"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/658 E., 2023/1259 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2012/745 E., 2020/188 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili; Mersin ili, Akdeniz ilçesi, ... Mahallesi, 2661 ve 2663 parsel sayılı taşınmazların geldisi olan 1209 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili için açılan davada yapılan yargılama neticesinde, Mersin 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1992/544 Esas, 1993/836 Karar sayılı kararı ile 1209 parselden ifraz edilen 2661 parsel sayıl taşınmazın (A) harfi ile işaretli bölümünün tapu kayıt maliki uhdesinde bırakılmasına, bunun dışında ve güneyinde kalan kırmızı ile taralı 14.011,80 m2'lik bölümün tapusunun iptali ile Hazine adına tesciline karar verildiğini, kararın tüm yasal yollardan geçerek kesinleştiğini, yargılama devam ederken 2661 parsel sayılı taşınmazın davalı ... tarafından satın alındığını, malik değişikliğinden söz konusu kararın infaz edilemediğini, 1209 parselden ifraz edilen 2663 parsel sayılı taşınmazın kuzey bölümünde yer alan (C) ile işaretli bölümün kayıt maliki üzerine bırakılmasına, bu kısmın güneyinde kalan 13.661,80 m2'lik bölümün tapusunun iptali ile Hazine adına tesciline karar verildiğini, bu parselde de yargılama devam ederken hisse satışı yapıldığını, davalılar ..., ... ve ... adına tapuda kayıt maliki değişikliği olduğunu, Mahkeme kararının tam olarak infaz edilemediğini, davalıların iyi niyetli olmadıklarını ileri sürerek 2661 ve 2663 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ...; dava konusu taşınmazı iyi niyetli olarak ihaleden satın aldığını, davalı ...; dava konusu yerin ailesi tarafından 100 yılı aşkın süredir kullanıldığını, babası adına hükmen satış kararı ile tescil edildiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dahili davalılar ..., ..., ..., ... ve ... davaya dahil edilmiş ise de tapu kaydında malik olmadıkları, bu davalılara husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle anılan davalılar yönünden husumet yokluğu nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddine; 2661 ve 2663 parsel (geldisi 1209 parsel) hakkında açılan dava sonunda Mersin 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1992/544 Esas, 1993/836 Karar sayılı kararı ile 2661 parselde (yeni 366 ada 119 parsel) (B) harfi ile işaretli ve 2663 parselde (yeni 366 ada 128 ve 129 parsel) (C) harfi ile gösterilen bölüm dışında kalan kısımların Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın kesinleştiği, ancak yargılamanın devamı sırasında malik değişikliği olduğundan Mahkeme ilamının infaz edilemediği, davalılar adına oluşan tescilin yolsuz olduğu, davacının mülkiyet hakkını hükmen kazandığı, Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesinin uygulanma yeri bulunmadığı, davalıların taşınmazda iyi niyetli malik olmadığı gerekçesiyle diğer davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ... vd. vekili, davalı ... vekili, davalılar ... ve ... tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca, davalıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve kanuna aykırı, davanın hukuki dayanaktan yoksun, mesnetsiz ve soyut olduğunu, taleplerin zamanaşımına uğradığını, hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, dava dilekçesi, ekleri ve tensip zaptının davalıya usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediğini, davalının hak kaybına uğradığını, davadan çok geç haberdar olduğunu, cevap dilekçesi ve tanık listesi de sunamadığını, bilirkişi raporlarının da usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediğini, davalının ayrıntılı itiraz dilekçesi sunamadığını, taraf teşkili sağlanmadan ön inceleme duruşması yapıldığını, dava konusu taşınmazı tamamen iyi niyetle, önceki davalarla ilgili herhangi bir bilgisi olmadan, bu hususla ilgili bir bilgilendirme yapılmadan satın aldığını, satın aldığı tarihten itibaren de zilyetliğinde bulunduğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava; yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu ve temyize konu 2661 parsel (yeni 366 ada 119 parsel) sayılı taşınmazın Mahmut Deli adına kayıtlı iken 1982 yılında tashih ile Mahmut Delil olarak tescil edildiği, 28.09.1990 tarihinde satış suretiyle davalı ...'e devredildiği, Mersin 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1992/544 Esas, 1993/836 Karar sayılı kararı ile 2661 parsel sayılı taşınmazın 4.191,20 metrekarelik kısmının tapu kayıt maliki uhdesinde bırakılmasına, kalan 14.011,80 metrekarelik kısmın ise Hazine adına tesciline karar verildiği, hükmün Yargıtay incelemesinden geçmek suretiyle 13.09.1994 tarihinde kesinleştiği, 2661 parsel (yeni 366 ada 119 parsel) sayılı taşınmazdan iptal-tescili istenen dava konusu kısmın Mahkemece yapılan keşif sonucu alınan harita mühendisi bilirkişisinin 08.05.2015 tarihli raporu ve 28.06.2017 tarihli ek raporun krokisinde gösterildiği anlaşılmaktadır.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 938,60 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.