"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/959 E., 2023/1226 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Anamur 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/31 E., 2020/305 K.
Taraflar arasındaki mera kararının iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... ada 502 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına kayıtlı olduğunu, davacının kullanımının eklemeli olarak 100 yılı aştığını, olağanüstü kazanma koşulları oluştuğunu, yıllar öncesinde imar-ihya yapıldığını ve nizasız fasılasız bu güne kadar kullanımının devam ettiğini, şimdiye kadar burada hiçbir hak iddia edenin olmadığını, dava konusu taşınmazın davacıya ait olduğunu, son olarak da mirasçılar arasındaki taksim sonucunda taşınmazın davacıya kaldığını, taşınmazın atalarının kullanımından sonra davacı kullanımına geçtiğini ileri sürerek tapusunun davacıya verilmesini, yargılama giderleri davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile; dava konusu taşınmazın yasaya aykırı olarak yapılan ihale sonucu davalı ... adına yapılan tescil geçerli olmadığından, davaya konu gayrimenkulün yolsuz tescili nedeni ile davacının hakkı zedelenmiş olduğundan usul ve yasaya aykırı olarak yapılan ihale ve sonrasında imzalanan usul ve yasaya aykırı sözleşmenin ve tapu devrinin iptali ile dava konusu gayrimenkulün davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, masraflarla vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu parsele ilişkin olarak Kadastro Kanunu'nun 12 inci maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğunu, ayrıca davaya konu taşınmazın 2886 sayılı Kanun gereğince yapılan ihale ile 31.01.2019 tarihinde ...'a satılmış olup tapuda devrinin yapıldığını ve taşınmazın Hazine ile ilgisinin kalmadığını, bu nedenle davanın, davaya konu taşınmazı ihale ile satın alan ...'a ihbarını, dava konusu taşınmazın 2004, 2014 ve 2017 tarihli Google Earth görüntüleri incelendiğinde taşınmazın imar-ihya faaliyetine konu olmadığını, davacının taşınmazı kullanımında bulundurduğu iddiasına dayalı olarak tapu iptal ve tescil istemi ile açılan davanın somut ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dahili davalı ... cevap dilekçesinde özetle, taşınmazı tapuya güvenerek iyi niyetli 3. kişi olarak ihale ile satın aldığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12 inci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen 10 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığından reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili ve davalı ... vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, istinaf konusu kararın verildiği dava dosyasında davacılar ... ve ...'in davalarının aynı olmasına rağmen davacı ... hakkında davanın ayrılmasına ilişkin kararın da usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu gayrimenkulün üzerinde ayni hak iddiasıyla kadastrodan önceki sebeplere dayalı açılmış bir dava olmadığını, dava konusu taşınmazın ilk tesisinden ihale ve satış aşamasına kadar Devlet yetkililerinin hatalarından kaynaklandığını belirterek Yerel Mahkeme kararının itirazları doğrultusunda kaldırılmasını talep etmiştir.
2.Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddine ilişkin kararın yerinde olduğunu, ancak vekalet ücreti miktarına katılmadıklarını, nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedildiğini belirterek Yerel Mahkeme kararının itirazları doğrultusunda kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ... Mahallesi 134 ada 502 parsel sayılı taşınmazın tescil kayıtlarına göre ilk parsel numarasının 443 olduğu, 21.01.1974 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları neticesinde tamamının senetsizden Hazine adına tespit gördüğü, ilan süresi içerisinde 08.03.1974 tarihinde yapılan itiraz üzerine Tapulama Komisyonunca incelenen itirazın 07.03.1980 tarihinde reddine karar verildiği, Tapulama Komisyonu kararının 20.10.1982 tarihinde yeniden itiraz edilmeden kesinleştiği, daha sonra yapılan 03.11.2010 tarihli yenileme kadastrosu sonucunda 134 ada 502 parsel numarasını aldığı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi uyarınca açılan davanın hak düşürücü süreden reddine ilişkin verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin ve davalı ... vekilinin istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali-tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Dava konusu taşınmazın Maliye Hazinesi adına tarla vasfı ile tespit edildiği ve kadastro tespitinin 26.10.1982 tarihinde kesinleştiği, kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak 25.01.2019 tarihinde açılan davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12 inci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı anlaşılmıştır.
2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, davası tefrik edilmesi ile taraf sıfatı kalmayan ...'ın karar başlığında davacı olarak gösterilmesinin de mahallinde düzeltilebilir bir maddi hata olarak görülmüş olmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.