Logo

1. Hukuk Dairesi2024/3517 E. 2025/206 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın bir bölümünün tapu kaydının iptali ve davacı adına tesciline ilişkin istemde, davaya sonradan dahil edilen belediyenin taraf sıfatının bulunup bulunmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davaya sonradan dahil edilen belediyenin, 6100 sayılı HMK'nın 363/1-g maddesinde atıf yapılan 353/1-a maddesi uyarınca taraf sıfatı bulunmadığı ve usul hukukunda dahili dava yolu ile bir kişiye taraf sıfatı yüklenemeyeceği gözetilerek, davalı belediye vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/937 E., 2024/441 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Midyat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/830 E., 2022/249 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın açılmamış sayılmasına, birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili ve ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı Hazine vekili tarafından yapılan başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, ... vekili tarafından yapılan başvurunun ise usulden reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Asıl davada davacı ... dava dilekçesinde; Mardin ili, Midyat ilçesi, Sarıköy Mahallesi çalışma alanında bulunan 156 ada 75 parsel sayılı 384.673,46 m2 yüz ölçümündeki taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında davalı Hazine adına tescil edildiğini ancak bu taşınmaz içerisinde bulunan bir taşınmaz bölümünün daha önce babası tarafından üzüm bağı ve incir bahçesi olarak kullanıldıktan sonra kendisine verildiğini ve kendisinin 50 seneden fazla süreyle taşınmazı bağ olarak kullandığını, taşınmaz üzerinde babası tarafından yapılan su sarnıcının da en az 40 yıl önce yapılan ihata duvarı ile çevrili bulunduğunu ileri sürerek ilgili taşınmaz bölümünün tapu kaydının iptali ile adına tescilini talep etmiştir.

Birleştirilen davada davacı ... dava dilekçesinde; asıl davada sunulan dava dilekçesini tekrar ederek dava konusu taşınmazın daha önce babasına aitken babasının hastalanması sonucu arazilerin çocukları arasında paylaştırıldığını ve dava konusu taşınmazın da kendisine verildiğini ileri sürerek ilgili taşınmaz bölümünün tapu kaydının iptali ile adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili asıl ve birleştirilen davalara karşı sunduğu cevap dilekçesinde; hak düşürücü sürenin geçtiğini, davaya konu taşınmazın, 71 parsel numaralı taşınmazın hükmen ifrazıyla oluştuğunu, ayrıca Midyat 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/110 Esas sayılı dosyasında davacının davasını ispat edemediğini, farklı davacılar tarafından aynı taşınmaza ilişkin olarak ikame edilen 3 farklı davanın daha bulunduğunu, taşınmazın özel mülkiyete konu olamayacak yerlerden olup davanın haksız olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

Yargılama sırasında davaya dahil edilen ...; hak düşürücü sürenin geçtiğini, davada taraf sıfatının bulunmadığını, davaya konu taşınmazın özel mülkiyete konu olamayacağını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 16.07.2020 tarihli ve 2018/76 Esas 2020/475 Karar sayılı kararı ile asıl davanın açılmamış sayılmasına, birleştirilen davanın kabulü ile 21.01.2020 tarihli teknik bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen kısmın tapu kaydının iptali ile birleştirilen davada davacı adına tesciline karar verilmiştir.

