.01.1987 tarihli satış senedi ile zilyetliği teslim aldığını, taşınmazın davalı adına tescil edildiğini Çal Kaymakamlığı tarafından kendisine idari para cezası geldiğinde öğrendiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin 19.10.1993 tarihinde kesinleştiği, 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın kamu orta malı olarak tescil edilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, taşınmazın davacı tarafından imar ve ihya edildiğini, kadastro tutanaklarının incelenmesinde hangi kanaatle bu taşınmazın kamu orta malı vasfıyla tescil edildiğine ilişkin ayrıntılı bir beyana yer verilmediğini, o dönemde taşınmazın davacının tasarrufunda olduğu ve tarımsal olarak kullanıldığını, Mahkemece taşınmaz başında keşif icra edilmesi ve tüm deliller toplandıktan sonra hüküm kurulması gerektiğini, salt 10 yıllık hak düşürücü süre gerekçe gösterilerek hüküm kurulduğunu, yeterli inceleme yapılmadan karar verildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemişlerdir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafça dava konusu taşınmazın 1965 yılından bu yana babasının ve 1987 yılından beri de kendisinin zilyetliğinde olduğunun iddia edildiği, dolayısıyla davada dayanılan hakkın 1993 yılı olan kadastro tespitinden daha önceki bir tarihte doğduğu ileri sürüldüğünden, davanın anılan yasal düzenlemedeki 10 yıllık hak düşürücü süreye tabi bulunduğu ve bu nedenle tespitin kesinleştiği 1993 yılından başlayan 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; delillerinin incelenmediğini, satış senetleri uyarınca babasının 1965, kendisinin 1987 yılından beri zilyet olduğunu, kadastro tespitinde hukuka aykırı bir şekilde taşınmazın kamu orta malı olarak tescil edildiğini, keşif yapılması ve tüm delillerinin toplanılması gerektiğini, hatalı karar verildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,
3402 sayılı Kadastro Kanun'un 12 nci maddesinin üçüncü fıkrası,
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kadastro sonucunda Denizli ili, Çal ilçesi, ... Mahallesi 159 ada 93 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin 09.07.1993 tarihinde, askı ilanlarının 17.09.1993-18.10.1003 tarihleri arasında yapıldığı, eldeki davanın ise Kadastro Kanunu'nun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrasında düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 09.04.2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.05.2024 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.