"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/266 E., 2022/1267 K.
HÜKÜM : Kısmen Kabul
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 31.01.2019 tarihli ve 2016/5662 Esas, 2019/471 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kararın davacı vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı ... dava dilekçesinde; adına kayıtlı 1523 parsel sayılı taşınmazın bitişiğinde bulunan yaklaşık 20 dönümlük taşınmaz bölümünün 25-30 yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduğunu ancak kadastro çalışmaları sırasında boşluk olarak tescil harici bırakıldığını ileri sürerek taşınmazın adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
2. Davacı ... 27.07.2011 tarihli duruşmada; dava konusu taşınmaz bölümünün evveli itibariyle murisi olan babasına ait olduğunu, murisinin vefatı sonrası yapılan taksimle kendisine kaldığını, 30 yıldır buğday tarımı yaparak zilyet ettiğini beyan etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmaz bölümünün Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, taşınmazda davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda yapılacak araştırma ve inceleme sonunda davanın reddi ile taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı ... Tüzel Kişiliği tarafından davaya cevap verilmemiştir.
3. Dahili davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmaz bölümünün zilyetlikle iktisap edilmeyeceğini belirterek Mahkemece yapılacak yargılama sonunda davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Van 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.02.2016 tarihli ve 2011/298 Esas, 2016/287 Karar sayılı kararıyla; dava konusu yerin hükme esas alınan krokide (A) ve (B) harfleri ile gösterilen taşınmaz bölümleri olduğu ancak taşınmaz sulu tarım arazisi vasfında olmakla davacının zilyetlikle en fazla 40 dönüm yer talep edebileceği, yine taşınmazın bulunduğu yerin yargılama sırasında 2345 parsel numarasıyla Hazine adına tescil edildiği, taşınmazın imar-ihyasının tamamlandığı, dava tarihine kadar zilyetlikle iktisap koşullarının davacı lehine oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 2345 parsel sayılı taşınmazın davacının sunmuş olduğu 22.01.2016 havale tarihli krokide (A) harfi ile gösterilen 40.000,00 metrekarelik bölümünün tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, Kalecik Köyü Tüzel Kişiliği aleyhine açılan davanın ise pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
2. Karar, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 31.01.2019 tarihli ve 2016/5662 Esas, 2019/471 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece dava konusu taşınmaz bölümünün imar-ihya edilip edilmediği, edilmişse ihyanın ne zaman tamamlandığı hususlarında yeterli araştırma yapılmadığı, dosyadaki zirai bilirkişi raporunun istenen hususları karşılamadığı, keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık anlatımlarının soyut nitelikte olduğu, yalnızca 1988 tarihli hava fotoğrafı üzerinde yapılan inceleme ile yetinilerek karar verilmesinin de doğru olmadığı belirtilerek açıklanan hususlarda araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gereğine değinilmek suretiyle bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Van 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.11.2022 tarihli ve 2019/266 Esas, 2022/1267 Karar sayılı kararıyla; davacının dava konusu ettiği yerlerin hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A), (B1), (B2), (C), (D) ve (E) harfleri ile gösterildiği, bozma sonrası mahallinde yapılan keşiflerde dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları, bilirkişi raporları, taşınmazların dosya arasına aldırılıp incelenen 2001 tarihli hava fotoğrafındaki niteliği ve kullanım durumu ile tüm dosya kapsamına göre (A) harfi ile gösterilen bölümün diğer bölümlere göre daha taşlık olduğu ve kuzeye doğru vadiye dönüştüğü, (B1) ile gösterilen yerin vadi şeklinde olmasa da taşlık olduğu, (C) harfi ile gösterilen bölümün vadi şeklinde ve taşlık olduğu, (D) harfi ile gösterilen bölümün kuru dere yatağı vasfında olduğu, (E) harfi ile gösterilen bölümün kuru dere yatağı içerisinde bir yükseltiden ibaret olduğu, bu bölümlerde davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı, (B2) harfi ile gösterilen bölümün ise imar-ihya edildikten sonra dava tarihine kadar 20 yıldan fazla zamandır davacı tarafından ekonomik amaca uygun şeklinde zilyet edildiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisi bilirkişi Nurullah Dalmış tarafından düzenlenen 14.06.2022 tarihli raporda (B2) harfi ile gösterilen 16.494,97 metrekarelik bölümün tapu kaydının iptali ile aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle ve tarla vasfıyla davacı adına tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dosya kapsamına göre müvekkilinin davasını kanıtladığını, bozma öncesi ve sonrası bilirkişilerden aldırılan raporlar çelişkili olup hava fotoğraflarıyla da uyumsuz olduğunu, Mahkemece 40 dönümlük taşınmaz bölümü yönüyle davanın tümden kabulüne karar verilmesi gerekirken yalnızca (B2) harfi ile gösterilen bölüm yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
2. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmak için yeterli olmadığını, davacının davasını kanıtlamak için tapu veya vergi kaydına dayanmadığını, hava fotoğrafı incelemesinin yeterli olmadığını, taşınmazda davacı lehine zilyetlikle iktisap şartlarının gerçekleşmediğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; kazanmayı sağlayan zilyetlik ve imar-ihya hukuki sebeplerine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddeleri,
Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesi.
3. Değerlendirme
1. 1978 yılında Van ili, ... ilçesi, .... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında, dava konusu taşınmaz bölümü 766 sayılı Mülga Tapulama Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca tescil harici bırakılmış; yargılama sırasında taşınmazın bulunduğu yer idari yoldan 2345 parsel numarasıyla ve 62.772,12 metrekare yüz ölçümlü olarak ham toprak vasfıyla Hazine adına tescil edilmiştir.
2. Dosya içeriğine, Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde hüküm tarihinden önce toplulaştırma çalışmaları yapıldığı anlaşılmakla, Dairemizin 05.06.2024 tarihli ve 2023/2144 Esas, 2024/4231 Karar sayılı kararıyla dosya arasına alınan evraktan, 2345 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu yerde yapılan toplulaştırma çalışmaları sonucunda çeşitli parseller oluştuğu anlaşıldığı halde, Mahkemece teknik bilirkişiden (B2) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün hangi taşınmaz/taşınmazlara isabet ettiği belirlenmeksizin karar verilmiş olması isabetsiz olduğu gibi, (B2) harfi ile gösterilen bölümün hangi taşınmazdan iptal edildiğinin hüküm yerinde gösterilmemiş olması da isabetsizdir.
Hal böyle olunca; teknik bilirkişiden ek rapor alınarak 14.06.2022 tarihli raporda (B2) harfi ile gösterilen 16.494,97 metrekarelik bölümün toplulaştırma çalışmaları sonucunda oluşan güncel pafta üzerinde gösterilmesi istenilmeli, gerektiğinde taşınmaz başında ölçüm yapılmalı, bu şekilde (B2) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün hangi toplulaştırma parsellerine isabet ettiği belirlenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/2. maddesine aykırı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup kararın açıklanan sebeple bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Davacı vekili ile davalı Hazine vekilinin sair temyiz itirazının reddine,
2. Davacı vekili ile davalı Hazine vekilinin değinilen yöne ilişkin temyiz itirazının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,
Dosyanın Van 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
05.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.