"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/738 E., 2022/1031 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, bozma kararına uyularak Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; ... mevkii 127 ada 9 parsel numaralı taşınmazın Hazine adına kayıtlı göründüğünü, tapu maliki oldukları taşınmazın bir kısmının Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü adına kaydedildiğini, taşınmazın miras yoluyla intikal ettiğini, 80 yıldan fazladır taşınmazı arsa olarak kullandıklarını, davalı Kurum tarafından taşınmaz üzerine kapalı spor salonu inşaa edilerek fiilen işgal edildiğini ileri sürerek taşınmazın tapusunun iptaliyle adlarına müşterek olarak tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı Kurum vekili; dava konusu taşınmazın Hakkari Valiliğinin yetki yazısıyla spor salonu tesisleri için müvekkil İdareye bedelsiz olarak devir ve tescil edildiğini, mülkiyeti Genel Müdürlüklerine ait 127 ada 9 parsel ile mülkiyeti Hakkari Maliyesine ait 126 ada 1 nolu taşınmazın trampası yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece davanın kabulü ile çekişmeli 127 ada 9 parsel sayılı taşınmazın mülkiyetinin eşit paylarla davacılara ait olduğunun tespitine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı ... Genel Müdürlüğü vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 18.04.2013 tarihli ve 2013/3121 Esas, 2013/4032 Karar sayılı kararıyla; "Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermek için yeterli olmadığı belirtilerek, tarafların dayandıkları ve iskanen oluşan kök tapu kayıtlarının varsa haritalarının, teknik bilirkişi raporunda davacının dayandığı tapu kaydının kapsamında kaldığı belirtilen alan içindeki tüm taşınmazların ve davacı tarafın dayandığı tapu kaydının revizyon gördüğü taşınmazlardan olan 113 ada 3, 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazları da içine alacak ve dıştan komşu taşınmazları bir arada gösterecek şekilde geniş kapsamlı birleşik harita ile bu alan içerisinde kalan taşınmazların ve bu alanı dıştan çevreleyen komşu taşınmazların tespit tutanaklarının varsa dayanak kayıtlarının, belirtilen alan içerisinde kalan taşınmazlar davalı iseler ya da hükmen tescil edilmiş iseler ilgili dava dosyalarının, davacı tarafın delil olarak dosyaya sunduğu 1 ve 437 tevzii parselleri yönünden Hazine tapusunun iptaline karar verilen Yüksekova Asliye Hukuk Mahkemesinin 1975/70 Esas, 1975/9 Karar sayılı dava dosyasının ve çekişmeli taşınmazın toprak tevzii haritasının da temin edildikten sonra mahallinde yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, yerel ve uzman bilirkişisi, taraf tanıkları ve en az biri harita mühendisi olmak üzere üç kişiden oluşan teknik bilirkişi heyetinin katılımıyla taşınmaz başında yeniden keşif yapılması, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20 nci maddesi hükmü uyarınca yöntemince tapu kayıt uygulaması yapılması, dava konusu taşınmazın dayanılan tapu kayıtlarından hangisinin kapsamında kaldığının duraksamasız saptanması, tapu kayıtları iç içe girdiği takdirde önceki günlü doğru temele dayanan ve hukuki değerini koruyan tapu kaydına değer verileceğinin, dava konusu taşınmazın 1 ve 437 tevzii parsellerine isabet ettiğinin anlaşılması halinde bu parseller yönünden davacılar yararına Yüksekova Asliye Hukuk Mahkemesinin 1975/70 Esas, 1975/9 Karar sayılı kesinleşen ilamı ile Hazine tapusunun iptal edildiğinin göz önünde tutulması, uzman bilirkişilerden keşfi izlemeye, bilirkişi sözlerini denetlemeye imkan verecek şekilde ayrıntılı, gerekçeli rapor alınması ve bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi" gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece çekişmeli taşınmazın davacıların dayandıkları tapu kaydının kapsamında kaldığı, çekişmeli taşınmaz üzerindeki zilyetliğin davacı tarafta bulunduğu ve davalı tarafın dayandığı dava konusu taşınmaza kadastro sırasında revizyon gören tapu kaydının taşınmaza uymadığı belirlenerek davanın kabulü ile çekişmeli 127 ada 9 parsel sayılı taşınmazın mülkiyetinin hüküm yerinde gösterilen payları oranında davacılara ait olduğunun tespitine dair verilen karara karşı, süresi içinde davalı ... Genel Müdürlüğü vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 09.04.2021 tarihli ve 2018/526 Esas, 2021/3472 Karar sayılı sayılı kararıyla; çekişmeli taşınmazın tespitine esas alınan ve davalı ... Genel Müdürlüğü' nün dayandığı 27.09.1989 tarih ve 14 sıra numaralı tapu kaydının hudutlarının komşu taşınmazlara revizyon gören tapu kayıt maliklerini okuduğu, yine benzer şekilde komşu parsellere revizyon gören tapu kayıtlarının da dava konusu taşınmazın yönünü tapu kayıt maliki olan davalı ... Genel Müdürlüğü olarak gösterdiği, tespite esas tapu kaydının dava konusu taşınmaza uyduğu, davacıların dayandıkları tapu kaydındaki mevcut paylarından daha fazla taşınmazın kadastro sırasında davacılar adına tespit ve tescil edildiği dosya arasında bulunan kadastro tutanakları ve tapu kayıtlarından anlaşıldığı kural olarak aynı yere ait tapu kayıtlarından eski tarihli ve doğru temele dayanan, hukuki değerini koruyan tapu kaydına üstünlük tanınması gerektiği ve somut olayda, davalı tarafın dayandığı ve tespite esas alınan tapu kaydı ve tedavülleri önceki tarihli ve doğru temele dayanmakta olduğundan, bu tapu kaydına değer verilmesinin beklendiğini, davalı tarafın dayandığı ve tespite esas alınan tapu kaydı ve tedavül kayıtlarına değer verilmek suretiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirlenerek karar bozulmuştur. Davacılar vekilinin karar düzeltme istemi Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 18.04.2022 tarihli ve 2021/10527 Esas, 2022/3213 Karar sayılı kararıyla reddedilmiştir.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı tarafın dayandığı ve tespite esas alınan tapu kaydı ve tedavüllerinin önceki tarihli ve doğru temele dayandığı ve bu tapu kaydına değer verilmesi gerektiği belirlenerek davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz başvuru dilekçesinde; müvekkillerin dayanak tapu kaydı sabit ve değişmez sınırlara sahip olduğunu, ilk tapu kayıtlarının 1950' li yıllara ait olması sebebiyle fenni sıhhatten yoksun bulunduğunu, içeriğinde yazılı miktara değil kapsadığı alana itibar edilmesi gerektiğini, davacı müvekkillere iddia edildiği gibi fazladan tespit ve tescil edilen yer olmadığını, aksine haklarının 1963 yılı Toprak Tevzii Komisyonunca ihlal edildiğini, bozma kararına sadece uyularak uyma dışında hiçbir inceleme ve araştırma yapılmadan verilen kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Kadastro sonucu; ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 127 ada 2 parsel sayılı 5.000,28 metrekare taşınmaz, tapu kaydına dayanılarak davalı ... Genel Müdürlüğü adına tespit ve tescil edilmiş, taşınmazın kadastro sonrası ifrazı sonucu 2.860,28 metrekare yüz ölçümündeki bölümü 127 ada 9 parsel numarasını almıştır.
2. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
22.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...