"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2836 E., 2024/352 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Giresun İş Mahkemesi
SAYISI : 2019/362 E., 2022/303 K.
Taraflar arasındaki hizmet tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı inşaat şirketinde 15.05.2008-28.09.2011 tarihleri arasında kesintisiz ve sürekli olacak çalıştığı halde çalışma gün sayılarının Kurum'a eksik bildirildiğini, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacağı bulunduğunu belirterek Kuruma bildirilen günler hariç tutularak davacının hizmet sürelerinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının kısmi zamanlı puantaja dayalı yevmiye usulüne göre iş yaptığını, davacının kalıp ustası olarak çalıştığını, çalıştığı süreler ve yaptığı yevmiyeler ne kadar ise sigorta primlerinin de buna göre ödendiğini, işin niteliği ve hava durumuna göre çalışmanın şekillendiğini, davacının bankaya yatan aylık ücretlere itirazının olmadığını, bu nedenle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "... 04.02.2022 tarihli duruşma zaptında tespit edilen sicil numaralı iş yerlerde tam sigortalılık bildirimi yapılmayan bazı dönemlerde dönem bordro tanığı dinlenilemediği gibi işyerlerine komşu işyerleri tespit edilemediğinden beyanlarına başvurulamadığı, yukarıda belirtilen davacının çalışmalarının geçtiği davalıya ait sicil numaralı işyerlerinde tanık anlatımları ve genel itibariyle dosya kapsamında beyanlarına başvurulan tanıklar çalışmaların puantaja göre olduğu, çalışılan gün kadar Kuruma bildirim yapıldığı, dosya kapsamında davacıya ilişkin olarak yaptırılmış olan kolluk araştırması davacının hangi tarihlerde ne kadar süre ile davalı işveren bünyesinde çalışması olduğunun tespitinin yapılamadığı, Yargıtay kararlarına uygun olacak şekilde davacının 15.05.2008-28.09.2011 tarihleri arasında davalı şirket bünyesinde çalışırken kurumda mevcut prim bordrosu, ücret tediye bordrosu ve puantaj kayıtları talep edilmiş ise de Kurum'da davalı işyerine ait kayıtlı işyerine ait "07" puantaj kayıtları olmadığı, işyeri hakkında düzenlenmiş tutanak ya da rapor olmadığı bilgisi verildiği, davacının kendi tanıkları da dahil olmak tüm dönem bordro tanıklarının dönem bordro tutanaklarında çalışmasının bazen 30 gün, bazen 10, bazen 20 gün olacak şekilde sürekli değişkenlik gösterdiği, inşaattaki kalfa aracılığı tutulan deftere göre puantaj kaydının düzenlendiği ve ödeme yapıldığı, buna göre davacıya puantaj kayıtlarına göre ücret ödendiğinin sabit olduğu ve buna göre Kuruma sigortalılık bildirildiği, bu haliyle Kuruma bildirilen puantaj kayıtları ve belirgin olan kayıtlarının aksine davacının çalıştığı aksi yazılı belgelerle ispatlanamadığı, bu nedenle davacının tespiti gereken Kuruma bildirilmeyen eksik hizmet süresinin bulunmadığı kanaatine ulaşıldığı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; "..davacı müvekkil davalı inşaat şirketinde 15.05.2008 ile 28.09.2011 tarihleri arasında sürekli ve kesintisiz olarak çalışmıştır. Dinlenen tüm tanıkların beyanında ağırlıklı olarak çalışmalarının sürekli olduğu ve davalı şirket tarafından sigorta ödemelerinin eksik yatırıldığı hususu yer almaktadır. İlk Derece Mahkemesince davanın reddine ise gerekçe olarak;"..incelenmesinde davacının işe başladığı andan iş akdinin sona erdiği döneme kadar imzasız puantaj kayıtlarının düzenli olarak tutulduğu.." -"".. davalı işyerine ait 1028140 sicil numarasında kayıtlı işyerine ait 07 puantaj kayıtları olmadığı.." - "davacı asil tarafından aylık ücret bordrosuna itiraz edilmeden maaşını aldığı, ihtirazı kayıtta bulunmadığı, buna göre puantaj