Logo

1. Hukuk Dairesi2024/3841 E. 2024/5131 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacının zilyetlikle iktisap iddiasının dayandığı taşınmazın mera vasfında olup olmadığı ve davacı yararına zilyetlikle kazanım koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın mera vasfında olduğunun tespit edilmesi ve meraların zilyetlikle iktisap edilemeyeceği, ayrıca hükme dayanak yapılan yerel bilirkişi ve tanık beyanları ile uzman bilirkişi raporunun da gerçeği yansıtmadığı gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1704 E., 2022/2198 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gevaş Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/2 E., 2019/229 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve isteğine ilişkin davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılması ve davanın yeniden görülmesi için Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi tarafından kaldırma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı Hazine vekili ile davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı ... Başkanlığının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, bilahare 06.12.2022 tarihli ek karar ile davalı Hazinenin de hükmü istinaf ettiği, ancak asıl kararda Hazinenin istinaf başvurusunun sehven incelenmediği belirtilerek aynı gerekçe ile davalı Hazine temsilcisinin istinaf başvurusunun da esastan reddine hükmedilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ...; irsen intikal, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine tutunarak çekişmeli 112 ada 58 parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak tapu iptali ve tescili isteğinde bulunmuştur.

II. CEVAP

Davalılar davaya cevap vermemiş, aşamalarda ise davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Gevaş Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.11.2017 tarihli ve 2017/1 Esas, 2017/376 Karar sayılı kararıyla; davacının iddiasına konu taşınmaz bölümlerinin mera vasfında olmadığı ve bu taşınmaz bölümleri üzerinde davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile çekişmeli 112 ada 58 parsel sayılı taşınmazın 28.07.2017 havale tarihli fen bilirkişi raporunda ve ekli krokide (A) harfiyle gösterilen 214,92 metrekare, (B) harfiyle gösterilen 538,23 metrekare ve (C) harfiyle gösterilen 303,00 metrekare yüz ölçümündeki bölümlerinin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı Hazine ile davalı ... tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. Kaldırma Kararı

Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 05.12.2018 tarihli ve 2018/573 Esas, 2018/2038 Karar sayılı kaldırma kararında özetle; "... zilyetliğin ilk başlama tarihi net olarak saptandıktan sonra, dava ve ayrıca kadastro tespitinin kesinleşme tarihinden geriye doğru en az üç ayrı tarihte çekilmiş ve zilyetlikle iktisap evresine ilişkin yüksek çözünürlüklü hava fotoğraflarının Harita Genel Müdürlüğünden temin edilmesi, komşu taşınmazların tamamının kadastro tutanakları ve dayanak belgelerin ilk tesislerinden itibaren tüm tedavülleriyle birlikte getirtilmesi ve ardından dava konusu taşınmazlar başında yeniden keşif yapılarak keşif sırasında dinlenilecek kadastro tespit bilirkişileri, davada yararı bulunmayan komşu köy ve mahallelerde ikamet eden yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarına taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, imar-ihya edilip edilmediği, edilmişse imar-ihyanın tamamlandığı ve tarımsal amaçlı üretimin ne zaman başladığı, taksim olgusunun var olup olmadığı hususları etraflıca sorularak maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, varsa komşu taşınmazlara uygulanan kayıtların dava konusu taşınmaz yönünü ne okuduğunun saptanması, jeodozi ve fotogrametri mühendisine hava fotoğrafları üzerinde stereoskopik inceleme yaptırılarak imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp hangi tarihte tamamlandığı hususlarının belirlenmesine çalışılması, zirai bilirkişiden zilyetliğin başlangıcı ve sürdürülüş biçimi ve kullanım durumunu kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirleyen raporlar alınması, HMK'nın 290/2. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğrafları çektirilip Mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulması, ondan sonra toplanan ve toplanacak olan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği..." gereğine değinilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesince kaldırma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacının iddiasına konu taşınmaz bölümlerinin mera vasfında olmadığı ve bu taşınmaz bölümleri üzerinde davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile çekişmeli 112 ada 58 parsel sayılı taşınmazın 04.09.2019 havale tarihli fen bilirkişi raporunda ve ekli krokide (A) harfiyle gösterilen 214,92 metrekare, (B) harfiyle gösterilen 538,23 metrekare ve (C) harfiyle gösterilen 303,00 metrekare yüz ölçümündeki bölümlerinin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

Ç. Kaldırma Kararı Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı Hazine ile davalı ... tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

