Logo

1. Hukuk Dairesi2024/232 E. 2025/503 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Murisin, davalıya devrettiği taşınmazın tapu kaydının iptali ve miras payı oranında davacı adına tesciline ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydının oluşum dayanağının, murisin tapulama sırasında tapulama teknisyeni huzurunda verdiği ve imzası tahtında bu yerlerin davalı adına tespitine muvafakatini içeren tek taraflı beyanı olduğu ve taşınmazın davalıya devrini sağlayan bir sözleşme ilişkisi bulunmadığı, muris muvazaasına ilişkin 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının eldeki davaya uygulanamayacağı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/869 E., 2023/1320 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Trabzon 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/145 E., 2023/55 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davacının murisi ...'nun 1448 ada 1 parsel sayılı taşınmazını kadastro çalışması sırasında davalı oğluna devrettiğini, daha sonra bu taşınmaz üzerinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile bir site yapıldığını ve davalı adına çok sayıda daire ve dükkanın kat irtifakı ile tescil edildiğini, daire ve dükkanların bir kısmını satan ya da çocuklarına devreden davalının halen 15 adet bağımsız bölümün maliki olduğunu, muris kadastro tespiti sırasında taşınmazı davalı oğluna sattığını beyan etmiş ise de gerçekte yapılan işlemin satış değil bağışlama olduğunu, muris kız çocuklarından mal kaçırmak için taşınmazı davalıya devrettiğini, murisin dava dışı diğer taşınmazlarını da davalının sattırdığını ve parasını aldığını ileri sürerek 1448 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan A blok; 3, 5, 8, 11, 15, 21, 22 nolu bağımsız bölümler ile B blok; 1, 4, 10, 12 ve 14 nolu bağımsız bölümler ve C blok; 7, 13 ve 14 nolu bağımsız bölümlerin davalı adına olan tapu kayıtlarının davacının miras payı oranında iptali ile aynı oranda davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, mal kaçırma iddiasının doğru olmadığını, davacı taraf ile diğer kardeşlere miras paylarının karşılığının para olarak ödendiğini, davalının bu şekilde diğer mirasçıların miras paylarını ve haklarını devraldığını, muris ...'nun da muvafakat ve iştirakiyle davacının kendi rızasıyla payını devrettiğini ve bedelini aldığını, devir tarihinde murisin Beşirli Mahallesinde bulunan bir taşınmazını sattığını ve bunun parası ile ileride değerlenebilecek bir taşınmaz alınmasını istediğini, davalının da bu parayla İstanbul Yenibosna'dan bir arsa satın aldığını, taşınmazı kız kardeşlerine paylaştırılmak üzere davacı ... adına tescil ettirdiğini, dava konusu taşınmazın devir tarihinde tarım arazisi olduğunu, arazi üzerinde iki katlı eski bir bina bulunduğunu, taşınmaz üzerine site yapıldıktan sonra davanın açıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin kararı ile; muris tarafından tapusuz taşınmazların zilyetliğinin devri suretiyle gerçekleştirilen geçerli işlemlere karşı 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı İçtihatı Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, 05.04.2023 tarihli tashih şerhi ile davalı vekili lehine hükmedilen maktu vekalet ücretinin 314.100,00 TL olarak HMK'nın 304. maddesine göre düzeltilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın kadastro öncesinde de tapulu olduğu, kararın bu yönü ile hatalı olduğu ancak davalı adına tapu kaydının oluşmasının dayanağının murisin tapulama sırasında tapulama teknisyeni huzurunda verdiği ve imzası tahtında bu yerlerin davalı adına tespitine muvafakatini içeren tek taraflı beyanı olduğu, taşınmazın davalıya devrini sağlayan bir sözleşme ilişkisi bulunmadığı, muris muvazaasına ilişkin 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının eldeki davada uygulanamayacağı, dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değerinden davacının miras payına düşen değeri olan dava değerine göre vekalet ücretinin hesaplanması gerektiği gerekçesi ile tarafların istinaf isteğinin HMK’nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca kabulüne, yeniden hüküm tesisi ile davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; Yargıtayın birçok kararında murisin bizzat tapu memurunun önüne giderek beyanda bulunmasının şart olmadığını, her ne şekilde ve her ne yolla olursa olsun murisin iradesinin resmi memura ulaştırılmasının ve bu iradenin tapudaki muvazaalı devir işlemine esas olmasının önemli olduğunun, kadastro tutanağı ile yapılan satış işlemlerinin 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinin belirtildiğini, Bölge Adliye Mahkemesince davacı lehine olan içtihatların dikkate alınmadığını ve bu durumun gerekçesinin açıklanmadığını, devrin muvazaalı olduğunu, murisin ve davalının kız çocuklarından mal kaçırma kastı ile hareket ettiklerini, murisin sağlığında dava konusu taşınmaz dışındaki tüm mal varlığını satması için davalıya verdiğini, davalının, babasının taşınmazlarını satarak elde ettiği para ile kendisine İstanbul'dan çok değerli taşınmazlar aldığını, murisin adına kayıtlı dava konusu taşınmaz dışında bir mal varlığının kalmadığını, tahsis kararı ile vekalet ücretinin davalı lehine artırılmasının da doğru olmadığını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; muris ...’nun 18.07.1980 tarihinde öldüğü, geride dava dışı çocukları ..., ..., ..., ..., ..., ... ile davacı ... ve davalı ... ...’in mirasçı olarak kaldıkları, dava konusu eski 65 parsel sayılı taşınmazın 02.07.1943 tarih, 18 sayılı tapu kaydına binaen muris adına kayıtlı olduğu, murisin taşınmazı 1966 yılında haricen davalı oğluna devrettiği ve bu devre muvafakat ettiğine dair tutanağa imza attığından bahisle taşınmazın davalı adına tapulama çalışması sırasında tespit edildiği, tespitin 30.04.1971 tarihinde kesinleştiği, taşınmazın imar uygulaması ile 1448 ada 1 parsele gittiği, daha sonra tesis edilen kat irtifakı ile dava konusu taşınmazların davalı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup özellikle Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.06.2015 tarih, 2014/1-52 Esas, 2015/1524 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere dava konusu taşınmazın davalı adına tapu kaydının oluşmasının dayanağının murisin tapulama sırasında tapulama teknisyeni huzurunda verdiği ve imzası tahtında tapulama tutanağına alınan taşınmazın davalı adına tespitine muvafakatini içeren tek taraflı beyanı olduğu, taşınmazın davalıya devrini sağlayan bir sözleşme ilişkisi bulunmadığı, muris muvazaasına ilişkin 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının eldeki davaya uygulanamayacağı gözetildiğinde davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 345,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.