"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/682 E., 2023/1450 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/530 E., 2021/27 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Ankara ili, Sincan ilçesi, ... Mahallesinde bulunan ve sınırlarını belirttiği taşınmaz bölümünün kadastro tespiti sırasında tespit harici bırakıldığını, taşınmazın davacı tarafından imar-ihya edildiğini ve tahminen 1980 yılından itibaren tarla olarak kullanıldığını berliterek dava konusu taşınmazın davacı adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili; dava konusu taşınmaz üzerinde davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluşup oluşmadığının saptanmasını ve davanın reddini istemiştir .
Davalı ... vekili; çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili; davanın hukuka ve yasalara aykırı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne, fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen 12.501,02 metrekare yüz ölçümündeki taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde harç ve yargılama giderlerine yönelik olarak davacı vekili, esasa ilişin olarak davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı vekilinin istinaf başvurusu yönünden yapılan incelemede tescil davasında yasal hasım durumunda bulunan Hazine ve diğer kamu tüzel kişisi davalıların harç, avukatlık ücreti ve diğer yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacakları, dava davacılar yararına sonuçlansa dahi eksik harcın davacılardan alınması, yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılması ve davacılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği açıklanarak Mahkemece eksik harcın davacı taraftan alınmasına dair verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusu yönünden yapılan incelemede bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün 1980 tarihli hava fotoğrafında tarımsal faaliyet yürütülmekte olan yerlerden olduğu, taşınmazın 2007 yılında onaylanan nâzım imar planı kapsamında kaldığı, bu tarihten geriye 20 yılı aşkın süredir davacının nizasız ve fasılasız olarak malik sıfatıyla zilyetliğinde bulundurduğu, davacı yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddelerinde belirtilen imar-ihya ile taşınmaz edinme şartlarının gerçekleştiği, Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde;
a. Çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğunun kesin olarak ispatlanmadığını,
b. Dava konusu taşınmazın hangi tarihte ve neden tescil harici bırakıldığının ve hangi nedenle davacıya intikal ettiği hususunun araştırılmadığını,
c. Eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, tescil istemine ilişkindir.
Kadastro sonucu; Ankara ili, Sincan ilçesi , ... Mahallesinde bulunan çekişmeli taşınmaz bölümü ekilemez arazi olduğundan tespit harici bırakılmıştır.
Mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerinde davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yetersiz hava fotoğrafı uygulaması ile yetinilmiş, keşifte dava konusu taşınmaz üzerinde davacının zilyetliği bulunduğu söylenmesine rağmen zilyetliğin süre ve niteliği ile imar -ihyaya ne zaman başlanıp bitirildiği kesin olarak belirlenmemiş, uyuşmazlığın çözümünde komşu parsel tutanak ve dayanaklarından yararlanılmamış, taşınmazın hangi tarihte tescil harici bırakıldığı belirlenmemiş, 3402 sayılı Kanun’un 14. maddesindeki sınırlamalar yönünden yeterli araştırma yapılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm verilemez.
Hal böyle olunca; Mahkemece, öncelikle Harita Genel Müdürlüğü WEB sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek taşınmazın bulunduğu mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya arasına alınmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre imar planının kesinleşme tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı dönemlerde çekilmiş stereoskopik ve bindirmeli hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden, bu fotoğraflardan yararlanılarak üretilmiş memleket haritaları ile en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları ise ilgili kurumlardan getirtilmeli, nizalı taşınmazın sınırlarında bulunan (komşu Etimesgut ilçesi, ... Mahallesinde bulunanlar dahil) taşınmazlara ait kadastro tutanakları ve dayanakları ile davalı olanların ve hükmen kesinleşenlerin dava dosyaları getirtilerek dosya arasına konulmalı, çekişmeli taşınmaz bölümünün hangi tarihte tespit harici bırakıldığı belirlenmeli, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ile teknik bilirkişi huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır.
Keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan nizalı taşınmaz bölümünün öncesinin kime ait olduğu, kimden kime ne suretle intikal ettiği, kim tarafından ne sıfatla ve ne şekilde kullanıldığı, taşınmazın imar-ihya edilip edilmediği, edilmişse imar-ihya faaliyetinin ne zaman tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; teknik bilirkişiden keşfi izlemeye elverişli krokili rapor aldırılmalı; 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan nizalı taşınmaz bölümünün toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve kullanım durumunun ne olduğunu belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş, somut verilere dayalı ayrıntılı rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye dosya arasına aldırılan hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak nizalı taşınmaz bölümünün sınırlarını ve niteliğini, taşınmazda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca, davacı ve murisi adına dava konusu taşınmazın bulunduğu çalışma alanında kadastro sırasında belgesiz zilyetlik nedeniyle tespit edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı (senetsiz defteri) Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüğü ile Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulmalı, varsa hükmen tescil edilen taşınmazlara ilişkin dosyalar dosya arasına alınmalı, senetsizden edinilen taşınmaz varsa bu taşınmazlara ait kadastro tutanaklarının kesinleşip kesinleşmediklerini gösterir şekilde onaylı örnekleri getirtilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenmek suretiyle Kanun'un getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanmalı, imar planının kesinleşme tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddelerindeki kazanma koşullarının davacı lehine oluşup oluşmadığı hususu üzerinde durulmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup kararın açıklanan sebeplerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın kararı veren Ankara Batı 4. Asliye Hukuk Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
13.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.