"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/3380 E., 2024/437 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/ Kısmen Kabul-Karar Kaldırılarak Dava Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/489 E., 2023/197 K.
Taraflar arasında tapu kaydının beyanlar hanesindeki muhtesat kısmındaki bilgilerin düzeltilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kararın kaldırılması suretiyle yeniden hüküm kurularak davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; hissedarı bulunduğu İzmir ili, .... ilçesi, .... Mahallesi 18960 ada, 6 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 2 katlı binanın maliki olduğunu, ancak tapunun beyanlar hanesinde bulunan muhtesat kaydında "...'a aittir" belirtmesi bulunmakla birlikte soyadının yazılı olmadığını, taşınmazdaki hissesini 16.12.2010 tarihinde ...'e sattığını, ancak muhdesat bilgilerinin eksik yazılmasından dolayı binayı alıcıya intikal ettiremediğini, muhdesat kaydındaki bilgilerin tamamlanması için Tapu Müdürlüğüne yapılan başvurunun reddedildiğini, belirterek 18960 ada 6 parsel sayılı taşınmazın muhtesat bilgileri kısmında eksik yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesiyle özetle; davanın mülkiyet tespitini içermekte olup Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu, taşınmazın muhtesat bilgilerinde adı geçen...'a ait kimlik bilgilerinin kayıtlarda bulunmadığını, davacı tarafın iddiasını ispatlaması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.05.2023 tarih 2022/489 Esas, 2023/197 Karar sayılı kararı ile; muhtesat şerhinde adı geçen... ile davacının aynı kişi olduğuna dair yeterli kanaat oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf yoluna başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili, istinaf dilekçesini süre tutum dilekçesi olarak ibraz etmiş, gerekçeli kararın tebliğinden sonra süresi içerisinde istinaf dilekçesi ibraz etmemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın tapuda 25/136 hissesinin ...'a, 111/136 hissesinin ...'e ait olduğu ve muhtesat bilgileri kısmında ''içindeki iki katlı bina...'a aittir.'' şerhi bulunduğu, Sulh Hukuk Mahkemesinin 08.02.2018 tarihli celsesinin 4 nolu ara kararı ile tapu malikleri ... ve ...'in beyanları alınmak üzere re'sen davet edildikleri, ...'in beyanının alındığı ve davanın reddine karar verildiği, kararın, davacı tarafın istinafı üzerine15.02.2022 tarih, 2019/2241 Esas, 2022/377 Karar sayılı ilamı ile görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu ve görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gerekçesi ile kaldırıldığı, Sulh Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilerek dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderildiği, Sulh Hukuk Mahkemesince tapu malikleri beyanları alınmak üzere resen çağrıldıkları halde karar başlığında davalı olarak gösterildiği, Asliye Hukuk Mahkemesinde de tapu malikleri davalı kabul edilerek yargılamaya devam edildiği, Asliye Hukuk Mahkemesince tapu malikleri davalı kabul edilerek davanın esastan reddine karar verilmiş ise de dava dilekçesinde sadece Tapu Müdürlüğü davalı olarak gösterildiğinden, tapu malikleri davada taraf olmadıklarından esastan ret kararı verilmesinin doğru olmadığı, tapu kayıt malikleri aleyhine usulüne uygun olarak açılmış herhangi bir dava bulunmadığından, muhtesat bilgilerindeki kaydın düzeltme talebinin kayıt sahibi ve tapu malikleri aleyhine açılacak dava yoluyla görülebileceğinden, Tapu Müdürlüğü davalı gösterilerek talepte bulunulamayacağından davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle HMK'nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; aşamalardaki iddialarını tekrar ederek ve görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemeleri ve davanın çekişmesiz yargı işi olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tapu kaydının beyanlar hanesindeki muhtesat lehdarının adının düzeltilmesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341, 355, 360 maddeleri;
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1027. maddesi,
Tapu Sicil Tüzüğü'nün 28. ve 72. maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Davacı vekili Tapu Müdürlüğüne husumet yönelterek, 18960 ada 6 parsel sayılı taşınmazın üzerinde 2 katlı bina bulunduğunu, tapuda binanın...'a ait olduğunun yazıldığını, ...'ın ise davacı ... olduğunu beyanla muhtesat bilgilerindeki ismin düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının başlık kısmında gerçek kişi tapu maliklerinin davalı olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir bir maddi hata olarak değerlendirilmiş, yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiş, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Temyiz karar harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.