"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/1112 E., 2024/1100 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İspir Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/321 E., 2023/224 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; çekişmeli 110 ada 8, 111 ada 3, 115 ada 14, 70, 121 ada 34, 134 ada 6 ve 8 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakanları ... oğlu ...'dan intikal ettiğini belirterek miras yoluyla gelen hakka dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur.
II. CEVAP
Davalı ... cevap dilekçesinde; İspir Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/390 Esas sayılı dava dosyasında, davacı ile müşterek taşınmazlar üzerindeki ortaklığın giderilmesi hususunda talepte bulunulduğu, davacı tarafın ortaklığın giderilmesi davasına karşılık eldeki davayı ikame ettiği, ne var ki davanın hak düşürücü sürede açılmadığını belirterek davanın usulden ve esastan reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince; eldeki davanın kadastro öncesi nedene dayalı olarak açıldığı, dava açılması için belirlenen hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayalı olarak 08.12.2022 tarihinde açılan tapu iptali ve tescil davasının dava konusu taşınmazların kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı ... ve diğerlerinin çekişmeli taşınmazlarda paydaş olmadıklarını, tapu kayıtlarında yolsuz tescilin söz konusu olduğunu, taşınmazların tamamının davacıların mirasbırakanı ...'a ait olduğunu, 20 yılı aşkın süredir ... tarafından ekilip ihya edildiğini, kadastro işlemleri sırasında taşınmazların gerçeğe aykırı biçimde ... adına tespit gördüğünü, mirasbırakanın kadastro tespitinin kesinleşmesinden sonra ölmesi halinde hak düşürücü sürenin göz önüne alınamayacağını, Mahkeme kararının savunma hakkını ihlal eder nitelikte olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Kadastro çalışmaları sırasında Erzurum ili, İspir ilçesi, ... Mahallesi 110 ada 8 parsel sayılı 11.900 metrekare yüz ölçümlü taşınmaz senetsizden tarla vasfıyla, 111 ada 3 parsel sayılı 8.321,53 metrekare yüz ölçümlü taşınmaz senetsizden tarla vasfıyla, 115 ada 14 parsel sayılı 2.000 metrekare yüz ölçümlü taşınmaz senetsizden tarla vasfıyla, 115 ada 70 parsel sayılı 8.415,55 metrekare yüz ölçümlü taşınmaz senetsizden tarla vasfıyla, 121 ada 34 parsel sayılı 13.200 metrekare yüz ölçümlü taşınmaz senetsizden tarla vasfıyla, 134 ada 6 parsel sayılı 920,73 metrekare yüz ölçümlü taşınmaz senetsizden arsa vasfıyla ... adına, 134 ada 8 parsel sayılı 319,29 metrekare yüz ölçümlü taşınmaz senetsizden arsa vasfıyla 1/2 hisse oranında ... ve ... adına tespit edilmiş, 23.07.2001 ilâ 22.08.2001 tarihleri arasında askı ilanına çıkarılmış, askı ilan süresi içerisinde dava açılmadığından tutanakları 23.08.2001 tarihinde kesinleşerek aynı tarihte tapuya tescil edilmiştir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan eldeki davada, tespitin kesinleştiği tarih ile davanın açıldığı tarih arasında 10 yıllık hak düşücü sürenin dolduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.