"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/323 E., 2024/1079 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/137 E., 2023/469 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; 17.08.1940 tarihli tapuda muris babası ...'a ait pay olmasına rağmen kadastro çalışmaları sırasında Kayseri ili, Talas ilçesi, ... Mahallesi 814 parsel sayılı taşınmazın sehven ... adına tespit ve tescil edildiğini, ... ölümü ile mirasçılarına intikal ettiğini, mirasçılar arasında yapılan taksim sonucu ... adına, daha sonra satış işlemi ile ... adına, son olarak da yine satış işlemi ile davalı ... adına tescil edildiğini, satışların muvazaalı olduğunu ileri sürerek miras payı oranında tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı; dava konusu 814 parsel sayılı taşınmazın ... adına tapulanmasının hukuki dayanağını Eylül 1933 tarih ve 750 nolu tapu kaydı ve fiili zilyetliğin oluşturduğunu, satışların mülkiyet hakkına dayalı olarak yapıldığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla
; İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesi ile; mülkiyet hakkının zamanaşımına uğramayacağını, kadastrodan önceki nedenlere dayalı olarak açılacak tescil davalarında süre sınırının bulunmadığını, ilk tesis kadastrosunun hukuka aykırı yapıldığını, yolsuz tescilin hiçbir hükme sahip olmadığını, bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişinin bu tescile dayanamayacağını, kötü niyetli zilyedin taşınmazın mülkiyetini kazanamayacağını, davalının annesinin beyanları muvazaa iddialarını desteklemesine rağmen bu hususun dikkate alınmadığını belirtip kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1973 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonucu Kayseri ili, Talas ilçesi, ... Mahallesi 814 (yeni 2966 ada 6) parsel sayılı taşınmazın 2.725,10 m2 yüz ölçümü ve tarla niteliği ile tapu kaydına dayalı olarak ... oğlu ... adına tespit gördüğü, kadastro tespitinin 28.01.1974 tarihinde kesinleştiği, intikal, taksim ve satış işlemleri neticesinde 20.01.2017 tarihinde davalı ... adına kaydedildiği anlaşılmakla, kadastro tespitinin kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı 13.04.2022 tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde belirlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği açıktır. Hak düşürücü süre dava şartı olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmelidir.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.