D. İstinaf Nedenleri

1. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının zilyetlik iddiasını ispat edemediğini, farklı tarihlere ait hava fotoğraflarının incelenmesi sonucunda verilen rapora göre taşınmazın kullanım durumu itibariyle zamanla değişkenliklerin oluştuğunu ve zilyetliğin süreklilik arz etmediğini, davanın zamanaşımına uğradığını, taşınmazın mera kaydının olduğunu, mera tahsis belgelerinin bulunmasına rağmen özel kişi lehine tescil kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, TMK'nın 713. maddesinde yer alan iktisap şartlarının ve imar- ihya koşullarının oluşmadığını, mahalli ve tespit bilirkişileri ile tanık beyanlarının çeliştiğini, bilirkişi raporunun eksik ve hüküm kurmaya elverişsiz olduğunu ileri sürerek hükmün kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı Hazine temsilcisi istinaf dilekçesinde özetle; yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığını, davacı yararına zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleşmediğini, komşu parsellere ilişkin tapu kayıtlarının tüm tedavülleri ile getirtilip uygulanmadığını ileri sürerek hükmün kaldırılmasını istemiştir.

E. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 17.11.2022 tarihli kararı ile kaldırma ilamında belirtilen eksikler uyarınca yazılı şekilde araştırma yapılmak suretiyle davacı yararına kazanım koşullarının oluştuğu belirtilerek davanın kabulüne dair verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı ... Başkanlığının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, bilahare 06.12.2022 tarihli ek karar ile davalı Hazinenin de hükmü istinaf ettiği, ancak asıl kararda Hazinenin istinaf başvurusunun sehven incelenmediği belirtilerek aynı gerekçe ile davalı Hazine temsilcisinin istinaf başvurusunun da esastan reddine hükmedilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkin ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 16.maddeleri,

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi.

3. Değerlendirme

1. Van ili, Gevaş ilçesi, Aydınocak Mahallesi çalışma alanında bulunan kök 112 ada 56 parsel sayılı taşınmaz mera vasfıyla sınırlandırılmış, bilahare dava dışı gerçek kişi tarafından açılan dava sonucunda hükmen ifraz edilmiş, ifrazen tesis edilen çekişmeli 112 ada 58 parsel sayılı taşınmaz mera vasfıyla mahsus siciline kaydedilmiştir.

2. Mahkemece yazılı şekilde, dava konu taşınmaz bölümlerinin özel mülkiyete konu yerlerden olduğu ve davacı yararına zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç usul ve yasaya uygun düşmemektedir.

3. Dosya kapsamına göre dava konusu taşınmazın mera vasfıyla sınırlandırıldığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere meralar, mülkiyeti Hazineye, kullanım hakkı köy ya da kasaba halkına ait, hayvanların otlatılması ve otundan yararlanılması için tahsis edilen veya kadimden beri bu şekilde kullanılan kamu orta malı niteliğindeki taşınmazlardır. Meraların ve öncesi mera olan taşınmazların üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin süresi ne olursa olsun kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla mülk edinilmeleri mümkün değildir. Öte yandan, kural olarak objektif nitelikteki eylemli duruma aykırı düşen subjektif nitelikteki yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile bilirkişi raporlarına değer verilmesi olanaksızdır.

4. Somut olayda; mahallinde taşınmaz başında alınan görüntülere göre çekişmeli bölümler üzerinde meraya has bitki varlığının bulunduğu, hatta yer yer ana kayanın yüzeyde gözlendiği, taş unsurunun toprak unsuruna galip geldiği, davacının iddiasına konu bölümler ile taşınmazın kalanı arasında ayırıcı unsura tesadüf edilmediği, şu halde davacının kullandığı bölümlerin meradan sökülerek elde edildiği kuşkusuzdur. Tüm bunlardan bağımsız olarak davacının iddiaya konu bölümler üzerine yapı inşa etmek dışında bir zilyetliğinin bulunmadığı, bu nitelikte bir zilyetliğin ekonomik amaca uygun olmadığı da açıktır. Bu verilere göre, hükme dayanak yapılan yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile uzman ziraat mühendisi bilirkişinin dava konusu taşınmazların mera olmadığı yolundaki raporunun yasal bir dayanağı bulunmamaktadır. Hal böyle iken, davanın reddine karar verilmesi gerekirken maddi gerçekliğe aykırı yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile bilirkişi raporlarına itibar edilerek yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı ... vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı Belediyeye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.