"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/3592 E., 2024/965 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 1. İş Mahkemesi
SAYISI : 2022/582 E., 2023/335 K.
Taraflar arasındaki hizmet tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı ve davalı vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 10.08.2000 - 05.09.2000 tarihleri arasında çalıştığının tespitini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Fer'i müdahil Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince hak düşürücü süre geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili, davacının davalı işveren yanında 05.07.1999 tarihinde kalfa olarak çalışmaya başladığını ve 30.04.2011 tarihine kadar çalıştığını, davacının çalışmasının 05.09.2000 tarihinde bildirildiğini, kesintisiz olarak çalışması olduğu için bu çalışmalarda hak düşürücü sürenin söz konusu olmadığını belirterek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi istemiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı vekili, İlk Derece Mahkemesi tarafından 8.750,00 TL avukatlık ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ve tam vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek tam vekalet ücreti üzerinden kararın düzeltilerek karar verilmesi istemiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; davacının talebinin,18 yaşını ikmal ettiği 10.08.2000 tarihinin sigorta başlangıcı olarak tespiti ile 10.08.2000 - 05.09.2000 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkin olduğu, davacının 13.08.1982 doğumlu olduğu, sigortaya ilk tescilinin 05.09.2000 tarihinde yapıldığı, 05.09.2000 - 11.02.2002, 01.01.2004 - 30.04.2011 ve 01.05.2011 - 11.05.2011 tarihleri arasında davalıya ait iş yerinden bildirimlerinin yapıldığı, bildirim öncesi dönem yönünden hak düşürücü sürenin işlemesine engel işe giriş bildirgesi, aylık sigorta primleri bildirgesi, dört aylık sigorta primleri bordrosu, sigortalı hesap fişi gibi herhangi bir belgenin bulunmadığı, 14.09.1999 tarihli işe giriş bildirgesinin Atatürk Endüstri Meslek Lisesi'nden çıraklığa ilişkin olduğu görülmektedir.
Davacının, talep dönemi yönünden, eldeki davayı 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açmadığı, hak düşürücü sürenin işlemesine engel herhangi bir durumun olmadığı belirgin olup davanın reddine ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur. Bu itibarla, davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde değildir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T'nin ''Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddinde, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücret'' başlıklı 7 nci maddesinde; ''(1) Ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar; davanın nakli, davanın açılmamış sayılması yahut görevsizlik veya yetkisizlik kararı verildikten sonra başka bir mahkemede yargılamaya devam edilmemesi durumunda bu tarifede yazılı ücretin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra karar verilmesi durumunda tamamına hükmolunur. Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti, bu tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemez.'' düzenlemesine yer verilmiştir. Mahkemece asıl kararda, davalı lehine 8.750,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiş, tashih kararında yazım yanlışlığı düzeltilerek 8.950,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiş ve ''...hak düşürücü sürenin tahkikata başlamadan önce çözümlenmesi gereken bir ön sorun olduğu, her ne kadar 30.05.2023 tarihli duruşmada ön inceleme yapılmış ise de SGK Başkanlığından gelen evrakların eksik olması sebebi ile 2 nolu duruşmanın yapıldığı, bu nedenle yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6 ncı maddesine göre maktu avukatlık ücretinin yarısı oranında davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği...'' gerekçelerine yer verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından hükmedilen vekalet ücretinin tarifeye uygun olup, açıklanan gerekçe Dairemizce de benimsendiğinden vekalet ücretine yönelik davalı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. "gerekçesiyle, İlk Derece Mahkemesi hükmü yerinde görülerek istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hizmet tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 506 sayılı Kanun'un 79 ncu maddesi, 5510 sayılı Kanun'un 86 ncı maddesi, AAÜT nin 6 ve 7 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.