"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1866 E., 2023/236 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/242 E., 2022/208 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle; Sivas ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan 138 ada 62 parsel numaralı mera vasıflı taşınmazın içerisinde bulunan yaklaşık 50.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın kendisine ait olduğunu, kadastro çalışmalarında kendisine ait bu taşınmazın mera olarak tespit ve tescil edildiğini, taşınmazı babasının 1970'li yıllarda ... isimli şahıstan satın aldığını, ... ve babasının kadastrodan önceki zilyetlikleri ile 1976 yılında babasının ölümü üzerine taşınmazın üzerinde kendisinin tasarruf ve zilyetlik süresinin bir asrı geçtiğini, zilyetliğin nizasız ve fasılasız malik sıfatıyla devam ettiğini ileri sürerek dava konusu 50 dönümlük taşınmazın tapusunun iptali ile kendi adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine temsilcisi 26.02.2018 tarihli beyan dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın mera olarak tescil edilen kamu orta malı olduğunu, kadimden beri köy halkı tarafından mera olarak kullanılageldiğini, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, özel mülkiyete konu olamayacağını, zilyetlikle iktisap koşullarının da davacı lehine gerçekleşmediğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi davalı ... Tüzel Kişiliği temsilcisine tebliğ edilmiş, davalı cevap vermemiştir.
III. MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 23.09.2022 tarihli ve 2017/242 Esas, 2022/208 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmaza ait 2008 yılından geriye dönük 1960, 1985 ve 1999 yıllarına ait hava fotoğraflarının dosyaya sunulduğu, mahallinde yapılan keşif doğrultusunda fen, ziraat ve jeodezi mühendisi bilirkişileri tarafından hazırlanan raporların dosyaya ibraz edildiği, bilirkişi raporlarının bilimsel, objektif denetimsel hüküm kurmaya elverişli olduğu, davacının iddia ettiği kısmın fen bilirkişisinin raporunda belirlendiği, raporda (C) harfi ile gösterilen yerin dava konusu edilmeyen 101 ada 6 parselde kaldığından ve dava açılırken gösterilmeyen taşınmazların sonradan davaya eklenmesi mümkün olmadığından (C) harfi ile gösterilen yer konusunda bir değerlendirilme yapılmadığı, jeodezi ve fotogrametri mühendisinin hava fotoğraflarını incelemesi sonucu hazırladığı raporda 1960, 1985 yıllarında dava konusu taşınmazın kültür arazilerinin toprak yapısına benzediği, imar ihyanın yapıldığının, 1999 tarihli hava fotoğrafında ise dava konusu yerin kullanılmadığı imar-ihyanın yapılmadığının tespit edildiği, her ne kadar ziraat bilirkişisi raporunda da dava konusu yerin kullanıldığı ifade edilse de, dava konusu edilen yerlerin sınırlarının kısmen oluşmadığı, üzerinde kısım kısım meraya ait özelliklerin görüldüğü, bir yerin zaman zaman kullanılmasının o yeri özel mülkiyete ait bir yer haline getirmeyeceği, mera niteliğindeki taşınmazın sonradan kullanılması veya imar-ihya edilmesi ile kazanılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın babası ...'a ait olduğunu, babasının 1970'li yıllarda taşınmazı satın aldığını, 1976 yılında babasının öldüğünü, bunun üzerine taşınmazın kendisine kaldığını, 1980 yılına kadar söz konusu taşınmazı kendisinin ekip biçtiğini, askerlik görevini yapmak için ayrıldığında taşınmazın ekilip biçilmediğini, ancak 2004 yılında taşınmazı yeniden ekip biçmeye başladığını, dava konusu taşınmazın gerek babası gerekse kendisi tarafından yıllarca ekilip biçildiğini, dinlenilen tanıkların da taşınmazın kendisine ait olduğunu söylediklerini, tutarlı tanık beyanlarına itibar edilmeden hüküm kurulmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, dosyada bulunan bilirkişi raporlarında ise söz konusu taşınmazın ekilip biçildiği ve tarım arazisi olduğunun tespit edildiğini, üç bilirkişi de söz konusu arazinin toprak yapısını inceleyerek bu taşınmaza emek ve harcamanın yapıldığı kanaatine vardığını, Mahkemece bilirkişi raporlarına da itibar edilmeden yalnızca tapu kayıtlarına itibar edilerek karar verildiğini, kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 23.02.2023 tarihli ve 2022/1866 Esas, 2023/236 Karar sayılı kararıyla; (A) ve (B) harfi ile gösterilen alanların dört tarafının mera parseliyle çevrili olduğu, dosya içerisindeki fotoğraflardan mera parseliyle ayırtedici sınırlarının olmadığının anlaşıldığı, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı ve ileri sürülen istinaf nedenleri dikkate alındığında Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacının yerinde olmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacı temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının yerinde olmadığını, keşifte dinlenilen mahalli bilirkişiler ve tanıkların dava konusu taşınmazların kendisine ait olduğunu, mera ile bir ilgisinin bulunmadığını, 40 yılın üzerinde arpa ve buğday ekmek suretiyle kullandığını beyan ettiklerini, ziraat bilirkişi heyetinin dava konusu yerlerin tarım arazisi vasfında olduğunu, toprak işlemesinin yapıldığını, mera bitkilerinin bulunmadığını belirttiğini, ancak fen raporunda dava konusu yerlerin 2007 yılına ait mera haritası içerisinde kaldığı, bu nedenle dava konusu edilen yerlerin özel mülkiyete konu yerlerden olmayacağı şeklinde son derece soyut ve çelişkili bir rapor verdiğini, böyle bir gerekçe ile dava konusu yerlerin mera olduğunun belirtilemeyeceğini, taşınmazın toprak yapısı itibariyle uzun yıllar kullanıldığı ve tarım arazisi vasfında olduğu sabit olmasına rağmen teknik bilirkişi raporunu gerekçe göstererek taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu şeklinde rapor düzenlenemeyeceğini, jeodezi bilirkişi raporunda dava konusu yerlerin 1960 ve 1985 tarihlerinde çekilen hava fotoğraflarında kültür arazisi olarak kullanılan taşınmazlara benzediği, kullanıldığı ve imar-ihyanın yapıldığının belirtildiği, 1999 tarihindeki hava fotoğrafında ise (A1) ile gösterilen kısmın tarım arazisi vasfında olduğu, kullanıldığı ve imar-ihyanın yapıldığı, (B) ve (C) harfi ile gösterilen yerlerin ise kullanılmadığının belirtildiğini, (B) ve (C) harfi ile gösterilen yerlerin kullanıldığının mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarıyla sabit olduğunu, mahalli bilirkişi ve tanık beyanları, bilirkişi raporları dikkate alındığında davanın kabulü yerine reddine karar verilmesinin uygun olmadığını, Mahkemenin delilleri yanlış değerlendirdiğini, zira toplanan delillere göre dava konusu taşınmazların tarım arazisi olup mera olmadığının sabit olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14, 16 ve 17. maddeleri,
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1. maddesi.
3. Değerlendirme
1. Kadastro sonucu; Sivas ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 138 ada 62 parsel 3.405.160,84 metrekare yüzölçümü ve mera vasfı ile orta malı olarak tespit ve tescil edilmiştir.
2. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacının temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacının temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.09.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.