"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2783 E., 2024/1533 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 2. İş Mahkemesi
SAYISI : 2020/170 E., 2023/63 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı fer'i müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 01.11.1983 tarihinden evlenmiş olduğu 14.10.1990 tarihine kadar aralıksız Halı Dokuma Usta Öğreticisi ve desinatör olarak çalıştığını, bu dönemde davalı işverenin, davacının hizmet bildirimini eksik yaptığını, davaya konu 01.11.1983 - 14.09.1990 döneminde davalının, davacıyı 201 gün sigortalı olarak gösterdiğini, bunun dışındaki çalışma sürelerini sigortaya bildirmediği gibi primlerini de ödemediğini, davacının, davalı bünyesinde 7 yıldan fazla bir süre çalıştığını, bu nedenle müvekkilinin işi başladığı tarih olan 01.11.1983 ile evlendiği 14.09.1990 tarih arasındaki hizmet cetvelinde gösterilmeyen kesintisiz çalışmış olduğu sürelerin sigorta hizmet süresi olarak tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II.CEVAP
1.Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin merkezinin İstanbul olduğunu, yetki yönünden davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacının dava dilekçesindeki iddialarının gerçekten uzak ve asılsız olduğunu, davalı şirketin kuruluş tarihinin 1985 tarihi olduğunu, davacının beyan ettiği gibi 1980 yılında çalışmasının mümkün olmadığını, 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, davanın tanık ifadeleri ve beyanları ile ispatı mümkün olmadığını, bu nedenle açılan davanın reddini istemiştir.
2.Fer'i müdahil Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; 6552 sayılı Kanun'un 64. maddesi ile 30.01.1950 tarihli ve 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanun'un 7. maddesine eklenen son fıkra uyarınca, müvekkil Kurumun davalı konumundan çıkartılarak, fer'i müdahil olarak davayı takip etmesine karar verilmesini talep ettiklerini, davanın 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, davacının iddia ettiği tarihlerde söz konusu iş yerinde fiilen çalıştığına dair herhangi bir bilgi veya belge tespit edilemediğini, davacının açtığı davayı ispatlayabilmesi için Kurum kayıtlarını aksini ispat edecek derecede yazılı deliller ileri sürmesi gerektiğini, bu nedenle haksız ve yasal dayanaktan yoksun açılan davanın reddini istemiştir.
III.İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "Davanın kısmen kabulüne;
1-Davacının davalı şirkete ait 31707.41 sicil sayılı işyerinde uzun vadeli sigorta kollarına tabi olarak 01.11.1983-08.07.1987 tarihleri arasında kesintisiz tam gün süreli olarak hizmet akdi ile çalıştığına,
2-Kuruma bildirilen hizmetleri dışında 1983/3.dönemde 33 gün, 1984/1. dönemde 47 gün, 1984/2. dönemde 64 gün, 1984/3. dönemde 75 gün, 1985 yılı 360 gün, 1986 yılı 360 gün, 1987/1. dönemde 120 gün ve 1987/2.dönemde 68 gün olmak üzere toplam 1127 gün daha günlük brüt asgari ücret üzerinden hizmeti olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine," karar verilmiştir.
IV.İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde fer'i müdahil Kurum vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V.TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde fer'i müdahil Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Fer'i müdahil Kurum vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek, temyizen bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Sonuç
Uyuşmazlık, hizmet tespitine ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.