Logo

1. Hukuk Dairesi2025/662 E. 2025/1216 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından hile nedeniyle tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel davası açılmış olup, Yargıtay bozma ilamına uyularak verilen bedel miktarına ilişkin kararın temyiz edilmesi üzerine uyuşmazlık çıkmıştır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının tapu iptali ve tescil talebinin reddine ilişkin Yargıtay bozma kararına İlk Derece Mahkemesi tarafından uyulması ve davacının terditli bedel talebinin tapuda gösterilen bedel üzerinden hüküm altına alınmasının hukuka uygun olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/159 E., 2023/412 K.

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel davası sonunda İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar; davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; satın aldığı tarihten itibaren ikamet etmekte olduğu 1852 ada 1 parsel sayılı taşınmazını kayınbiraderi olan dava dışı ... ile davalılardan ... arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan nedenlerle, kararlaştırılan 120.000,00 TL satış bedeli sonradan ödenmek kaydıyla davalı ...'a temlik ettiğini, ancak satış bedelinin ödenmediği gibi taşınmazın temlik edildikten 1 gün sonra diğer davalı ...'ye devredildiğini, davalılar arasındaki devrin bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescile, mümkün olmazsa taşınmazın tespit edilecek rayiç bedelinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 120.000,00 TL'nin davalı ...'dan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ...; resmi senette belirtilen satış bedelini davacıya ödeyerek taşınmazı satın aldığını ve daha sonra bedeli karşılığında diğer davalı ...'ye devrettiğini belirtip davanın reddini savunmuştur.

Davalı ..., taşınmazı yatırım amacıyla, tapu siciline güvenerek iyiniyet temlik aldığını, 120.000,00 TL olan satış bedelini satıcı olan diğer davalı ...'a banka aracılığıyla gönderdiğini, taşınmazın kendisine ne zaman teslim edileceğine ilişkin şartların satıcı ile aralarında imzaladıkları satış sözleşmesinde yer aldığını, taşınmazın tahliyesi için gerekli hukuki yollara başvurulacağını belirtip davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 17.03.2021 tarihli ve 2019/253 Esas, 2021/90 Karar sayılı kararı ile, davalı ...'ın taşınmazı davacıdan hile ile aldığı, satış bedelini ödemediği, diğer davalı ...’nin ediniminin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 1023. maddesinin korumasından yararlanamayacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile iptal – tescile karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 15.04.2022 tarihli ve 2021/1182 Esas, 2022/603 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Bölge Adliye Mahkemesi kararının süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece; “...Somut olayda, davacı satış bedeli daha sonra ödenmek kaydıyla taşınmazını davalı ...'a temlik ettiğini, ... tarafından satış bedeli ödenmeyip taşınmazın temlikten bir gün sonra diğer davalı ...'ye devredildiğini iddia etmektedir. Yukarıda belirtilen kanun maddeleri uyarınca satış bedelinin sonradan ödenmesi taraflarca kararlaştırılabilir. Davacı, temlikteki satış iradesinin hile ile fesada uğratıldığını ileri sürmeyip bedelin ödenmediğini ileri sürdüğüne göre, sözleşmeden dönme hakkını TBK'nın 235/3. maddesinde yer alan düzenleme gereğince ancak sözleşmede açıkça saklı tutması halinde kullanabilir. Ne var ki, sözleşmede bedelin sonradan ödeneceğine ilişkin ihtirazi kayıt yoktur. Bu durumda bedelin ödenmemesi nedeniyle sözleşmeden dönülmesi suretiyle tapu kaydının iptali mümkün bulunmadığından davacı ancak ödenmediğini iddia ettiği bedele ilişkin istekte bulunabilir. Nitekim davacı terditli olarak bedel isteğinde bulunmuştur. Hâl böyle olunca, tapu iptali ve tescil isteğinin reddine karar verilerek davacının terditli bedel isteğinin incelenmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir..." gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararı bozulmuştur.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma kararı doğrultusunda tapu iptal-tescil isteğinin reddine, bedel isteği yönünden ise davacının satış bedeli olarak 120.000,00 TL kararlaştırıldığını belirttiğinden bu bedele hükmedilmesi gerekeceği, rayiç bedelin tahsili talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle bedel isteğinin kısmen kabulü ile 120.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalı ...'dan tahsiline karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, terditli bedel taleplerinin taşınmazın rayiç değerine ilişkin olduğunu, güncel değere hükmedilmesi gerektiğini, davanın 2019 yılında açıldığını günümüze kadar geçen süreçte ekonominin çok değiştiğini, dava dilekçesinde fazlaya dair hakların saklı tutulduğunu, öncelikle tapu iptali ve tescile, olmazsa taşınmazın rayiç değerine hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, hile hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa bedel isteğine ilişkindir.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının 1852 ada 1 parseldeki 26 nolu bağımsız bölümünü 11.01.2018 tarihinde davalı ...'a satış suretiyle temlik ettiği, ...'ın da taşınmazı 12.01.2018 tarihinde diğer davalı ...'ye devrettiği anlaşılmaktadır.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.