Logo

1. Hukuk Dairesi2024/5406 E. 2025/1351 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tespit dışı bırakılan taşınmazın davacı tarafından zilyetlikle kazanılıp kazanılmadığına ilişkin tescil davasında, istinaf başvurusunun miktar yönünden reddine ilişkin kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, dava konusu taşınmazın değerinin istinaf kesinlik sınırının altında kalması ve ilk derece mahkemesince HMK 346. maddesi uyarınca karar verilmemesi sebebiyle istinaf başvurusunu HMK 352/1 maddesi gereğince miktar yönünden reddetmesi usul ve yasaya uygun bulunarak temyiz isteminin reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1682 E., 2024/1252 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/178 E., 2023/113 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Kayseri ili, Melikgazi ilçesi, ... Mahallesinde bulunan ve kadastro tespiti sırasında tespit harici bırakılan çekişmeli taşınmazın 1989 yılından beri davacı tarafından bahçe olarak kullanıldığını belirterek davacı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili; dava konusu taşınmazın taşlık ve kayalık olup Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğunu, zilyetlikle ediniminin mümkün olmadığını, dava konusu taşınmaz üzerinde davacının 20 yıllık zilyetliğinin bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

Davalı ... vekili; davada kendilerinin taraf sıfatının bulunmadığını, taşınmaz üzerinde davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

Davalı ... vekili; dava konusu taşınmazın zilyetlikle edinilebilecek bir yer olmadığını, taşınmaz üzerinde davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 22.12.2017 tarihli ve 2015/228 Esas, 2017/472 Karar sayılı kararı ile; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddeleri ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713. maddesi uyarınca davacı lehine zilyetlik yoluyla mülk edinme şartlarının gerçekleştiği gerekçesi ile bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 1.757,62 metrekare yüz ölçümündeki taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiş, karara karşı davalı Hazine vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 08.06.2020 tarihli ve 2019/1064 Esas, 2020/339 Karar sayılı kararıyla, yapılan araştırmanın eksik olduğu belirtilerek dava konusu taşınmazın imar planı kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi, hava fotoğraflarından yararlanılmak suretiyle taşınmazla ilgili zilyetlik araştırması yapılması gereğine değinilerek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılmış ve dosya Mahkemesine gönderilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu 1.757,62 metrekarelik kısmın 17.02.2003 tarihinde imar planına alınarak 2 katlı konut alanı ve park olarak planlandığı, davacının kullanımının başladığı 1989 yılı ile imar tarihi olan 2003 yılı arasında 20 yıllık sürenin dolmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava dilekçesinde dava değerinin 1.000,00 TL olarak gösterildiği, Mahkemece yapılan keşif sonucunda dava ve istinafa konu edilen kadastro sırasında tescil harici bırakılan ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 1.757,62 metrekarelik taşınmaz bölümünün dava tarihindeki değerinin toplam 5.272,86 TL olarak belirlendiği, belirlenen değere karşı taraflarca itirazda bulunulmadığı, dava konusu taşınmaz değerinin 6763 sayılı Kanun ile değişik HMK'nın 341/2. maddesi gereğince karar tarihi itibariyle kesinlik sınırı olarak belirlenen 17.830,00 TL'den aşağı olduğu, ancak İlk Derece Mahkemesince HMK'nın 346. maddesi gereğince bu hususta bir karar verilmeden dosyanın istinaf incelemesi için gönderildiği, davacı ... vekili tarafından kesin nitelikte bir karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352/1. maddesi gereğince istinaf başvuru dilekçesinin miktar itibariyle reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; yargılamanın eksikliler nedeniyle uzaması nedeniyle harca esas değerin istinaf sınırının altında kalmasının davacının mülkiyet hakkının ihlaline neden olduğunu, verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, tescil harici yerlerde ek-6. maddenin uygulanmamasının hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazın davacının zilyetliğinde bulunduğunu, bu durumun tanık ve bilirkişilerce de dile getirildiğini, taşınmaz üzerinde davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, tescil istemine ilişkindir.

1971 yılında yörede yapılan kadastro çalışmaları sonucunda; Kayseri ili, Melikgazi ilçesi, ... Mahallesinde bulunan dava konusu taşınmaz taşlık olduğundan tespit harici bırakılmıştır.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine,

13.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.