"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1688 E., 2024/155 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gölköy Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/136 E., 2023/139 K.
Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar dava dilekçelerinde; Ordu ili, Gölköy ilçesi, ... köyünde yer alan 180 ada 42, 39, 17, 15, 14 ve 13 parsel sayılı taşınmazların malikleri olduklarını, kadastro çalışmaları sırasında taşınmazlarının bazı kısımlarının yol olarak gösterildiğini ileri sürerek yol olarak sınırlandırılan kısımların tespitinin iptali ile malik oldukları parsellere eklenilmesine karar verilmesini istemişler, aşamada davacı ... dışındaki davacıların taşınmazlarını ...’a temliki üzerine, ... da yargılamaya katılmıştır.
II. CEVAP
1.Davalı Köy Tüzel Kişiliği; kadastro mahkemelerinin görevli olmadığını, hak iddia edilen kısımların eskiden beri yol olarak kullanıldığını, anılan yolun ... Köyüne bağlı mahalleleri ve köyün diğer köylerle olan ulaşımını sağlayan kadim bir yol olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
2.Davalı ... Belediyesi, dava konusu taşınmazların yetki alanlarında bulunmadığını, kendileri yönünden davanın husumetten reddinin gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Dava Kadastro Mahkemesinde açılmış olup; görevsizlik kararı verilmesi üzerine Asliye hukuk Mahkemesine gönderilmiş, İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarihi ve esası belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazların 2011 yılında yapılan tesis kadastrosu çalışmalarında yol olarak tespit harici bırakıldığı, mahallinde yapılan keşifte mahalli bilirkişi ve tanıkların birbirleriyle uyumlu beyanlarından dava konusu yolun evvelinden beri mevcut olduğu, bu yolun tüm köy halkının kullanımında olduğu, hâlen de aynı şekilde tüm köy halkı tarafından kullanıldığı, jeodezi uzmanı bilirkişinin raporuna göre dava konusu yerlerin 1986, 1990 ve 2012 tarihli hava fotoğraflarına göre yol olduğu, zilyetlik ve imar ihya teşkil edecek herhangi bir kullanım durumunun olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar istinaf dilekçelerinde özetle, eksik inceleme ile karar verdiğini, gerekçeli kararda atıf yapılan bilirkişi raporunun hükme ve denetime elverişli olmadığını, rapora itirazlarının değerlendirilmemesinin, harca ilişkin tespitin gerçeğe uygun olarak yapılmamasının açıkça hukuka aykırı olduğunu, bilirkişi raporlarında tapulu arazilerinin yol olarak nitelendirilmesinin hatalı olduğunu, iptali istenen sınırlandırma alanlarının evveliyatının kendilerine ait mısır tarlası olduğunu, eski tarihli fotoğrafın iddialarını doğruladığını, yolun başı ve sonunun olmadığını, her iki kısmının da kendilerine ait tapu arazisi içinde kaldığını, teknik hususların dışına çıkarak zilyetlik konusunda dahi değerlendirmede bulunulduğunu, sınırlandırmaya konu alanların çimen ile kaplı olduğunu, aktif yol olarak kullanılmadığını, yol olduğu iddia edilen alanın çevresinde yerleşim bulunmadığının resimlerle sabit olduğunu, kendilerinin ve atalarının arazilerinden geçen köylülere izin vermesinin mülkiyet haklarına halel getireceğinin düşünülemeyeceğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemişlerdir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taşınmazın yol niteliğinde olduğu, tarımsal amaçlı üretim yapılmadığı, davacının taşınmaz üzerindeki ekonomik amaca uygun zilyetliğini ispat edemediği, taşınmazda öncesinde de davacının zilyetliğinin bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar temyiz dilekçesinde; eksik inceleme ile karar verildiğini, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmadığını, taşınmazın evvelinin kendilerine ait mısır tarlası olduğunu, yolun başı ve sonu olmadığını, taşınmazın kadim yol vasfında bulunmadığını ve çimenle kaplı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemişlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri,
4721 sayılı TMK'nın 713 üncü maddesinin birinci fıkrası
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması HMK'nın 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın Gölköy Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Samsun Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.05.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.