"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/1102 E., 2024/1416 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 27. İş Mahkemesi
SAYISI : 2021/301 E., 2024/68 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 01.12.1992 tarihinden 18.03.2012 tarihine kadar geçen süre içinde işveren ... İnşaat San. ve Tic. A.Ş.’de sigortalı olarak kesintisiz çalıştığını, davalı işverenden geçmişe yönelik sigortalılığının SGK’ya bildirilmesini istemesine karşın işveren tarafından kabul edilmediğini, bu hususun müvekkilinin maddi kayba uğramasına neden olduğu gibi emeklilik işlemlerinin gecikmesine sebep olduğunu belirterek, bildirilen tarihler arasında davacının davalı işveren yanında çalıştığının tespitine ve yatırılmayan primlerin davalı işveren tarafından yatırılarak söz konusu bu hizmetlerinin diğer hizmetler ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Kurum (SGK) vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talep etmiş olduğu döneme ilişkin 5 yıllık süre geçtiğinden zamanaşımı definde bulunduğunu, davacının talep ettiği döneme ilişkin işyeri dosyasında ve belgelerin incelenmesinde sigortalılığı ile ilgili bir belge bulunmadığını, işveren tarafından Kuruma bildirilmeyen belgelerden dolayı Kurumun sorumlu tutulamayacağını, ayrıca çalışıldığı iddia edilen hizmete ilişkin belgelerin işveren tarafından Kuruma verilip verilmediğinin araştırılması ve çalışma konusu işin süreklilik arz edip etmediğinin, başlangıç ve bitiş tarihlerinin belirlenmesi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı müflis şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket adına 14.04.2011 tarihinde iflas kararı verildiğini ve şirketin herhangi bir faaliyetinin söz konusu olmadığını, bu nedenle davacının 21.02.2012 tarihine kadar çalıştığı iddiası da gerçeği yansıtmadığını, davacının iddiasını net delillerle ispatlayamadığını beyanla haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile
Davanın kısmen kabulüne kısmen reddine;
''1-Davacının 14.05.1996-18.03.2012 tarihleri arasında ... İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.ye izafeten İflas İdaresine ait 135525.06 sicil sayılı dosyada işlem gören işyerinde 506 ve 5510 sayılı Kanunlara tabi olarak günlük brüt asgari ücret üzerinden kesintisiz hizmet akdi ile çalıştığının tespiti ile Kuruma bildirilen hizmetleri dışında 1996/2. dönem 108 gün, 1996/3. dönem 120 gün, 1997 yılında 360 gün, 1998 yılında 360 gün, 1999 yılında 360 gün, 2000 yılında 360 gün, 2001 yılında 360 gün, 2002 yılında 360 gün, 2003 yılında 360 gün, 2004 yılında 360 gün, 2005/1 ayında 30 gün, 2005/2 ayında 5 gün, 2009/7 ayında 30 gün, 2009/8 ayında 30 gün, 2009/9 ayında 30 gün, 2009/10 ayında 30 gün, 2009/11 ayında 30 gün, 2009/12 ayında 30 gün, 2010 yılında 360 gün, 2011 yılında 360 gün, 2012/1 ayında 30 gün ve 2012/2 ayında 22 gün olmak üzere toplam 4095 gün daha günlük brüt asgari ücret üzerinden SGK.ya bildirilmesi gereken hizmeti olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine,'' dair karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri ayrı ayrı istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında istinaf başvurusunun esastan reddi kararı verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı SGK vekili temyiz dilekçesinde özetle; cevap dilekçesinde belirttiği hususları ile istinaf dilekçesinde belirttiği hususları aynen tekrarla kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmiştir.
Davalı şirket vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükme esas alınan tanık beyanlarına itibar edilmemesi gerektiğini, bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık konusu; hizmet tespitine ilişkindir.
1-Dava, 506 sayılı Kanun'un 79/10. (5510 sayılı Kanun’un m. 86/9.) maddesi uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Maddeye göre “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır.”
Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re'sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır. Bir davada haklı çıkabilmek için soyut veya genel hatlarıyla bir iddiayı ortaya koymak yeterli değildir. Aynı zamanda bu iddiaların, ispata elverişli ... getirilerek zaman, mekân ve içerik olarak somutlaştırılması gerekir. En azından iddianın araştırılabilmesine yönelik somut bilgi ve açıklamaların sunulması gerekir. İddia somutlaştırıldıktan sonra hâkim ve karşı taraf, bunun üzerinden savunma ve yargılama yapabilecektir. Soyut iddialar ve vakıalar üzerinden değerlendirme yapılması mümkün değildir.
2-İncelenen dosyada; kabul, eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeye dayalıdır. Davacının davalı şirkette muhasebe bölümünde çalıştığı anlaşılmakla, davanın somutlaştırılması kapsamında davacının beyanı alınarak muhasebe bölümünde ne iş yaptığı, ücret ödemelerinin nasıl yapıldığı, işçilerin bildiriminin muhasebede kim tarafından yapıldığı, kendi bildirimlerinin neden yapılmadığı veya neden eksik yapıldığı hususları sorulmalı, dava konusu dönemde bildirilen çok sayıda bordro tanığı bulunduğundan yeteri kadar dinlenilerek, talep konusu süre tarihi itibariyle çok önceye dayandığından bilgilerin insan hafızasında kalma ihtimali düşük olduğu dikkate alınarak buna göre tanıklar hassasiyetle dinlenilmeli, bilgilerin somut olaylarla desteklenmesi istenilerek davacının çalışmaları tereddütsüz bir şekilde ortaya konularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.