Logo

1. Hukuk Dairesi2024/2341 E. 2025/581 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İmar-ıhya ve kazandırıcı zamanaşımı yoluyla Hazine adına kayıtlı taşınmazlar üzerinde mülkiyet iddia edilmesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacıların mülkiyet edinme şartlarını sağlayıp sağlamadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacılar tarafından ileri sürülen imar-ıhya ve kazandırıcı zamanaşımı iddialarının, toplanan deliller ve bilirkişi raporları doğrultusunda kısmen gerçekleştiğinin tespit edilmesiyle, davacıların mülkiyet iddialarının kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da bozmaya uyularak verilen bu hükmün usul ve yasaya uygun olduğunu gözeterek yerel mahkeme kararını onamıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1641 E., 2024/207 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2011/250 E., 2017/104 K.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar, davacılar vekili, davalı Hazine vekili ve davalı ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... vekili dava dilekçesinde; Ankara ili, Etimesgut ilçesi, ... Mahallesinde bulunan 2405 parsel ve çevresindeki taşınmaz bölümlerinin 1958 yılında imar-ihya edilmeye başlandığını ve imar-ihyanın 1960 yılında bitirildiğini, taşınmaz bölümlerinin önce davacının babası tarafından kullanıldığını, daha sonra babasının, sağlığında taşınmazları davacıya verdiğini belirterek Hazine adına tescilli taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini, tescil harici bırakılan taşınmaz bölümlerinin davacı adına tescilini talep etmiştir.

