"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1640 E., 2024/1004 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Alaplı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/268 E., 2021/517 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Zonguldak ili, ... ilçesi, .... köyünde kain 130 ada 87 parsel sayılı taşınmazın davacıya ait olduğu hâlde hatalı olarak davacının kızı ve davalının da annesi olan ... adına tespit edildiğini, davacının şifahen, kadastrodan önce ölmesi hâlinde kızı ...'e kalacağını, kadastro sonrası ölmesi hâlinde ise kızı ...'in taşınmazı devralmasını söylediğini, ancak hiçbir şekilde tespit maliki ...'e taşınmazın zilyetliğini devretmediğini, taşınmazın davacıya babasından miras kaldığını, hatalı kadastro çalışması sonrasında tespit maliki ...'in kötüniyetli olarak taşınmazı davalı kızı Şenay'a sattığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalı adına tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kızı ve davalının da annesi olan tespit maliki ...'in tespit sırasında Almanya ülkesinde olduğunu, dava konusu taşınmazı annesi ... adına tespit ettirenin bizzat davacı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının taşınmazı tespit tarihinden önce kızı ...'e verdiği, bu doğrultuda yapılan tespitin kesinleştiği, tespit maliki ...'in kadastro çalışmalarını fırsat bilerek taşınmazı davalı kızına devrettiğinin gerçeği yansıtmadığı, davacının sonradan aksini iddia etmesinin iyiniyet kuralına aykırı olduğu, davacının kendi muvazaalı işleminden kendi yararına sonuç çıkaramayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının kadastro öncesinde, şifahen taşınmazı ölene kadar kendisinin kullanacağını, öldükten sonra kızı ...'in kullanacağını beyan ettiğini, davacının çocuklarına sözlü olarak yerlerini gösterdiğini, ancak kadastro tespiti öncesinde taşınmazın zilyetliğini kızı ...'e devretmediğini, tespit maliki ...'in durumun öğrenilmesinden çekinerek taşınmazı davalı kızına kötüniyetli olarak sattığını belirterek İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu tapusuz taşınmazın kadastro tespiti öncesinde menkul mal hükmünde olup mahalli bilirkişiler ve davacı ile davalı taraf tanıklarının beyanlarına istinaden davacının taşınmazı tespit öncesinde dava dışı kızı ...'e devrettiği, zilyetliğin bu devir tarihinden itibaren davalılarda olduğu, taşınmazın davacının malvarlığından çıktığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının taşınmazın davacının isteğiyle kızı ... adına tespit edildiğini doğrulamadığını, taşınmazın tespit maliki tarafından çok düşük bedelle davalıya satıldığını, tespit sırasında davacının hazır bulunmadığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının ortadan kaldırılmasını, İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369/1, 370 ve 371. maddeleri.
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Dosya kapsamından; Zonguldak ili, ... ilçesi, .... köyünde kain 130 ada 87 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında 14.07.2013 tarihinde senetsizden, davalının annesi ve davacının da kızı ...'in 20 yılı aşkın nizasız, fasılasız ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduğu gerekçesiyle 2.350,74 m2 yüz ölçümlü fındık bahçesi vasfıyla davacının kızı ... adına tespit edildiği, 01.01.2014 ilâ 30.01.2014 tarihleri arasında askı ilânına çıkarılan kadastro tutanağının 31.01.2014 tarihinde kesinleşmesi üzerine aynı tarihte davacının kızı ... adına tescil edildiği, tespit malikinin de 26.09.2018 tarihli satış işlemiyle taşınmazı kızı davalı ...'a devrettiği anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA,
Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.