Logo

1. Hukuk Dairesi2024/2938 E. 2024/4773 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu tespit dışı bırakılan bir parselin tapu kaydının iptali ve davacılar adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma ilamında belirtilen hususlara tam olarak uymaması, davacılar adına tescil edilen alanın davacıların sahip olabileceği miktardan fazla olması, hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve kesinleşmiş husumetten ret kararına rağmen aynı tarafların davaya dahil edilmesi gibi hususlar gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2010/672 E., 2016/31 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın, davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 16.12.2009 tarihli 2009/9577 Esas ve 2009/13228 Karar sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiştir.

Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı Hazine vekili, dahili davalılardan ... mirasçıları vekili ve dahili davalı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların malik olduğu Nisan 1966 tarihli tapunun kadastro tespiti sırasında 1 ve 2 nolu parsellere revizyon gördüğünü ancak eski tapuya göre yaklaşık 3 dönümlük yerin eksik tespit edildiğini ve tespit dışı bırakıldığını, tespit dışı bırakılan yerde davacıların ev yaptıklarını ve bugüne kadar tasarruf ettiklerini ileri sürerek 3 dönümlük yerin davacılar adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; dava açma süresinin geçtiğini, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalı Köy Muhtarı yargılama sırasında, dava konusu yerin ... köyüne ait olduğunu bildirip, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mardin Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.04.2009 tarih ve 2004/90 Esas, 2009/288 Karar sayılı kararıyla davanın davalılar yönünden esastan reddine, dahili davalılar yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

B. Bozma Kararı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 16.12.2009 tarih 2009/9577 Esas ve 2009/13228 Karar sayılı ilamı ile; “davanın tescil isteğine ilişkin olduğu bu nedenle öncelikle dayanak tapu kaydı ve krokisinin yerine sağlıklı bir biçimde uygulanması gerektiği ancak böyle bir harita ve kroki yoksa veya uygulanabilir nitelik taşımıyorsa öncelikle tapu kaydının ilk tesisinden itibaren tüm gittileri ile birlikte Tapu Sicil Müdürlüğünden istenilmesi, ayrıca uygulamada yararlanmak üzere varsa komşu taşınmaz kayıtlarının getirtilmesi, tüm belgeler toplandıktan sonra yöreyi iyi bilen yaşlı ve yansız yerel bilirkişi veya bilirkişiler aracılığı ile uygulama yapılması, kayıtlardaki her sınır yerel bilirkişi veya bilirkişilerden sorulup arazi üzerinde tespit edilmesi; gerektiğinde sınırlar hakkında açıklayıcı doyurucu bilgiler alınması, bilinmeyen sınırlar yönünden taraflara tanık dinletme olanağının sağlanması, komşu taşınmaz kayıtlarının da aynı şekilde uygulanarak yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin denetlenmesi gerektiği" belirtilerek karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadastro çalışmaları sonucu 1 nolu parselin davacı ... adına, 2 nolu parselin davacı ... adına tespit ve tescil edildiği, 189 parselin mera niteliği ile Hazine adına kayıtlandığı daha sonra Mardin Tapulama Mahkemesinin 1979/31 Esas ve 1984/159 Karar sayılı kararı ile tapulama harici bırakıldığı, kararın 10.12.1984 tarihinde kesinleştiği, davaya dayanak olan tapu kaydı ve krokisinin mahkeme heyetince keşif yapılarak zemine uygulandığı, taşınmazın tapu kaydı sınırlarına uyduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 3 nolu parselde (B1) harfi ile gösterilen 5.045,18 m2'lik alan ile 189 parselde (C1) harfi ile gösterilen 3.268,78 m2'lik alan ve (C2) harfi ile gösterilen 141,87 m2'lik alanın tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

D. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili, dahili davalı ... ve dahili davalı ... mirasçıları vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

E. Temyiz Nedenleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; kabul kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, yapılan araştırmanın eksik ve yetersiz olduğunu, bozma gereklerinin yerine getirilmediğini, kadastro mahkemesinde yapılan keşifte dava konusu taşınmazın bir kısmının kayalık olduğunun belirtildiğini, taşınmazın mera vasfında olduğunu belirterek ve re'sen görülecek eksiklikler nedeniyle kararın bozulmasını talep etmiştir.

Dahili davalı ... temyiz dilekçesinde özetle; davaya neden dahil edildiğini anlamadığını, anneannesi ...’un adına dava konusu taşınmazda payı varsa mirasbırakanın çok önce vefat ettiği halde davadan haberdar edilmediğini, savunma yapamadığını belirterek ve re'sen görülecek nedenlerle kararın bozulmasını istemiştir.

Dahili davalı ... mirasçıları vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalıların mirasbırakanın dava tarihinden çok önce vefat etmiş olmasına rağmen dahili davalılara dava dilekçesi tebliğ edilmeden, savunmaları alınmadan karar verildiğini, taraf teşkilinin sağlanmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

F. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190. maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16, 18 ve 20. maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. ve 719. maddeleri

3. Değerlendirme

Mardin ili, Artuklu ilçesi ... Mahallesinde 1972 yılında yapılan kadastro çalışmalarında 189 parsel sayılı 62.600 m2 yüz ölçümlü taşınmaz önce mera olarak tespit edilmiş, daha sonra komisyon kararı ile Hazine adına taşlık arazi vasfı ile tespit edilmiştir.