kayıtlarına göre ücret ödendiğinin sabit olduğu ve buna göre Kuruma sigortalılık bildirildiği", ne davacı ve dönem bordro tanıkları ücretin eksik ödendiği yönünde iddiasında bulunmadığı, davalı inşaat şirketinde çalışanların yevmiye usulüne göre çalıştığı, resmi kayıtlarla ifadelerin uyumlu olduğu, bu haliyle Kurum a bildirilen puantaj kayıtları ve belirgin olan kayıtların aksine davacının çalıştığı aksi yazılı belgelerle ispatlanamadığı.." hususları gerekçe gösterilmiştir. Ancak yapılan değerlendirme hatalıdır. İlk olarak Mahkemeninde gerekçesinde kabul ettiği üzere imzasız puantaj kayıtları dosyaya sunulmuştur. Davalı şirketin tek taraflı puantaj kaydı tutması, hiç bir çalışanın imzasının bulunmaması ve sigortaya usulüne uygun tutulmuş puantaj kayıtlarının sunulmadığı dosya kapsamında açıkça ortadadır. Yine davalı tarafın sunmuş olduğu ücret bordroları da imzasız olup davalı şirketin tek taraflı düzenlediği ve yasal olarak geçerliliği olmayan kayıtlardır. Ücretin eksik ödendiği yönünde yapılan değerlendirme yönünden ise müvekkilin eksik ücret alacağı yönünde talebinin olmadığı dava dilekçemizde de belirli olup bizim iddiamız sigorta primlerinin eksik ödendiği yönündedir. Zaten iddia konumuz sigorta primlerinin eksik ödendiği hususu olup ücret alacağı yönünden talebimiz olsa idi bunu da dava dilekçemizde taleplerimiz arasında bildirebilirdik. Ücret yönünden her hangi bir talebimiz olmayıp, İlk Derece Mahkemesince ,davalı tarafından sunulan yasal olarak geçerlilik taşımayan bordrolara göre yapılan değerlendirme ve yine ücret yönünden yapılan değerlendirmenin hizmet tespiti davamızın reddine gerekçe yapılması usul ve yasaya aykırıdır. Dosya kapsamında dinlenen bordro tanıkları dahi beyanlarında çalıştıkları gün kadar sigortaların yatırılmadığını, sigortaların eksik yatırıldığını beyan etmişlerdir. Tüm açıklanan bu sebeplerle ilk Derece Mahkemesi'nin kararının kaldırılması için iş bu müracaatı yapmak gereği hasıl olmuştur..." beyanla istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında "...Somut olayda; davalı tarafça sunulan ücret bordroları ve puantaj kayıtlarının imzasız olduğu; ancak banka kaydı ile yapılan ödemelerin bordro ve puantaj kayıtları ile örtüştüğü; davacı tanıklarının dahil uyuşmazlık konusu dönemin tamamı için kesintisiz çalışması bulunan bordro tanığı tespit edilemediği; bazı aylarda tam bildirim yapılan tanıkların da çalışmaların puantaja kaydedildiğine, sürekli olmadığına, çalışılan gün kadar ücret aldıklarına dair beyanda bulundukları; işyerinin bina inşaatı olması sebebi ile komşu işyeri tespiti yapılamadığı anlaşılmıştır. Netice itibariyle uyuşmazlık konusu dönemin tamamını kapsar bordro tanığı bulunmadığı; davacı tanıklarının dahi kesintili çalışmasının bulunduğu göz önünde bulundurulduğunda davacının bildirilenden daha fazla çalıştığına dair iddiasının usulüne uygun olarak ispat edilememiş olmakla davanın reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yukarıda belirtilen nedenlerle davacının tüm istinaf itirazlarının 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1. Maddesi gereğince esastan reddine" karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, istinaf dilekçesinde öne sürdüğü gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370, 371 inci; 506 sayılı Kanunun 79/10 ve 5510 sayılı Kanunun 86/9'uncu maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere,
uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, dosyada yer alan tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinde verilen hükmün yerinde olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.