"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2757 E., 2024/1030 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
SAYISI : 2021/307 E., 2022/574 K.
Taraflar arasında hizmet tespiti davasında yapılan yargılanma sonunda İlk Derece Mahkemesinde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ve fer'i müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı ... ve fer'i müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle; 01.07.1992 tarihinde ... Belediye Başkanlığında temizlik işlerinde çalışmak üzere işe başladığını, işe başladığı andan itibaren maaşlarının ödendiğini, aylık maaş bordrolarının bulunduğunu, ancak 01.07.1992-15.11.1997 tarihleri arasındaki çalışmasının Kuruma bildirilmediğini beyanla 01.07.1992-15.11.1997 tarihleri arasında davalı yanında geçen çalışmalarının tespitini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, hizmet tespit davalarında 5 yıllık hak düşürücü süre söz konusu olduğunu davacının talebi ise 01.07.1992 ve 15.11.1997 tarihleri arasında iddia ettiği çalışmalarını kapsadığını davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, ... Belediyesi'nde 657 sayılı DMK'na tabi Zabıta Memuru olarak görev yapan davacının 6360 sayılı Kanun ile tüzel kişiliği kaldırılan ... ... Belde Belediyesinde 15.11.1997 tarihinde ilk göreve başladığını bu tarihten öncesinde ise belediyede herhangi bir çalışması bulunmadığını beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Fer'i müdahil Kurum cevap dilekçesinde özetle; Kuruma bildirilmeyen kayıtlar için davalı Kurumun sorumluluğunun bulunmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi kararında özetle: "...İzah edilen ilkeler ile dosya kapsamı incelendiğinde davalı ile dava konusu tarihte birlikte çalışan tanık beyanları ve dosya kapsamı değerlendirildiğinde davacının 15.11.1997 tarihinde ... Belediye Başkanlığında Zabıta Memuru olarak işe başladığı 6360 sayılı Kanun ile tüzel kişiliği kaldırılan ... ... Belde Belediyesinin tüzel kişiliğinin kaldırıldığı ve davacının halen ... Belediye Başkanlığında görev yaptığı, bu bağlamda çalışmaları kesintiye uğramadığından söz konusu 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçmediği anlaşılmakla davanın esasına geçilmesi gerekmiş, esas yönünden yapılan incelemede de SGK ve tanık beyanları dosyaya sunulan puantaj kayıtlarının incelenmesinde; Haziran-Ekim/1997, Ağustos-Aralık/1996, Ağustos-Aralık/1995, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Ağustos,Eylül, Ekim/1994, Mart, Nisan, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim/1993, Ocak, Temmuz, Eylül, Ekim/1992 aylarında ilişkin tutulan işçi puantaj cetvellerinde davacının isminin bulunduğu, puantajların yetkili nezaretçi tarafından imzalı olduğu dosyada dinlenen tanıklar da davacının 01.07.1992-15.11.1997 yılları arasında ... Belediye Başkanlığında ne iş verilirse yaptığını beyan ettikleri, dosyadaki SGK kayıtlarında davacının hizmet tespitini talep ettiği tarihler arasında herhangi bir işyerinde sigortasının olmadığı anlaşılmakla davacının 01.07.1992-15.11.1997 tarihleri arasında ... Belediye Başkanlığında kesintisiz, fiili çalışmasının bulunduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur."gerekçesiyle,
"Davanın kabulü ile davacının 01.07.1992-15.11.1997 tarihleri arasında 6360 sayılı Kanun ile ... Belediyesine devredilen ... Belediye Başkanlığında sigortalı sayılacak şekilde çalıştığının tespitine," şeklinde karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ve feri müdahil vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Fer'i müdahil Kurum vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin kararı ile "... İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama ile tüm dosya kapsamından ve dinlenen kamu tanık beyanlarından, puantaj kayıtlarından davacının 01.07.1992-15.11.1997 tarihleri arasında davalı yanında çalıştığı anlaşılmakla kurulan hükme ilişkin mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı görülmekle davalı ... vekilinin ve fer'i müdahil Kurum vekilinin istinaf istemlerinin 6100 sayılı HMK 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.'' şeklinde hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ve fer'i müdahil Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ve fer'i müdahil Kurum vekilleri ayrı ayrı verdikleri dilekçe ile istinaf sebepleri ile aynı gerekçelerini ileri sürerek davanın reddedilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasını talep etmişlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Dava, 506 sayılı Kanun'un 79/10. (5510 sayılı Kanun’un m. 86/9.) maddesi uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Maddeye göre, “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır.”
Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re'sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
6100 sayılı HMK m. 119/1-e gereğince davacının, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini bildirmek, m. 194 gereğince de taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırma yükümlülüğü vardır. Tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmeleri zorunludur.
Bir davada haklı çıkabilmek için soyut veya genel hatlarıyla bir iddiayı ortaya koymak yeterli değildir. Aynı zamanda bu iddiaların, ispata elverişli hale getirilerek zaman, mekân ve içerik olarak somutlaştırılması gerekir. En azından iddianın araştırılabilmesine yönelik somut bilgi ve açıklamaların sunulması gerekir. İddia somutlaştırıldıktan sonra hâkim ve karşı taraf, bunun üzerinden savunma ve yargılama yapabilecektir. Soyut iddialar ve vakıalar üzerinden değerlendirme yapılması mümkün değildir.
Somutlaştırma yükü, genel anlamda tarafların açıklama ödevinin bir parçası ve layihalar teatisi aşamasındaki tezahür şeklidir. Somutlaştırma yükü, basit yargılama ve kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulandığı davalarda da geçerlidir.
HMK m. 31 gereğince, Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir. Davaya konu talebin somutlaştırılmaması halinde önce hâkim, m. 31 ve 119/1-e gereğince davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemedeki görevi gereği, somut olmayan hususların belirlenmesini davacıdan istemeli, gerekirse tarafa açıklattırma yaptırmalı, bu eksiklik giderildikten sonra yargılamaya devam etmelidir.
Hizmet tespiti davalarının amacı hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır. Hizmet akdine dayalı çalışma olgusunun ispatında delil sınırlandırması yoksa da davacının Kurum sicil dosyası, işyeri özlük dosyası temin edilip işyerinin Kanunun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlendikten sonra iddia edilen çalışmanın başlangıç ve bitiş tarihleri, hangi işyerinde ne iş yapıldığı, işyerinin kapsam, kapasite ve niteliği, prime esas kazanca tabi ücretin ne olduğu, çalışmanın sürekli, kesintili, mevsimlik olup olmadığı eksiksiz bir şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır.
Taraf tanıklarının sözleri değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren ve işçiyle, işyeriyle ilişkileri, bazen uzun yılları kapsayan bilgilerin insan hafızasında yıllarca eksiksiz nasıl taşınabileceği düşünülmeli ve tanıklar buna göre dinlenilmeli, re’sen araştırma kapsamında sadece taraf tanıkları ile yetinilmeyip mümkün oldukça işyerinin müdür, amir, şef, ustabaşı ve postabaşı gibi görevlileri ve o işyerinde çalışan öteki kişiler ile o işyerine komşu ve yakın işyerlerinde bu yeri bilen ve tanıyanlar dahi dinlenerek tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli ve çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlenmelidir.
Öte yandan, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2003/21-43 Esas, 2003/97 Karar ve 26.02.2003 tarihli kararında ayrıntıları açıklandığı üzere; kural olarak işe giriş bildirgeleri ve ücret ödeme bordroları sigortalının imzasını içermelidir. Sigortalı, anılan belgeleri hile, hata veya manevi baskı altında imzaladığını ileri sürmemiş veya imzanın kendisine ait olmadığını ya da kesintisiz çalıştığını söylememiş ise, birden fazla işe giriş bildirgesinin varlığı ve işyerinden yapılan kısmi bildirimler, sigortalının o işyerinde kesintili çalıştığına karine oluşturur. Bu karinenin, aksinin, ancak, eş değer de delillerle kanıtlanması gerekmekte olup tanık sözlerine değer verilemez. Bu halde ise hak düşürücü sürenin kesinti tarihleri dikkate alınarak her bir dönem bakımından ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekecektir.
