Logo

1. Hukuk Dairesi2024/2154 E. 2024/3836 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, kadastrodan sonra geçen süre nedeniyle hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın kadastrosu kesinleştikten sonra Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, davacıların tapu iptali ve tescil ile tazminat taleplerinin reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1046 E., 2024/281 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Kabul - Usulden Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kars 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/83 E., 2021/13 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün değilse tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacılar ile davalıların mirasbırakanlarının Ermenistan'dan göç etmesi üzerine İskân Kanunu uyarınca 1936 yılında taşınmaz edindiklerini, bu taşınmazın 1956 yılında davalıların mirasbırakanı tarafından herhangi bir hukuki nedene dayanmaksızın ... ve ... adlı kişiler adına satış suretiyle tescil edildiğini, davacıların mirasbırakanın tapu kaydı bulunmasına rağmen 1978 yılında kadastro çalışmaları sonucunda taşınmazın yeniden tescil edildiğini, 1956 yılında yapılan tescilin yolsuz tescil olduğunu ileri sürerek dava konusu Kars İli İstasyon Mahallesi 185 ada 10 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına tapu kaydının iptali ile davacıların miras payı oranında adlarına tescilini, bunun mümkün olmaması halinde tazminat talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin geçtiğini, açılan davanın haksız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.Kars 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 25.09.2018 tarihli ve 2018/102 Esas, 2018/537 Karar sayılı kararıyla; Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiş, davacılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 11.03.2020 tarihli kararıyla davacıların tapu iptali ve tescil davasının reddedilmesinde isabetsizlik bulunmamakla birlikte davacıların tazminat talepleri ile ilgili olumlu olumsuz değerlendirme yapılması gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin denetiminden geçen Kars Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1958/27 Esas, 1962/96 Karar sayılı kararından dava konusu taşınmaz maliklerinin paylarını ...'ye satış suretiyle devrettiklerinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın davalıların mirasbırakanı ...'ye satış suretiyle devredildiğine dair hiçbir belge bulunmadığını, davanın kadastro öncesi hukuki nedene dayalı olmadığını, davalıların mirasbırakanı ... adına tescilin yolsuz tescil teşkil ettiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın tesis kadastrosunun kesinleştiği 13.06.1978 tarihi ile davanın açıldığı 07.05.2018 tarihine kadar Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin geçtiği, mülkiyet hakkı bulunmayan davacıların artık bu hakka dayanarak tazminat talep etmesinin de mümkün olmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulması suretiyle davacıların tapu iptali ve tescil ile tazminat istemlerinin hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün değilse tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucu Kars İli İstasyon Mahallesi çalışma alanında bulunan 185 ada 10 parsel sayılı 2.342,16 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydına istinaden 11/12 payla ... oğlu ... ve 1/12 payla ... oğlu ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar dava konusu taşınmazda kendilerinin de miras hakkı olduğu ve kadastro tutanağında ... oğlu ... ve ... oğlu ... adına görünen 1956 tarihli tapu kaydının yolsuz olduğu iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil, mümkün değilse tazminat istemiyle dava açmıştır. Dava konusu taşınmaza ilişkin askı ilanının 11.04.1978-12.06.1978 tarihleri arasında yapıldığı, kadastro tutanak örnekleri ile tapu kayıtlarına göre bu taşınmazlara ait tespitlerin 13.06.1978 tarihinde kesinleştiği, davanın ise Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 07.05.2018 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.05.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.