Logo

1. Hukuk Dairesi2024/3843 E. 2024/5675 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, kadastro çalışmaları sonucu kendi parseline ait bir kısmın hatalı olarak davalılar adına tescil edildiğini iddia ederek tapu iptali ve tescil davası açmıştır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacının zilyetliğini ispatladığı kısım için tapu iptali ve tesciline, diğer kısımlar için ise ispat eksikliği nedeniyle davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/633 E., 2022/124 K.

HÜKÜM : Kısmen Kabul

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Kararın, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 23.12.2019 tarihli 2016/17611 Esas ve 2019/8770 Karar sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiştir.

Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davacı ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; ... ilçesi Keteniği köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucu kendisine ait 155 ada 50 parsel sayılı taşınmazın 50 metrekarelik kısmının hatalı olarak davalılar adına kayıtlı taşınmaz içerinde tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek söz konusu 50 m2'lik yerin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine temsilcisi; Hazinenin tapu maliki olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

... Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.04.2016 tarih 2016/12 Esas 2016/64 Karar sayılı kararı ile; davacının hak iddia ettiği dava konusu taşınmazın ada ve parsel numarasını bildirmesi için verilen kesin süre içerisinde taşınmazın ada ve parsel numarasını bildirmediği gerekçesiyle HMK’nın 119/2. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz talebinde bulunmuştur.

B. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 23.12.2019 tarihli 2016/17611 Esas ve 2019/8770 Karar sayılı ilamı ile; "Davacının dava dilekçesinde her ne kadar dava konusu taşınmazın ada ve parsel numarasını belirtmemiş ise de, talebinin kendi parseline komşu Belediye Başkanlığına ait taşınmazın 50 metrekarelik kısmına ilişkin olduğunu belirtmiş olması nedeni ile Mahkemece mahallinde keşif yapılıp davaya konu yerin keşfen belirlenmesi gerektiği" belirtilerek karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ... Kadastro Mahkemesinin 2006/54 Esas, 2006/24 Karar sayılı dava dosyası ile davacının aynı parsel hakkında dava açtığı, esastan karar verilmediği, davacının davasından vazgeçmesi nedeniyle davanın reddine karar verildiği, dinlenen tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarından davacının adına kayıtlı 50 parsel sayılı taşınmazın bitişiğinde yığma taşlarla çevrili alan içinde kalan fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısmı davacının malik sıfatıyla 20 aşkın süredir kullandığı ve bu alanın 50 parselle birlikte fiziken bir bütün olduğu, fakat bu alan haricinde talepte bulunulan kısımda zilyetliğin bulunmadığı, davacının bu kısım hakkında davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne; 155 ada 53 parsel sayılı taşınmazda 12.11.2021 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen 53,34 m²'lik kısmın tapusunun iptali ile davacı adına kayıtlı 155 ada 50 parsel sayılı taşınmaza tevhidine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

D. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı Hazine vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

E. Temyiz Nedenleri

1.Davacı temyiz dilekçesinde özetle; kısmen ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen kısmı da kendisine ait 50 parsel sayılı taşınmaz ile birlikte 49-50 yıl kullandığını, zilyet olduğunu, davasını ispatladığını belirterek ret kararının bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; kısmen kabul kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı lehine zilyetlik koşullarının gerçekleşmediğini belirterek ve re'sen görülecek eksiklikler nedeniyle kararın bozulmasını talep etmiştir.

F. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190. maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14, 16 ve 18. maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ve 713. maddeleri

3. Değerlendirme

... İlçesi Keteniği köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 155 ada 53 parsel sayılı 9.574,60 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz, köy tüzel kişiliği tarafından çayır olarak kullanıldığı belirtilerek çayır vasfıyla Keteniği Köyü Tüzel Kişiliği adına tespit edilmiş, kadastro mahkemesine açılan tespite itiraz davası sonucu tespit gibi tesciline karar verilmiştir.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428.maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı ve davalı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin “j” bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

16.10.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.