Davacı ... vekili dava dilekçesinde; Ankara ili, Etimesgut ilçesi, ... Mahallesine bulunan 2404 parsel sayılı taşınmazın 1958 yılında imar-ihya edilmeye başlandığını ve imar-ihyanın 1960 yılında bitirildiğini, taşınmaz bölümlerinin önce davacının babası tarafından kullanıldığını daha sonra babasının, sağlığında taşınmazları davacıya verdiğini belirterek dava konusu taşınmazların davacı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar Hazine vekili, ... vekili ve Etimesgut Belediye Başkanlığı vekili davanın reddini istemiş, davalı Hazine vekili çekişmeli taşınmazların Hazine adına tescilini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Ankara Batı 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.03.2017 tarihli ve 2011/250 Esas, 2017/104 Karar sayılı kararı ile; asıl davada davacı ...'in davasının kabulüne, teknik bilirkişi rapor ve krokisinde 2405 sayılı parsel içinde kalan (A1), (B1) ve (C1) harfleri ile gösterilen bölümlerde Hazine tapusunun iptali ile tescil harici bırakılan alanda kalan (A2), (B2), (C2) ve (C3) harfi ile gösterilen bölümler ile birlikte noterlikçe düzenlenen veraset belgesindeki miras hisseleri oranında ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline; birleştirilen davada davacı ...'in davasının kısmen kabulü ve kısmen reddi ile teknik bilirkişilerin krokisinde 2404 sayılı parsel içinde kalan (A) harfi ile gösterilen bölümün tapu kaydının iptali ile tescil harici bırakılan alanda kalan (E1), (E2), (E3), (E4) harfleri ile gösterilen bölümlerin davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, 438 parselde (B) harfi ile belirtilen mavi renk ile taralı 40.634,29 m2, 2403 parselde (D2) harfi ile belirtilen mavi renk ile taralı 475,38 m2, 2403 parselde (D1) harfi ile belirtilen mavi renk ile taralı 16.160,16 m2 ve 439 parselde (C) harfi ile belirtilen taralı olmayan 13.812,05 m2 kısımlara ilişkin açılan davanın ve fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin 16.03.2017 tarihli kararına karşı süresi içinde davacılar vekili, davalı Hazine vekili, davalı ... vekili ve davalı ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 16.10.2018 tarihli kararı ile; taraf vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına ve asıl davada davacı ...’in açtığı davanın kısmen kabulüne, teknik raporda 2405 sayılı parsel için (B1), (C1), (B2), (C2) harfleri ile belirtilen bölümlerinin mülkiyetinin davacı mirasçılarına ait olduğunun tespitine, (A1), (A2) ve (C3) harfleri ile gösterilen bölümlere yönelik davanın reddine, birleştirilen davada davacı ...’in davasının kısmen kabulüne, teknik raporda 2404 parsel için (A) harfi ile gösterilen kısmın davacıya ait olduğunun tespitine, (E1), (E2), (E3) ve (E4) harfleri ile gösterilen bölümlere yönelik davanın reddine, 438 parselde (B) harfi, 2403 parselde (D2), (D1) ve (C) harfleri ile gösterilen bölümlere yönelik karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Bölge Adliye Mahkemesinin 16.10.2018 tarihli kararının süresi içinde davacılar vekili, davalı Hazine vekili ve davalı ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece; 05.12.2013 tarihli bilirkişi kurulu (1 ziraat mühendisi, 1 jeodezi ve fotogmetri harita mühendisi, 1 jeoloji yüksek mühendisi, 1 orman yüksek mühendisi) raporunda dava konusu taşınmazlarda imar-ihyanın 1988-1989 yıllarında tamamlandığının belirtildiği, bu raporun aksi yönünde Yerel Mahkemece ve Bölge Adliye Mahkemesince ziraatçi bilirkişiden rapor alınmadığı halde eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile 18.09.1997 tarihinde kabul edilen imar planı içerisinde kalan taşınmaz bölümleri yönünden davanın kabulüne karar verilmesinin isabetli olmadığı açıklanıp mahallinde üç kişilik uzman ziraat mühendisi eşliğinde yeniden keşif yapılarak dava konusu taşınmazlarda imar-ihyanın yapılıp yapılmadığının, yapılmışsa ne zaman tamamlandığının, yine ziraat yapılıyor ise ne şekilde yapıldığının belirlenmesi, toplanan ve toplanacak delillerin Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.03.1996 tarihli ve 1993/182 Esas, 1996/475 Karar sayılı ilamı da göz önüne alınarak bir arada değerlendirilmesi ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gereğine değinilerek karar bozulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ...'in dava konusu ettiği yerlerin (A1), (B1), (C1) harfleri ile gösterilen bölümlerinin 2405 sayılı parsel içinde, (A2), (B2), (C2) ve (C3) harfleri ile gösterilen bölümlerin tescil harici bölümde kaldığı, yargılama sırasında tamamının imar uygulaması ile Hazine adına tescil edilen imar parseli içinde kaldığı, jeodezi ve fotogrametri uzmanlarından oluşan bilirkişi heyetinin yöntemine uygun olarak eski tarihli hava fotoğraflarının stereoskopik olarak yaptığı inceleme sonunda ibraz edilen rapor ve bozma sonrası alınan ziraat mühendisi kurulunun tarihli raporu esas alındığında davacı ...'in dava ettiği bölümlerden (B1), (B2), (C1) ve (C2) harfleri ile gösterilen bölümler yönünden imar planının onaylandığı, 1997 tarihine kadar 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin dolduğu ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleştiği, davacı ...'in 04.05.1993 yılında açtığı tescil davası sonunda Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.03.1996 tarihli ve 1993/182 Esas, 1996/475 Karar sayılı ilamı ile HMK'nın 409. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına dair verilen karar ile açılan dava sonradan açılmamış sayılmak suretiyle o dava yok sayılmakta, hak düşürücü ve zamanaşımı süreleri işlemeye devam etmediğinden zilyetlik süresini kesmeyeceği, diğer (A1), (A2) ve (C3) harfleri ile gösterilen bölümler yönünden 1978 yılında boş doğal ve tarımsal faaliyet yapılmamış yerler olduğundan imar-ihya ile kazanma koşullarının gerçekleşmediği, davacı ...'in dava ettiği (A) harfi ile gösterilen bölümün 2404 sayılı parsel içinde (E1), (E2), (E3) ve (E4) harfleri ile gösterilen bölümlerin tescil harici yerde kaldığı, yargılama sırasında tamamının imar uygulaması ile Hazine adına tescil edilen imar parseli içinde kaldığı, bu bölümlerden (A) harfi ile gösterilen ve 2404 sayılı parsel içinde kalan bölüm yönünden imar planının onaylandığı 1997 tarihine kadar 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin dolduğu, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinme şartlarının gerçekleştiği, (E1), (E2), (E3) ve (E4) harfleri ile gösterilen bölümlerde imar palanına alınma tarihi esas alındığında 1997 yılından geriye 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığı ve kazanım koşullarının gerçekleşmediği, dava konusu edilen 2404 ve 2405 sayılı parsel ile etrafındaki tescil harici bölümlerin Ankara Büyükşehir Belediye Encümeninin 30.04.2015 tarih ve 1202 sayılı kararı ile onaylanan 85280 nolu parselasyon planında kaldığı ve Ankara Üniversitesine üniversite alanı olarak tahsis edildiği ve Hazine adına tapu kaydı oluştuğu, kamu hizmetine tahsis edilen yerler hakkında şartların gerçekleşmesi halinde tescil kararı verilemeyeceğinden kazanım koşullarının oluştuğu bölümler yönünden mülkiyetin tespitine karar verilmesi gerektiği, her iki davacı yönünden imar-ihya ile kazanım koşullarının oluştuğu gerekçeleri ile 2405 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi ...'un 19.12.2023 havale tarihli raporundaki krokide (B1) harfi ile gösterilen 5.366,37 m2'lik ve (C1) harfi ile gösterilen 8.493,77 m2'lik bölümleri ile krokide (B2) harfi ile gösterilen 5.293,99 m2 ve krokide (C2) harfi ile gösterilen 1.062,21 m2'lik tescil harici yerde kalan bölümlerin mülkiyetinin veraset ilamındaki payları oranında davacı ... mirasçılarına ait olduğunun tespitine, 2404 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi raporundaki krokide (A) harfi ile gösterilen 7.570,64 m2'lik bölümde mülkyetin davacı ...’e ait olduğunun tespitine, bölüm ya da bölümler yönünden davacılar adına mülkiyetin tespitine, imar-ihya ile edinim koşullarının oluşmadığı anlaşılan asıl davada krokide (A1), (A2) ve (C3) harfleri ile birleşen davada krokide (E1), (E2), (E3), (E4) harfleri ile gösterilen bölümlere yönelik davanın reddine, (B) harfi ile gösterilen bölümün 438 sayılı ve (C) harfi ile gösterilen bölümün 439 sayılı, (D1) ve (D2) harfleri ile gösterilen bölümlerin 2403 sayılı parsel içinde kaldığı, davacı ...'in bu parsellere karşı yöntemince açtığı dava bulunmadığından bu bölümler yönünden karar verilmesine yer olmadığına, dava tarihinde dava edilen ve davacılar adına mülkiyet tespitine karar verilen 2405 ve 2404 sayılı parseller içinde kalan bölümler ile tescil haricinde kalan bölümlerin yargılama sırasında imar uygulaması ile Hazine adına 49319 ada 1 nolu parsel altında tapuya tescil edilmesi nedeniyle Hazine yasal hasım olmaktan çıktığından Hazine aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti yükletilmesine, ret edilen bölümler yönünden davalılara vekalet ücreti hükmedilmesine, yargılama giderlerinin kabul ve ret oranında paylaştırılmasına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde:

