"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2004 E., 2024/1401 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gölhisar Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/416 E., 2022/58 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Burdur ili Gölhisar ilçesi ... Mahallesinde 125 ada 112 parsel sayılı taşınmazdaki arsasını ilk sahibi olan satıcı üçüncü kişi ...'dan 913,95 m² olarak 1980 yılından satın aldığını, 40 yıl önce ev yaptığını ve burada ikamet etmeye başladığını, kadastro sırasında davalılar adına tespit edildiğini, dava konusu 125 ada 112 parsel sayılı tapu kaydının davacıya ait ... Mahallesi 125 ada 113 parsel sayılı taşınmazın arka tarafına düşen kısmının ve tespit edildiği şekilde 535,95 m²'sinin 125 ada 113 nolu parsel sayılı taşınmaza ilave edilmek suretiyle tapuya kayıt ve tescilinin yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde, hak düşürücü sürenin geçtiğini öne sürerek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; açılan davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmasına üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafça kadastro tespitinden önceki sebeplere dayalı olarak kadastro tespitine itirazen eldeki dava açıldığına göre davanın anılan yasal düzenleme kapsamında hak düşürücü süreye tabi olduğu; 27.08.2021 olan dava tarihinde 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesinde öngörülen dava şartı niteliğinde bulunan 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği; dava şartı kamu düzeninden olup taraflarca ileri sürülmese bile re'sen gözetilmesi gerektiğinden İlk Derece Mahkemesince de 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü süre geçtiği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın hata ve hile hukuksal nedenine dayanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğunu, Kadastro Kanunu'nun 12/3. hükmünün bu davada uygulanmasının doğru olmadığını, Mahkemenin usul ve esas açısından hatalı karar verdiğini, kadastro çalışmaları sırasında mevcut bulunan arsa sınır duvarının görüldüğünü, kadastro öncesi ve sonrası Gölhisar için yapılmış halihazır imar planı haritaları, yemin ve diğer delillerle ilgili bir araştırma yapmadan eksik inceleme ile Yargıtay içtihatlarına ve Yargıtay Genel Kurul kararlarına aykırı bir şekilde hatalı karar verdiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava; kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
1. Kadastro sonucunda Burdur ili, Gölhisar ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 125 ada 112 parsel sayılı taşınmaz, yapılan tesis kadastrosu çalışmaları sonucunda 19.09.1984 tarihinde ... adına tespit, Komisyon kararıyla ... oğlu ... adına tespit edilmiş ve askı ilanı sonucunda tespit 24.05.1988 tarihinde kesinleşmiş; taksim sonucu 1.597,00 m2 yüz ölçümüyle ve kargir ev ve arsası niteliğiyle olmak üzere ½'şer payla davalılar ... ve ... adlarına tapuya tescil edilmiştir.
2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, dosya kapsamından eldeki davanın kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu ve dava konusu taşınmazların kadastro tespitinin kesinleştiği 21.07.1995 tarihinden, eldeki davanın açıldığı 21.08.2021 tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşıldığına göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.