Logo

1. Hukuk Dairesi2024/480 E. 2024/1428 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacının uzun süreli zilyetliği nedeniyle tapu iptali ve tescil talep edilip edilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının kadastro öncesi 20 yıllık zilyetliğini ispatladığı, taşınmazın mera veya kamuya tahsisli olmadığı ve davalı Hazine'nin mülkiyet iddiasını ispatlayamadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1103 E. - 2022/560 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMES : Yüksekova 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/257 E., 2021/257 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; Hakkari ili ... ilçesi ... mahallesi, ... mevkiinde bulunan 187 ada 20 parsel ve ... mevkiinde 197 ada 5 parsel sayılı taşınmazların kadastro çalışmaları sırasında adına tespiti yapılması gerekirken Hazine adına tespitinin yapıldığını, dava konusu taşınmazların 70-80 yıldan beri babası ve kendi zilyetliğinde olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine; davanın yasal süresinde açılmadığını, 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davacının uzun zamandan beri zilyet olduğunu iddia ettiği dava konusu taşınmazla ilgili vergi kayıtlarını ibraz etmesi, iddialarını somut belgelerle ispatlaması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Yüksekova 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.03.2021 tarihli ve 2019/257 Esas, 2021/257 Karar sayılı kararıyla; tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu taşınmazın mera veya kamuya tahsisli yerlerden olmadığı, dava konusu taşınmazın evveliyatından itibaren tarımsal amaçlı olarak kullanıldığı, keşif tarihinde taşınmaz üzerinde yonca biçildiğinin ve yonca balyalarının bulunduğunun görüldüğü, davaya konu taşınmaz üzerinde 1963 tarihinde tesis edilen tapu kaydı öncesinde Kadastro Kanunu'nun 14 ve 46 ncı maddelerinde belirlenen 20 yıl süreyle davasız ve aralıksız olarak malik sıfatıyla zilyetlik koşullarının davacı lehine oluştuğunun ispatlandığı, bilirkişi raporlarında dava konusu taşınmazın tarımsal iktisabının mümkün ve tarla niteliğinde olduğu ve imar ihya çalışmalarının tamamlandığının belirtildiği, kadastro tespit tutanağında davacının dava konusu taşınmazı kullandığının ifade edildiği, davalı ... Hazinesinin ise davaya konu parselin Hazinenin mülkiyetinde olduğu iddiasını ispatlar nitelikte bir delil sunamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının zilyet olduğunu iddia ettiği dava konusu taşınmazlarla ilgili vergi kayıtlarını ibraz etmesi, iddialarını somut belgelerle ispatlaması gerektiğini, davacıların zilyetliğini 3402 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesinde sayılan belgelerden birine dayandırması gerektiğini, dava konusu taşınmazın Hazine'nin mülkiyetinde olduğunu, Hazine dışında şimdiye kadar kimsenin zilyet ve tasarrufunun söz konusu olmadığını, davacının 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 46 ncı maddelerinde belirlenen süreyle malik sıfatıyla zilyetlik koşullarının davacı lehine gerçekleştiğini ispatlayamadığını, davanın reddi gerektiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 13.05.2022 tarihli ve 2021/1103 Esas, 2022/560 Karar sayılı kararıyla; Yerel Mahkeme kararında usul ve yasaya aykırı herhangi bir yön görülmediği gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 46/1 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Kadastro sonucunda; Hakkari ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde bulunan 187 ada 20 parsel sayılı 10.788,13 m2 miktarlı, tarla vasıflı taşınmazın 03.10.2018 tarihinde, 197 ada 5 parsel sayılı 4.665,68 m2 miktarlı, tarla vasıflı taşınmazın ise 09.10.2018 tarihinde 4753 sayılı Yasa kapsamında Toprak Tevzii Komisyonunca 373-376-470-471 ve 472 nolu Hazineye ait parseller içerisinde kaldığı gerekçesiyle ve İsmail oğlu ... işgalinde bulunduğu belirtilmek suretiyle Maliye Hazinesi adına tespit edildiği, söz konusu tespit işlemlerinin 22.11.2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.

2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 22.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.