"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2282 E., 2024/410 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 22. İş Mahkemesi
SAYISI : 2022/1652 E., 2023/303 K.
Taraflar arasındaki sigorta başlangıcının tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının sigortalılığının başlangıcının 01.09.1986 tarihi olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulü ile davacının, ... sicil numaralı ... Gemi İnş. Koll. Şti. unvanlı iş yerinde 01.09.1986 tarihinde 1 gün çalıştığının ve sigorta başlangıç tarihinin 24.11.1986 olduğunun tespitine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı SGK vekili istinaf dilekçesinde davacının, dava açılmadan önce Kuruma başvuru şartını yerine getirmediğini, müvekkili Kurumun dava açılmasına sebebiyet vermediğinden, aleyhe yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiğini, aksine davacı dava açılmasına sebebiyet verdiğinden müvekkil Kurum lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi gerektiğini, ayrıca red edilen kısım açısından da müvekkil Kurum lehine vekalet ücretine karar verilmesi gerektiğini, fiili çalışmanın ispat edilemediğini, davanın reddi gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "... davacının, dava açıldıktan sonra Kuruma müracaat ederek dava şartını yerine getirdiği, Kurumca talebinin ret edildiği, talep edilen dönemde iş yerinin kapsamda olduğu, davacıya verilen sigorta sicil numarasının bildirgenin verildiği yıla ait olduğu, tanık beyanlarına göre davacının talep ettiği dönemdeki fiili çalışmasının ispatlandığı, Kurum dava açılmasına sebebiyet verdiğinden yargılama giderinden sorumlu olduğu anlaşılmış olup, HMK'nın 355 maddesi ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu ..."gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı SGK vekili, temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı SGK vekili istinaf dilekçe içeriğini tekrarla kararın temyizen bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık 01.09.1986 tarihinin sigorta başlangıcı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanun'un 2, 9, 60. maddenin (G) bendi, 79. ve 108. maddesi hükümleridir.
Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli olmayıp, aynı zamanda o kimsenin Kanun'un belirlediği biçimde (506 sayılı Kanun'un 2. maddesi ve 5510 sayılı Kanun'un 4/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Kanun'un 6. maddesi ile 5510 sayılı Kanun'un 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır.
Hizmet tespitinin bir türü olan sigortalılık başlangıç tespiti davasında, dava konusu dönem yönünden hem çalışmaların geçtiği işyerinin varlığı hem de sigortalının çalışmalarının gerçek ve sigortalı çalışma olduğunun hiçbir tereddüte yol açmayacak şekilde ispatlanması gerekmektedir.
Bu tür davalar yalnızca bir günlük çalışmanın tespitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile saptanacak sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınmalı ve giriş bildirgesi ile birlikte eylemli çalışmanın bulunup bulunmadığı özellikle belirlenmelidir.
Bu da dava konusu çalışmaların sigortalı çalışma niteliğinde olup olmadığı, sigortalı çalışma niteliğinde ise çalışmanın varlığı yönünden dönemde bordrolu olan tanık, yoksa komşu işyeri tanığı araştırarak ifadelerinin alınması, varsa bu döneme ilişkin makbuz, fatura, defter gibi tüm kayıt ve belgelerin incelenmesi, 506 ve 5510 sayılı Kanunlar ile Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereğidir.
3. Değerlendirme
1.Sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için mutlak koşul niteliğindeki hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalıdır.
2.Mahkemenin yazılı hükmü, eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalıdır. Yukarıda anılan yasal düzenleme ve açıklamalara göre inceleme konusu dava değerlendirildiğinde, dava dışı ... Gemi İnş.Koll.Şti. ünvanlı işverenin ... sicil no.lu işyerinden davacı adına 01.09.1986 tarihinde işe giriş bildirgesinin verilmiş olduğu, gemi inşaatı mahiyetli işyerinin 01.12.1976-19.03.1987 tarihleri arasında kanun kapsamında olduğu, işyerinden dava konusu 1986 yılında bordro verilmediğinin Kurumca bildirildiği öte yandan işyerinden verilen 1985/1-3 arası dönem bordrolarının Kurumca dosyaya bildirildiği, işe giriş bildirgesi üzerinden imza ve fotoğraf incelemesi yapıldığı, fotoğrafın davacıya ait olduğu, imzanın benzerlik göstermediğinin belirlendiği, Mahkemece komşu işyeri araştırması yapılmadığı, işyerinden dava konusu 1986 yılı öncesinde işyerinden bildirimi olan davacı tanıklarının dinlendiği, anılan davacı tanık beyanları ile dosyadaki diğer deliller yeterli görülmek suretiyle eksik inceleme ve araştırmaya dayalı karar verildiği anlaşılmıştır.
3.Tüm bu açıklamalara göre Mahkemece, dava konusu dönemde işyerine komşu iş yerleri ve sigortalı çalışanları emniyet, belediye, vergi dairesi, SGK nezdinde araştırılarak belirlenmeli, bu kişilerin sigortalılık ve vergi kayıtları da getirtilmek suretiyle beyanlarına başvurulmalı, komşu işyeri araştırmasında komşu işyeri ve çalışanlarının tespit edilememesi halinde taraflardan sorulmak suretiyle davacının çalışmasını bilebilecek kişiler tespit edilerek sigortalılık kayıtları getirtilerek beyanlarına başvurulmalı, böylelikle toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle davacının gerçek çalışma olgusu, somut ve inandırıcı bilgilere dayalı biçimde ortaya koyulmalıdır.
4.Kabule göre de, 5510 sayılı Kanun'un Geçici 7. maddesi yollamasıyla uygulanan mülga 506 sayılı Kanun'un 60/G maddesinde "bu maddenin uygulanmasında; 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Ancak bu tarihten önceki süreler için ödenen malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir" hükmü öngörülmüştür.
Anılan yasa hükmüne göre Mahkemece davacının 01.09.1986 tarihinde (1) gün süre ile çalıştığının ve 18 yaşını ikmal ettiği tarih olan 24.11.1986 tarihinin sigorta başlangıç tarihi olduğunun tespitinin yanı sıra 01.09.1986 tarihindeki (1) gün süreli çalışmasının da prim ödeme gün sayısına dahil edilmesi gerektiğine hükmedilmesi yerine ve ayrıca dava dışı işveren sicili 215538 olduğu halde hatalı işyeri sicil no. ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, isabetsiz bulunmuştur.
5.Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, yazılı şekilde karar tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.