Logo

1. Hukuk Dairesi2025/1098 E. 2025/1275 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu tespit edilen taşınmazdaki miktar fazlalığının iptali ve Hazine adına tescili isteminde hak düşürücü süre geçip geçmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten dava açıldığı tarihe kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve davanın Hazine'nin mülkiyet iddiasına dayalı olarak açılmış olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/1325 E., 2024/1797 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kahta 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2024/32 E., 2024/110 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde özetle; Adıyaman ili Kahta ilçesi ... köyünde bulunan 155 parselin kadastro çalışmalarında 7.000,00m2 olarak tespit edilmiş ise de taşınmazın yüz ölçümü 12.116,44 m2 olarak düzeltildiğinden davacı adına tescil edilen 155 parselde 5.116,44 m2 fazlalık oluştuğu ve kadastro çalışmalarında davacı adına tescil edilen 268 parselin de 16.700,00 m2 olduğu, davacı adına tescil edilen toplam taşınmaz miktarı 21.816,44 m2 olacağından ve yapılan yüz ölçüm düzeltme işlemi sonucunda bu taşınmazın yüz ölçümünün iktisap tarihindeki zilyetlik esaslarınca verilmesi gereken senetsizden 20.000,00 m2'yi aşarak miktar fazlalığı oluştuğu iddiasıyla 155 parselde oluşan 1.816,44m2 miktar fazlalığının iptali ile ... adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; açılan davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Mahkemece, dava konusu 155 parsel numaralı taşınmazın kadastro tutanağının 13.08.1982 tarihinde kesinleştiği, bu tarih ile dava tarihi olan 2024 yılı arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş bulunduğu, Hazine taşınmazın miktar fazlalığının özel mülk olarak adına tescilini talep ettiğine göre davanın hak düşürücü sürenin istisnası niteliğinde de olmadığı, Mahkemenin hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine ilişkin kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve davacı Hazine vekilinin belirttiği istinaf itirazlarının yerinde olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1. maddesine göre esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalarının kadastro sonrası nedene dayalı bulunduğunu Kadastro Kanunu'nun 41. maddesine göre yüz ölçüm hatasının düzeltilmesine ilişkin olduğunu öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava; kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

1.Kadastro sonucu Adıyaman ili, Kahta ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 155 sayılı parsel senetsizden 70 dekar vergi kaydı ile 7000 metrekare olarak ... ve ... adına tespit ve 13.08.1982 tarihinde tescil edilmiş, sonrasında Kadastro Kanunu'nun 41. maddesine göre düzeltilerek yüz ölçümü 12.116,44 metrekare yapılmıştır. 268 sayılı parsel de 16700,00 metrekare olarak senetsizden tespit ve 13.08.1982 tarihinde tescil edilmiştir.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, dosya kapsamından eldeki davanın kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu ve dava konusu taşınmazların kadastro tespitinin kesinleştiği 13.08.1982 tarihinden eldeki davanın açıldığı 18.03.2024 tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, davanın Hazinenin özel mülkiyet iddiasına dayalı olarak açıldığı anlaşıldığına göre usul ve kanuna uygun olup davacı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin “j” bendi gereğince temyiz eden davacı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.