Logo

1. Hukuk Dairesi2024/3850 E. 2024/4995 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekaletname ile devredilen taşınmazlara ilişkin tapu iptal ve tescil davasında vekaletin kötüye kullanılıp kullanılmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Vekilin, vekaletnamede belirtilen yetkiyi aşarak taşınmazları rayiç bedelden düşük bir fiyata devrettiği, satış bedelinin davacıya ödenmediği ve davacıya karşılık olarak vaat edilen taşınmazın devrinin gerçekleşmediği gözetilerek yerel mahkeme kararındaki maddi hata ve harç miktarı düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/320 E., 2023/488 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Of 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/88 E., 2022/492 K.

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; Of Noterliğinin 13.08.2001 tarihli 3911 yevmiyeli vekaletnamesi ile Of ilçesinde ikamet eden ve erkek kardeşinin oğlu olan ...'a genel vekaletname verdiğini, vekaletin amacının diğer davalı ve erkek kardeşi olan ...'ın köyde bulunan çay tarlaları ve arazilere ilişkin işlemlerini takip etmek için bu yönde taleplerinin olması olduğunu, davalı ...'ın ise vekaletnameyi kötüye kullanarak 37 ada 46, 1031 ada 13, 1064 ada 3 ve 1067 ada 2 parsel sayılı taşınmazlardaki payını davalı ...'a devrettiğini, temlikten haber verilmediğini ve bedel ödenmediğini belirterek tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar; vekaletname incelendiğinde davacının iddia ettiği gibi çay tarlaları ve arazilerle ilgili işlemleri takip etmek için yetkilerin bulunmadığını, vekaletnamede intikal, satış ve satış vaadi sözleşmesi yapmak konusunda yetkiler bulunduğunu, babadan kalan yerlerin satışı için verildiğini, yine davacının dava konusu bu satışlar kapsamında haberdar edilmediğini, satış karşılığında muristen intikal eden 205 ada 37 parselin kat mülkiyetine verildiğini, davacıya yarım daire düştüğünü, davalı ...’nin payı da eklenerek bir daire verildiğini, davacının taşınmazını satarak paraya çevirdiğini, devrin iradesine uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

Of Asliye Hukuk Mahkemesi 09.11.2022 tarih 2021/88 E., 2022/492 K. sayılı kararı ile; vekilin davaya konu taşınmazları diğer davalı (babası) ...'ye rayiç değerinin çok altında bir fiyata sattığı, her ne kadar 205 ada 37 parsel üzerine yapılan binadan yarım daire alma karşılığında devredildiği ileri sürülmüş ise de dosya arasına alınan kayıtlardan taşınmaz verilmediğinin anlaşıldığı, satış bedelinin ödendiğinin ispat edilemediği, baba-oğul olan davalıların çıkar ve işbirliği içerisinde hareket ettikleri gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, 26.12.2022 tarihinde hükümde mükerrer olan kısımlar yönünden tashih şerhi verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davalılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacı tarafın dava dilekçesinde iddia ettiği hususların hiçbirisinin doğru olmadığını, vekaletnamenin esasını intikal ve satışın oluşturduğunu, bunların haricinde bir yetkinin kullanılmasından bahsedilemeyeceğini, çay bahçesi veya çay fabrikaları ile ilgili vekaletnamede herhangi bir yetki bulunmadığını, davacının davasını ispatlayamadığını, mahalli bilirkişi ve tanık beyanları dikkate alınmadan haksız ve hukuka aykırı olarak karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 10.04.2023 tarih 2023/320 E., 2023/488 K. sayılı kararı ile; satış bedelinin davacıya ödendiğinin davalı tarafça kanıtlanamadığı, 205 ada 37 parselde davacıya yapılan bir devrin söz konusu olmadığı, dava konusu taşınmazlardaki davacı payının vekaletin kötüye kullanılması suretiyle davalı ...’ye devredildiği gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/(1).b.1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 506. maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1023. ve 1024. maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 297. maddesi

