Logo

1. Hukuk Dairesi2024/321 E. 2024/4121 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekaletname ile devredilen taşınmazın muvazaalı olarak satıldığı iddiasıyla açılan tapu iptal ve tescil davasında, davalının yemin deliline ilişkin beyanlarının usule uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Vekilin satış bedelini ödediğine dair delil sunulamaması, satış tarihindeki rayiç bedel ile tapudaki bedel arasında fahiş fark bulunması ve davalının vekil ile elbirliği içinde davacıyı zarara uğrattığı hususları gözetilerek, davalının yemin deliline ilişkin temyiz itirazlarının reddine ve istinaf mahkemesinin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1700 E., 2023/2245 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul/Başvuru Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Dikili 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/458 E., 2021/177 K.

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil, olmazsa bedel davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 04.06.2024 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde, temyiz eden davalı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacı vekili Avukat ... geldi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, İzmir ili, Dikili ilçesi, ... mahallesi 115 parsel sayılı taşınmazın bilgisi dışında dava dışı ...'e verilen vekaletname ile muvazaalı şekilde devredildiğini, bedelin ödenmediğini, vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını, talimata uygun hareket etmediğini, özen borcunu ve hesap verme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, vekile karşı sebepsiz zenginleşmeye dayalı ayrı bir dava açıldığını, davalının da vekil ...’e bedel ödemediğini, vekil ile birlikte hareket ederek zararlandırma kastı içerisinde olduğunu, satış bedelin oldukça düşük olduğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, olmazsa sebepsiz zenginleşme nedeniyle iadesine, bunun da mümkün olmaması halinde sebepsiz zenginleşme söz konusu olduğundan sonradan artırılmak üzere devir tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte, şimdilik 1.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, davacının aynı taşınmaza ilişkin eldeki davadan bir gün önce vekalet görevinin kötüye kullanılmasına dayalı olarak Körfez 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/198 Esas sayılı dosyası üzerinden dava dışı ... aleyhine arazi bedelinin tazmini talepli dava açıldığını, derdestlik itirazlarının bulunduğunu, dava dışı ...'in satışta davacının değil alıcı vekilliği yaptığını, her iki davada aynı zararının tazminine yönelik olduğunu, davanın kötüniyetle açıldığını, aynı akitte başka taşınmazlarda aldığını hepsinin bedelinin ödendiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

Dikili Asliye Hukuk Mahkemesi 25.03.2021 tarih 2019/458 E., 2021/177 K. sayılı kararı ile, temlik tarihindeki taşınmaz değeri ile satış değeri arasında fahiş fark bulunduğu, davalının ödemeyi ispat edemediği, daha fazla bedelle aldığını da savunmadığı, el ve işbirliği içinde davacının zararlandırıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; ...'in alıcı vekili olduğunu, vekaletin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayanılmadığını, talebin somutlaştırılması gerektiğini, adil yargılama hakkı ve savunma hakkının ihlal edildiğini, İstanbul Anadolu 6. Asliye Hukuk Mahkemesi talimat dosyası marifetiyle dinlenen tanıklara soru sorma haklarının ellerinden alındığını, taraflara tebligat çıkarılmadığını, derdestlik itirazlarının gözetilmediğini, davacı iddialarının arasında çelişki bulunduğunu, bedelin davacının vekiline ödendiğini, davacı tanıklarından birinin davacının eşi, diğerinin ise eşinin ortağı olduğu, beyanlarına itibar edilemeyeceğini, davalı tanıklarına neden itibar edilmediğinin belirtilmediğini, taşınmaz değerinin fahiş belirlendiğini, eksik araştırma ile karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 17.11.2023 tarih 2021/1700 E., 2023/2245 K. sayılı kararı ile, satış bedelini vekile ya da vekil eden davacıya ödediğine ilişkin delil sunulmadığı, satış tarihindeki rayiç değer ile tapudaki değer arasında fahiş fark bulunduğu, davalının el ve iş birliği içinde davacıyı zararlandırdığı, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı, vekil ile sözleşme yapan diğer davalı vekilinin vekalet görevini kötüye kullanıldığını bildiği, buna göre vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılamayacağı, 6100 sayılı Yasa'nın 259/4 maddesi gereğince mahkemenin yargı çevresi dışında bulunan tanığın istinabe yoluyla dinlenmesine karar verildiğinde, talepleri halinde taraflara tanığın nerede hangi gün ve saatte dinleneceği hususunun tebliğ edileceği düzenlenmiş olup, yargılama aşamasında davalı tarafın tanık dinlenirken hazır bulunma talebinin olmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 353/(1).b.1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili duruşma istekli temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, davacının yemin deliline dayandığı, Mahkeme hatırlatıldığı, yemine hazır olunduğunun bildirildiği, davacı vekili vasıtasıyla "yemin beyanında bulunmayacağız" şeklinde beyanda bulunulduğu, feragat veya vazgeçme şeklinde olmayan bu beyanın imza altına alınmadığını, yemin deliline dayanmaktan, karşı tarafın kabulünden sonra vazgeçilmeyeceğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda (TBK) sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 506 ncı maddesinde aynen; "Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir. Vekil üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür. Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır." hükmüne yer verilmiştir. Bu itibarla vekil, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altındadır.

3. Değerlendirme

Davacı ... tarafından .... Noterliğinin 08.12.2015 tarih 34760 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde vekaletnamesi ile 115 parsel sayılı taşınmazın dilediği bedelle dilediği kişiye satılması, satış bedellerinin alınmasına ilişkin ..., ... ve ...'in vekil tayin edildiği, dava konusu 115 parsel sayılı 57.250m2 tarla nitelikli taşınmazın 29.02.2016 tarihinde vekil ... tarafından 7.000,00TL bedelle davalı ...'e vekaleten ...'e satış suretiyle devredildiği anlaşılmaktadır.

Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması HMK'nın 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalının yemine ilişkin temyiz itirazları yönünden ise istinaf edilmeyen bir hususun temyiz edilemeyeceği gözetildiğinde, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,

21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca gelen temyiz edilen davacı vekili için 17.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.06.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.