Tapulama Mahkemesinde ölü ... tarafından tespite itiraz davası açılmış, 15.03.1978 tarih ve 1972/1026 Esas, 1978/ 21 Karar sayılı karar sonucu 189 parselin tapulama tespitinin iptaline, taşınmazın 766 sayılı Yasa'nın 2. maddesi gereğince tapulama harici bırakılmasına karar verilmiş ve bu karar temyiz edilmeksizin 28.12.1984 tarihinde kesinleşmiştir.

Daha sonra dosya Yargıtayda iken 2022 yılında 189 parselde 3402 KK'nın Ek-1. maddesi gereğince cins ve yüz ölçüm değişikliği yapılarak taşınmaz 108 ada 13 parsel numarasını alarak 64.466,80 m2 yüz ölçümlü olarak mera siciline kayıt edilmiştir.

Mahkemece, çekişmeli taşınmazın davacılar tarafından dayanak yapılan tapu kaydı kapsamında kaldığı kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma kararına uyulmakla taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma kararında işaret edilen hususların eksiksiz ve tam olarak yerine getirilmesi gerekir.

Hükmüne uyulan bozma ilamında, tapu kaydı ve krokisinin yerine uygulanması, bir harita ve krokisi yoksa veya uygulanabilir nitelik taşımıyorsa, tapu kaydındaki her sınırın keşif yapılarak yerel bilirkişi veya bilirkişilerden sorularak tespit edilmesi, sınırlar değişebilir nitelikte ise veya tam olarak kapanmayıp açık yönler kalıyorsa, kayda değişmez sınırlarla bağlantı kesilmemek suretiyle miktarına göre kapsam belirlenmesi gerektiği belirtilmiş; Mahkemece tapu kaydının krokisi getirtilmiş ancak krokinin fenni sıhhate haiz olmaması nedeniyle tapu kaydının sınırları mahalli bilirkişilere sorulup belirlenmiş, tapu kaydının doğusunda okunan patika yolun eskiden kullanıldığı, şimdi ise kullanılmadığının beyan edilmesi ve tapu kaydının doğu, kuzey ve güney hudutları yol okuması karşısında artık bu tapu kaydının sınırlarının değişebilir olarak kabul edilmesi gerektiğinden miktarı itibarı ile geçerli olacağı anlaşılmıştır. Davacıların dayanak tapu kaydının miktarı 26.558 m2 olup kadastroda 1 ve 2 nolu parsellere toplam 23.850 m2 olarak revizyon gördüğünden davacılar artık bu tapu kaydına dayanarak en fazla 2.708 m2 yer alabilecekken Mahkemece bu miktarın üstünde, fen bilirkişi raporunda 189 parselde (C1) + (C2) olarak gösterilen toplam 3.409,65 m2 yer verilmiş olması isabetsiz olmuştur.

Öte yandan; davacı taraf dava açarken sadece hükmen tespit harici bırakılan 189 parsel hakkında dava açmasına rağmen Mahkemece 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazların maliklerinin de dahili davalı olarak davaya eklenerek yargılamaya devam edildiği, bozma ilamından önce verilen ilk kararda 4 nolu parsel maliki dahili davalılar hakkında açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar verildiği ve bu kararın davacı tarafından temyiz edilmemiş olması nedeni ile kesinleştiği anlaşılmaktadır. Sonraki temyize konu kararda 4 nolu parselin malikleri dahili davalıların karar başlığında gösterilmesi nedeni ile dahili davalılara da gerekçeli karar tebliğe çıkmış ise de bu hata mahallinde düzeltilebilecek bir maddi hata olduğundan Dairemizce bozma sebebi yapılmamıştır. 4 nolu parsel hakkında verilen husumetten ret kararı daha önce kesinleştiğinden dahili davalıların temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

Diğer taraftan; davacı tarafın sonradan davaya dahil edilen 3 nolu parsel hakkındaki talebi, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup Hazine adına tarla vasfı ile kayıtlı 3 nolu parselin kadastro tutanağının kesinleşerek tapuya tescil edildiği 11.07.1972 tarih ile davanın açıldığı 27.02.2004 tarihi arasında 3402 sayılı Kanun'un 12/3 üncü maddesinde öngörülen hak düşürücü süre geçmiş olduğuna göre Mahkemece bu parsel hakkında açılan davanın hak düşürücü süre nedeni ile reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek kabul kararı verilmesi doğru olmamıştır.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Dahili davalılar ... ile ... mirasçıları vekilinin temyiz istemlerinin ayrı ayrı REDDİNE,

Davalı Hazine vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA,

Temyiz eden dahili davalılar tarafından yatırılan peşin harcın istek halinde iadesine,

Temyiz eden Hazine harçtan muaf olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

11.09.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.