Davalı Hazine vekili ve ... vekilinin istinaf başvurusu üzerine Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 22.09.2021 tarihli ve 2021/26 Esas 2021/1035 Karar sayılı kararıyla; yapılan araştırmanın yetersiz olduğu, 156 ada 37 parselden hükmen ifraz edilen 69 70, 72 ve 73 parsel sayılı taşınmazların hava fotoğraflarında daha koyu renkte olduğunun çıplak gözle dahi anlaşıldığı, davaya konu (A) ve (B) bölümlerinin ise taşınmazın geri kalanından çıplak gözle ayırt edilemediği, dairenin aynı gün istinaf incelemesinden geçen 2018/79 ve 78 Esas sayılı dosyalara konu taşınmazların çekişmeli taşınmaz bölümlerine komşu olduğu ancak bu bölümlerin birbirinden ayırt edilemediği, ayrıca dinlenen bilirkişilerin taşınmazın ne zamandır kim tarafından nasıl tasarruf edildiğine dair somut beyanlarının bulunmadığı, dedesinden davacıya nasıl intikal ettiğini açıklamadıkları, tespit gününe kadar 20 yıllık boyunca ne şekilde kullanıldığına dair tereddütün giderilmediği, bu nedenle yeniden hava fotoğrafı incelemesi ve öncekilerden farklı bilirkişilerle keşif yapılması, kullanıma ara verilip verilmediğinin de değerlendirilmesi, davaya konu olmayan taşınmaz bölümleri ile karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılması, kabule göre de davalı Belediyelere husumetin yaygınlaştırılmasının hatalı olduğu, bu kişilerin taraf sıfatının bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekillerinin istinaf başvurularının kabulüne ve kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; asıl davacı tarafından takip edilmeyen davanın açılmamış sayılmasına; (A) harfi ile gösterilen taşınmazın geçmişte bağ ve bahçe vasfında kullanıldığı, keşif tarihi itibariyle bu vasfını yitirdiği, jeodezi raporu ve dinlenen yerel bilirkişi beyanlarının bu hususu doğruladığı, davacının bu bölümdeki zilyetliğinin 20 yıldan fazla sürdüğünün sübuta erdiği, (B) harfi ile gösterilen alanın harman yeri olarak kullanıldığı gerekçesiyle birleştirilen davanın kabulüne, 04.03.2022 tarihli teknik bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen toplam 17.594,99 m2 yüz ölçümündeki taşınmazın tapu kaydının iptali ile birleştirilen dosya davacısı ... adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ve ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tapu iptali ve tescil davasının kayıt maliki olan Hazineye karşı açılması gerektiği, davalı ... Başkanlığının davaya sonradan dahil edildiği, usul hukukumuzda dahili dava yolu ile bir kişiye taraf sıfatı yüklenemeyeceği, davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığının da bulunmadığı, bu haliyle Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlığının davanın tarafı olmadığından hakkında hüküm kurulmamasında bir isabetsizlik görülmediği, davada taraf olmayan Belediyenin istinaf başvurusunda bulunma hakkının da bulunmadığı gerekçesiyle davalı ... Başkanlığının istinaf talebinin usulden reddine; davaya konu taşınmazların taşlık yapıda olması nedeniyle imar-ihya koşulunun bulunduğu, Mahkemece yapılan incelemenin yetersiz olduğu, önceki kaldırma ilamında belirtildiği şekilde hava fotoğrafı ve uydu fotoğrafı incelemesinin yapılmadığı, düzenlenen raporda taşınmazın bir kısmının taşlık olduğu belirtilirken genel itibarıyla tarımsal faaliyet yapıldığı yönündeki tespitin çelişkili bulunduğu, taşınmazın kullanım şekline ilişkin olarak düzenlenen ziraat bilirkişi raporunda önemli eksikliklerin bulunduğu, zilyetlik süresinin yeterince araştırılmadığı, miktar sınırlamasına dikkat edilmediği, davalı ile husumeti bulunmayan yerel bilirkişilerin dinlenilmesi hususunun dikkate alınmadığı gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı ... Belediyesi vekili temyiz dilekçesinde; davanın davalı İdare yönünden husumet nedeniyle reddinin gerektiğini, davalı İdarenin kayıt maliki olmadığını, davalı İdarenin dahili davalı olarak davaya kabul edilmesinin usule aykırı olduğunu, davaya konu taşınmaz hakkında yeterli inceleme yapılmadan karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastrodan önceki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun/HMK) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Dosyanın incelenmesinden; çekişmeli 156 ada 37 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit edildiği, asıl ve birleştirilen dava davacılarının dava dilekçelerinde yalnızca kayıt maliki Hazineye husumet yönelttikleri, yargılama sırasında teknik bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen kısmın harman yeri olarak kullanıldığının beyan edilmesi üzerine Mahkemece verilen kesin süre üzerine il ve ilçe belediyelerinin davaya dahil edildiği anlaşılmıştır.

6100 sayılı Kanun'un 363/1-g maddesinde atıf yapılan 353/1-a maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi'nin davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusu üzerine verdiği kaldırma kararının temyiz incelemesi yapılmamış; münhasıran, istinaf başvurusu usulden reddedilen davalı ... vekilince yapılan temyiz başvurusu yönünden incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekili temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... Belediyesi vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ... Başkanlığından alınmasına,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,23.01.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.