3. Değerlendirme

Muris ...’in 1995 yılında ölümü ile geride çocukları davacı ..., davalı ... ile dava dışı ..., ..., ... ve ...’in mirasçı olarak kaldığı, davalı ...’un davalı ...’nin oğlu olduğu, Of Noterliği 13.08.2001 tarih 3911 yevmiye nolu vekaletnamesi ile ... ve ... tarafından (okuma yazma bilmediklerinden iki tanık huzurunda) babalarından kalan taşınmazlar için intikal işlerinin yapılması, intikalleri tamamlandıktan sonra Trabzon ili, Of ilçesi, ... ve ... hudutları dahilindeki taşınmazların dilediği kişiye dilediği bedelle satılması, satış bedellerinin alınması gibi yetkilerin ...’a verildiği, dava konusu 37 ada 46 parsel sayılı 184,47 m2 miktarlı arsa nitelikli taşınmazdaki davacı ...’in 399/2400 payı ve dava dışı ...’nin 398/2400 payı ile dava dışı 37 ada 49 parsel sayılı taşınmazdaki 72/2400’er paylarının anılan vekaletname ile vekil ... tarafından 12.09.2012 tarihli satış akdi ile davacı payı 56.070,26 TL olmak üzere davalı ...’ye devredildiği, dava konusu 42 ada 5 parsel (yeni 1064 ada 3) sayılı 5.570 m2 miktarlı tarla, 49 ada 17 parsel (yeni 1067 ada 2) sayılı 6.369m2 miktarlı tarla ve 77 ada 10 parsel (1031 ada 13) sayılı 559 m2 miktarlı ağaçlık nitelikli taşınmazlarda davacı ... ve dava dışı ...’nin sırasıyla 2/72’şer, 2/72’şer ve 1/12’şer payının davalı vekil ... tarafından davacı payı toplam 1050TL olmak üzere davalı ...’ye devredildiği, dava dışı 203 ada 19 parsel (yeni 205 ada 37) sayılı 566,80 m2 arsa nitelikli taşınmazın 1/32 payı davacı ... adına 3/32 payı davalı ... adına kayıtlı iken davacı adına İstanbul 28. Noterliği 31.12.2004 tarih 50477 yevmiye nolu vekaletname ile davalı ... tarafından kendi adına asaleten davacıya vekaleten 1/32’şer payın 03.06.2005 tarihinde her payın 8.750 TL bedelle dava dışı ...’e satıldığı anlaşılmaktadır.

Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalılar vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Hemen belirtilmelidir ki, dava konusu taşınmazlardan 37 ada 46 parsel sayılı taşınmazda davacının 399/2400(133/800) payı bulunduğu, her ne kadar dava dilekçesinde 183/800 payın iptalini talep etmiş ise de bu hususun maddi hataya dayalı olduğu, davacının belirtilen taşınmazda başka payı bulunmadığı ve dava konusu temlikte payının tamamının devredildiği gözetildiğinde, bu pay üzerinden iptal-tescile karar verilmesi gerekirken davacın payından fazla olacak şekilde iptal-tescile karar verilmesi doğru değildir.

Ayrıca, Mahkemece 2612.2022 tarihli tashih ile tekrar eden hükümlerin düzeltilmesine ilişkin hükmün tamamına ilişkin şerh verildiği, ancak alınması gereken karar ve ilam harcı dava konusu taşınmazlarda davacı payının dava tarihi itibariyle keşfen saptanan değeri 642.537,85TL üzerinden 43.891,76TL olmasına rağmen daha az karar ve ilam harcına ilişkin bendin hüküm olarak bırakılması isabetli olmadığı gibi, gider avansının kullanılmayan kısmının iadesine ilişkin bentlerinde mükerrer olduğu ve düzeltilmesi gerektiği açıktır.

Öte yandan, geri çevirme kararı ile dosya arasına alınan belgelerden karar tarihinde sonra dava konusu 1064 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 07.02.2024 tarihli ifraz işlemi ile 1064 ada 17, 18 ve 19 parsele gittiği, dava konusu 1067 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ise 01.02.2024 tarihli ifraz işlemi ile 1067 ada 32, 33 ve 34 parsele gittiği, davalı ...’nin payının tüm taşınmazlara aynen aktarıldığı ve eldeki davaya ilişkin ihtiyadi tedbir şerhinin de devam ettiği anlaşılmakla kararın infazı mümkün olduğundan, bu hususa değinilmekle yetinilmiştir.

Ne var ki, anılan hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK'nın 370. maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,

Davalılar vekilinin belirtilen yöne ilişkin temyiz itirazının kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesinin 26.12.2022 tarihli tashih şerhinde belirtilen hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan “183/800” ibaresinin çıkartılması ile yerine "133/800" ibaresinin yazılmasına,

Tashih şerhindeki hüküm fıkrasının (5) numaralı bendinin hükümden çıkarılarak yerine “Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 43.891,76 TL den davacı tarafından yatırılan 170,78 TL peşin harç ile 10.519,17 TL ve 283 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 10.972,95 TL nin mahsubu ile eksik kalan 32.918,81 TL harcın davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına” cümlesinin yazılmasına,

Tashih şerhindeki hüküm fıkrasının (8) numaralı bendinin hükümden çıkarılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek halinde yatırılan peşin harcın iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.09.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.