Logo

1. Hukuk Dairesi2024/319 E. 2025/879 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın taşınmazını davalıya yaptığı satışın muvazaalı olup olmadığı ve davacıların miras payları oranında tescil veya tenkis taleplerinin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın satış tarihinde davacı çocuklarıyla arasının açık olması, satıştan sonra taşınmazı kullanmaya devam etmesi, davalının taşınmazda zilyet olmaması ve bedelin ödendiğinin ispatlanamaması gibi hususlar değerlendirilerek, temlikin mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak yapıldığı sonucuna varılarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1556 E., 2023/1951 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/278 E., 2023/393 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl ve birleştirilen davada davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Asıl ve birleştirilen davada davacılar; mirasbırakanları ...’ın 239 ada 2 parsel sayılı taşınmazını mirasçılardan mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak oğlu ...’in bacanağı olan davalıya satış suretiyle devrettiğini, temlikten sonra da taşınmazda murisin oturmaya devam ettiğini, davalının taşınmazı alım gücü bulunmadığını ileri sürerek miras payları oranında adlarına tesciline, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Asıl ve birleştirilen davada davalı; iddiaların haksız ve yersiz olduğunu, temlikin muvazaalı olmadığını, taşınmazı bedeli karşılığı satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.05.2023 tarih 2021/278 Esas, 2023/393 Karar sayılı kararı ile; devir tarihi itibariyle murisin davacı çocukları ile arasının açık olduğu, murisin ekonomik durumunun yerinde olduğu ve taşınmaz satımına ihtiyacı olmadığı, taşınmazın muris tarafından ölünceye kadar kullanıldığı, temlikin mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak yapıldığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı asıl ve birleştirilen davada davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 06.11.2023 tarih 2023/1556 Esas, 2023/1951 Karar sayılı kararı ile; davalının mirasçılardan ...'in bacanağı olduğu, murisin satış tarihinden ölüm tarihine kadar dava konusu taşınmazı kullandığı, murisin ölümünden sonra taşınmazı mirasçılarından ...'in ve başkaca mirasçıların kullanmaya devam ettiği, davalının hiçbir zaman taşınmazda zilyet olmadığı, satış tarihinden sonra murisin ekonomik durumunda değişiklik olmadığı ve zenginleşmediği, davalı tarafından taşınmazın devri sebebiyle yapılmış bir ödemenin ispat edilemediği, dinlenen bir kısım tanıkların murisin mal kaçırma kastıyla hareket ettiğine ve davacı kızları ile ilişkisinin iyi olmadığına ilişkin beyanda bulundukları, murisin mal kaçırma düşüncesini ön planda tutarak taşınmazın ileride mirasçısı ...'e ve ailesine devri amacıyla ve bu iradeyle işlemi gerçekleştirdiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/(1).b.1 maddesi uyarınca asıl ve birleştirilen davada davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Asıl ve birleştirilen davada davalı vekili temyiz dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik inceleme ile hüküm verildiğini, murisin taşınmazı satmadan önce çocuklarının da onayını aldığını, dava dışı kardeş ...’in de taşınmazın davalıya satıldığını beyan ettiğini, davacı tarafça iddianın ispat edilemediğini, davalının mirasçı olmadığını, murisin taşınmazı satmak istemesi nedeniyle davalının yatırım amacıyla, tapu kaydına güvenerek dava konusu taşınmazı iyi niyetle satın aldığını, taşınmaz bedelinin murise ödendiğini, satıştan sonra davalının taşınmazın bir kısmını kendinin kullandığını, bir kısmını ise kiraladığını, davalı tanıklarının da taşınmaz satıldıktan sonra taşınmazdaki kiracıların ve murisin davalıya kira ödediklerinin beyan ettiklerini, murisin bir çok taşınmazını da yakın akrabalarına sattığını, ayrıca murisin geriye yüklü miktarda miras bıraktığını, davalının taşınmazı satın alacak maddi gücü bulunduğunu, yapılan temlik ile davacıların saklı payının zedelenmediğini, Mahkemece bu hususta araştırma yapılmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Asıl ve birleştirilen dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1938 doğumlu mirasbırakan ...’ın 23.11.2020 tarihinde ölümü üzerine, geriye mirasçı olarak ikinci eşi ...’den olma davacı kızları ... ve ... ile ilk eşi Naciye’den olma dava dışı çocukları ... ve ...’in kaldıkları, mirasbırakanın, maliki olduğu 239 ada 2 parsel sayılı taşınmazını 31.08.2015 tarihinde oğlu ...’in bacanağı olan davalı ...’ye satış suretiyle devrettiği anlaşılmaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup asıl ve birleştirilen davada davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Asıl ve birleştirilen davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 24.054,99 TL bakiye onama harcının temyiz eden asıl ve birleştirilen davada davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.