2. Bu tür davalarda mahkemece yapılacak iş, davacıyla ilgili varsa tüm belge ve kayıtlar işverenden istenilmeli, çalışmanın gerçekleştiği ileri sürülen işyerinin Kurum nezdinde bulunan dosyası, işverence hazırlanması gerekli ücret ödeme bordroları, puantaj kayıtları ve diğer kayıtlar getirtilmeli, dönemsel sigorta primleri bordrosuyla veya aylık prim ve hizmet belgesiyle bildirimleri yapılan sigortalılar tanık sıfatıyla dinlenilmeli, Kurum müfettişlerince inceleme yapılıp yapılmadığı sorulmalı, inceleme yapılmışsa belgeler getirtilmeli, aynı çevrede faaliyet yürüten ve davacının çalışmasını bilebilecek durumda olan tarafsız nitelikte başka işverenler ve bordrolu çalışanlar yöntemince saptanarak tanık sıfatıyla dinlenilmeli, işçilik alacaklarına ilişkin dava dosyasının varlığı araştırılarak celbedilmeli ve işçilik hakları davasında dinlenen tanıkların anlatımları ile bu dosyada bilgi ve görgüsüne başvurulan tanıkların anlatımları karşılaştırılmalı, varsa çelişki giderilmeli, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği nazara alınmalı, işin mevsimlik olduğu anlaşılırsa dönemleri belirlenmeli, bu dönemde davacı ile işveren arasındaki sözleşmenin askıda olduğu ve mevsimlik dönemlerde hak düşürücü sürenin işlemeyeceği gözönünde bulundurulmalı; böylelikle; çalışmanın varlığı, başlangıç ve bitiş tarihleri, mevsimlik mi, sürekli mi olduğu, yapılan işin kapsam ve niteliği de nazara alındığında kısmi çalışma mümkün olduğundan kısmi ve kesintili olup olmadığı yöntemince araştırılmalıdır.
3. Değerlendirme
Eldeki davada verilen kararın eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece, davacının 01.07.1992 - 15.11.1997 tarihleri arasında çalışmalarının dosyada bulunan ... Belediyesi puantaj kayıtları örneği ve tanık beyanları esas alınarak kabulüne karar verilmesi eksik araştırma ve inceleme ile hüküm verilmesine neden olmuştur. Hükme dayanak alınan puantaj kayıtları fotokopi niteliğinde olup davacının delilidir. Dolayısı ile sonradan düzenlenmiş olması her zaman mümkündür. Davayı somutlaştırma yükümlülüğü çerçevesinde; davacı kamu kurumu olan davalı ... bünyesinde çalıştığını iddia etmiş olup, davalı işverenin kamu kurumu olduğu ve kamu kuruluşlarındaki çalışanların hizmetlerinin kayıtlara geçirilmesinin ve ücret ödemelerinin belgelere dayandırılmasının esas olduğu göz önünde tutularak İlk Derece Mahkemesince; hükme esas alınan belediye puantaj kayıtlarının gerçek olup olmadığı araştırılmalı, 01.07.1992-15.11.1997 döneminin tamamına ait puantaj kayıtları belediyeye yazılacak müzekkere ile sorulmalı, belediye tarafından dosyaya sunulan puantaj esas kayıtlarına göre yapılan çalışmada, belediye tarafından işe alımı için encümen kararı, belediye başkanlığı yazısı, ücret bordroları banka kayıtları ve konuya ilişkin tüm belgeler eksiksiz olarak getirtilmeli ve bu kayıtlar davacının iddiası çerçevesinde incelenmelidir. Anılan bilgi ve belgeler ibraz edilemiyor ise, edilmeme sebebi üzerinde durulmalı mantıklı ve makul sebebinin olması halinde bu hususta tanık dinlenebileceği göz önünde bulundurularak özellikle puantaj kayıtlarında bulunan kişi ve davalı işveren nezdinde resmi sıfatla çalışan kişiler (müdür, amir, memur gibi) dinlenmesi gerektiği durumları değerlendirilerek davacının çalışmaları hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya konulup deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
Temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine,
16.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.