a. Davanın reddine ilişkin kararın yerinde olmadığını,

b. Dava konusu taşınmaz bölümleri üzerinde davacılar lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde:

a. Verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu,

b. Çekişmeli taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu,

c. Davacılar lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluşmadığını,

d. Dava konusu taşınmazın gerçek değerinin tespit edilmesi gerektiğini,

e. Lehlerine hükmedilen vekalet ücretinin eksik olduğunu,

f. Hazine lehine yargılama giderine hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

3. Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili temyiz dilekçesinde:

a. Davalı ... yönünden husumet nedeniyle red kararı verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki dava, imar ve ihya ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tapu iptali ve tescil ile tescil istemine ilişkindir.

Dava konusu taşınmazlar 1953 yılında yapılan tesis kadastrosu sırasında ekilemez arazi olarak tespit dışı bırakılmış, taşınmaz bölümlerinin bir kısmı davacı Hazinenin ... Köyü Tüzel Kişiliğine karşı açtığı tescil davasının yapılan yargılaması sonunda, Ankara 31. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/601 Esas, 2000/600 Karar sayılı ilamı ile; kadastro tespitinde tapulama harici bırakılan fen bilirkişisinin rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 37.650 metrekare ve (B) harfi ile gösterilen 8250 ve (C) harfi ile gösterilen 23.500 metrekarelik bölümlerin Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, kararın 02.03.2001 tarihinde kesinleşmesi ile tescil kararı verilen bölümler 2403, 2404 ve 2405 parsel numaralarıyla hükmen Hazine adına kayıtlanmıştır. Yargılama sırasında çekişmeli taşınmazları da kapsayacak şekilde Hazine adına kayıtlı 49319 ada 1 parsel sayılı taşınmaz oluşmuş, taşınmaz üzerinde Ankara Üniversitesi Rektörlüğü lehine şerh verilmiştir.

1. Davalı ... Belediye Başkanlığı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun/HMK) 361/1 hükmü uyarınca bölge adliye mahkemesince verilen kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir. Temyiz dilekçesinin süresinden sonra verilmesi hâlinde anılan Kanun’un 366. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352/1-c hükmü uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen karar, davalı ... Belediye Başkanlığı vekiline 27.03.2024 tarihinde, davacılar vekili tarafından sunulan temyiz dilekçesi ise 20.04.2024 tarihinde tebliğ edilmiş; temyiz dilekçesi ise yasal süre geçirildikten sonra 21.05.2024 tarihinde verilmiştir. Açıklanan nedenle davalı ... Belediye Başkanlığı vekilinin temyiz itirazlarının süre nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.

2. Davacılar vekili ve davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarına gelince; temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; tarafların temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı ... Belediye Başkanlığı vekilinin temyiz dilekçesinin süreden REDDİNE,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalı ... Belediye Başkanlığına iadesine,

2. Davacılar vekilinin ve davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının davacı ... mirasçılarından, 615,40 TL onama harcının davacı ...’den alınmasına,

Dosyanın Ankara Batı 1. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine,

13.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy çokluğuyla karar verildi.

-MUHALEFET ŞERHİ-

Dosya içeriğine ve toplanan delillere göre; dava konusu taşınmazların ekilemez arazi olarak tescil harici bırakıldığı, nitelik itibariyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16/C maddesinde değinilen tarıma elverişli olmayan sahipsiz yerlerden olduğu ve imar planı kapsamında kaldığı, dosya içerisinde başlangıçtan itibaren çok sayıda bilirkişi raporu alındığı ve tüm raporlar ve tespitler birlikte değerlendirildiğinde imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yolu ile mülk edinme şartlarının oluşmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşüncesi ile sayın çoğunluğun onama kararına katılmıyorum.