"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/402 E., 2023/163 K.
Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; Yargıtay Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu tarafından temyiz inceleme görevinin Dairemize ait olduğu gerekçesiyle gönderilen dava dosyasına ilişkin kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... vekili; Antalya ili, Kumluca ilçesi, ... köyü 393 ada 31 parsel sayılı taşınmazın davalı adına tespit gördüğünü, süresi içinde dava açılmadığı için tespitin kesinleştiğini, dava konusu taşınmazın dere yatağı vasfında, zirai faaliyet yapmaya elverişli olmayan, ham toprak özelliği gösteren yerlerden olduğunu, davalı lehine zilyetlikle iktisap şartlarının oluşmadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı; dava konusu taşınmazın uzun zamandır ekilip biçilen tarım arazisi olduğunu, muris babası ... ...’dan kendisine intikal ettiğini, taşınmazda kuru tarım ürünleri ekildiğini, eklemeli olarak 60-70 yıldır bu taşınmaza zilyet olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Mahkemece; ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı süresi içinde davacı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 10.03.2021 tarihli ve 2019/498 Esas, 2021/2176 Karar sayılı kararı ile; jeoloji bilirkişi raporuna göre dava konusu arazide bloklu kumlu silt ve açık grimsi renklerde kum-çakılların yoğun olarak gözlendiği, yerin Alakır Çayının taşkın alanı içinde kaldığının tespit edildiği, aktif çay yatakları ile çayın taşkın alanında kalan yerlerin, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerler olduğuna ve özel mülkiyete konu olamayacaklarına, zilyetlikle edinilemeyeceğine değinilerek Mahkemece bu kural doğrultusunda değerlendirme yapılması, davaya konu yerin komşu parsellerinin tespit ve kazanım durumları ile Hazine tarafından aynı gerekçeyle dava açılıp açılmadığının, dava açıldıysa nasıl sonuçlandığının araştırılması, gerekçede atıf yapılan ve Yargıtayca onanan Mahkemeye ait 2011/430 Karar sayılı ilamda hükme esas alınan bilirkişi raporunun getirtilerek incelenmesi, taşınmazın tamamının mı yoksa bir kısmının mı taşkın alan içerisinde kaldığının taşınmazın çeşitli alanlarından toprak analizi yaptırılarak belirlenmesi ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, dava konusu taşınmazın tarıma elverişsiz, ham toprak niteliğinde, aktif dere yatağında olduğu iddialarının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın hatalı olduğunu, taşınmazın öncesinde dere yatağı özelliğinde iken çeşitli dönemlerde imar ihya faaliyetlerinin devam ettiğini, sonraki tarihlerde devam eden imar-ihya faaliyetleri ile taşınmazın bugünkü halini aldığını, davalı lehine imar ihyaya dayalı olarak zilyetlikle iktisap şartlarının gerçekleşmediğini, karara esas alınan bilirkişi heyeti raporundaki, taşınmazın 2022 yılı ve sonrasındaki uydu görüntülerine göre çayın taşkın alanında kalmadığına ilişkin ifadelerin mevcut durumun tespiti şeklinde bulunduğunu, sınırda bulunan çay ile olan kot farkının da sonraki dönemlerde taşınmaz üzerinde yapılan dolgu ve imar ihya faaliyetleri sonucu olduğunu, yetersiz bilirkişi raporuna göre hüküm tesis edildiğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava; Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu iddia edilen taşınmaza ilişkin tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; kadastro çalışmaları sonucu, Antalya ili, Kumluca ilçesi, ... köyünde bulunan dava konusu 393 ada 31 parsel sayılı, 6.137,75 metrekare yüz ölçümlü, tarla vasıflı taşınmazın hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tespit ve tescil edildiği anlaşılmaktadır
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j bendi gereğince temyiz eden davacı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın Kumluca 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1.maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
10.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.