"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
SAYISI : 2022/655 E., 2023/496 K.
DAVA TARİHİ : 03.04.2020
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki (1) gün süre ile sigortalılığının ve yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti davasında İlk Derece Mahkemesince verilen ve istinaf incelemesinden geçen karara karşı davalı Kurum vekilinin temyiz isteminde bulunması üzerine verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; yaşlılık aylığı talebinin geri alınması nedeniyle HMK 123 üncü maddesi gereği davanın açılmamış sayılmasına, sigorta başlangıcı yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının davalı ...’e ait ... sicil nolu araç bakım ve tamiri yapan işyerinde 01.09.1990 tarihinde çalışmaya başladığını, davalı ... tarafından da 04.10.1990 tarih ve 91150 evrak kayıt ile işe giriş bildirgesi verildiğini, davacının SGK sicil dosyasının incelenmesinde davacının davalı ... yanında çalışması görünmediğini, davalı ... tarafından Kuruma verilen işe giriş bildirgesi davalı ... tarafından dikkate alınmamış olması nedeniyle davacının 01.09.1990 tarihinde başlayan hizmeti görünmediğinden dolayı yaşlılık aylığı bağlanmadığını, belirterek davacı ...’ün davalı ... yanında 01.09.1990 tarihinde (1) gün süre ile çalıştığının ve davacı ...’ün yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespiti ile davalı ... Başkanlığının davacının yaşlılık aylığı bağlanmasına ilişkin talebinin reddine ilişkin işlemin iptaline, Mart 2020 tarihinden itibaren ödenmeyen yaşlılık aylığının yasal faiziyle birlikte davalı ... Başkanlığından tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde, davacının hukuki mesnetten yoksun işbu davasının reddedilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 29/04/2021 tarihli ve 2020/189 E- 2021/393 K. sayılı kararı ile davacının yaşlılık aylığı bağlanması talebinin reddine ilişkin işlemin iptali talebi yönünden; davacının davasını geri alması sebebiyle HMK'nın 123 üncü maddesi dikkate alınarak davanın açılmamış sayılmasına, hizmet tespiti talebi yönünden; ... TC nolu davacı ...'ün 16955.28 işyeri sicil no lu davalı ...' e ait işyerinde 01.09.1990 tarihinde toplam 1 gün hizmet akdi ile çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı SGK vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
İlk Derece Mahkemesi kararının süresi içerisinde davalı Kurum vekili tarafından istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
V.BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkeme kararına karşı davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizin 13.10.2022 tarihli ve 2022/9070 E. 2022/12460 K. sayılı ilamında, Mahkeme kararında hüküm ile gerekçe çelişkisi olduğu belirtilerek karar bozulmuştur.
B.İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "... davacının davalıya ait "oto tamir" "alanında ... Mah. ... No :18 adresinde faaliyet gösteren iş yerinde davacı ve davalının beyanları neticesinde 01.09.1990 tarihinde fiilen 1 gün çalıştığı, nitekim bu tarihte tarafınca çalıştırıldığına dair işveren tarafından işe giriş bildirgesinin de verildiği, her ne kadar mahkeme açısından bağlayıcı olmasa da davalının kabul yönündeki beyanının diğer delillerle desteklendiği,işe giriş bildirgesinin Kuruma verilmesiyle Kurumun davacının çalışmasından haberdar olduğu ve buna göre davanın 5 yıllık hak düşürücü süreye tabi olmayacağı değerlendirilmiş.." gerekçesiyle davacının yaşlılık aylığı bağlanması talebinin reddine ilişkin işlemin iptali talebi yönünden; davacının davasını geri alması sebebiyle HMK'nın 123 üncü maddesi dikkate alınarak davanın açılmamış sayılmasına, hizmet tespiti talebi yönünden; davacı ...'ün 16955.28 işyeri sicil no lu davalı ...' e ait işyerinde 01.09.1990 tarihinde toplam 1 gün hizmet akdi ile çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
VI.TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı SGK vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı SGK vekili, davanın reddinin gerektiğini beyanla kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık 01.09.1990 tarihinde (1) gün süre ile sigortalı çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanun'un 2 nci, 6 ncı, 9 uncu, 79 uncu, 108 inci maddesi hükümleridir.
Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli olmayıp, aynı zamanda o kimsenin Kanun'un belirlediği biçimde (506 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi ve 5510 sayılı Kanun'un 4/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi ile 5510 sayılı Kanun'un 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır.
Hizmet tespitinin bir türü olan sigortalılık başlangıç tespiti davasında, dava konusu dönem yönünden hem çalışmaların geçtiği işyerinin varlığı hem de sigortalının çalışmalarının gerçek ve sigortalı çalışma olduğunun hiçbir tereddüte yol açmayacak şekilde ispatlanması gerekmektedir.
Bu tür davalar yalnızca bir günlük çalışmanın tespitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile saptanacak sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınmalı ve giriş bildirgesi ile birlikte eylemli çalışmanın bulunup bulunmadığı özellikle belirlenmelidir.
Bu da dava konusu çalışmaların sigortalı çalışma niteliğinde olup olmadığı, sigortalı çalışma niteliğinde ise çalışmanın varlığı yönünden dönemde bordrolu olan tanık, yoksa komşu işyeri tanığı araştırarak ifadelerinin alınması, varsa bu döneme ilişkin makbuz, fatura, defter gibi tüm kayıt ve belgelerin incelenmesi, 506 ve 5510 sayılı Kanun'lar ile Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereğidir.
3. Değerlendirme
1.Sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için mutlak koşul niteliğindeki hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalıdır.
2. Mahkemenin yazılı hükmü, eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalıdır.Yukarıda anılan yasal düzenleme ve açıklamalara göre inceleme konusu dava değerlendirildiğinde, davacının, davalı ... ünvanlı işverenin ... sicil no.lu işyerinden davacı adına 01.09.1990 tarihinde işe giriş bildirgesinin verilmiş olduğu, 01.09.1990-01.10.1990 tarihleri arasında kanun kapsamında olan oto motor tamiri mahiyetli iş yerinden hiç bordro verilmediği, davacının sigorta sicil no.sunun 1990 yılına ait olduğu, davalı işverene ait işe giriş bildirgesinde belirtilen adresinde 03.12.1986-10.01.1991 tarihleri arasında vergi mükellefiyeti olduğunun bildirildiği, iş yerinden dönem bordrosu olmadığından komşu işyeri sahibi ve çalışanlarının tespitine yönelik emniyet vasıtasıyla yapılan araştırmada komşu ikamette oturduğu belirtilen ...'ün bildirildiği anılan tanığın ve iki davacı tanığın dinlendiği, ...'ün ikamet kaydının araştırılmadığı, yine davacı tanığı olarak dinlenenlerden Rahmi Karabaş'ın davacının çalıştığı işyerine komşu çay ocağı işletmesi olduğunu belirtmiş olmasına karşın dava konusu tarihte davalı işyerine komşu böyle bir işletmesinin olup olmadığı hususunda vergi, sigorta kaydı ve adresinin araştırılmadığı, böylelikle anılan tanık beyanlarının denetlenmediği, öte yandan komşu işyeri ve çalışanları araştırmasının SGK, belediye ve vergi dairesi nezdinde de daha geniş şekilde araştırılarak başkaca komşu işyeri tanığı olup olmadığının belirlenmediği, böylelikle anılan tanık beyanlarına ve dosyadaki diğer delillere göre yazılı şekilde hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
3.Tüm bu açıklamalara göre Mahkemece, dinlenen tanıklardan ...'ün dava konusu dönemde davalı işletmeye komşu adreste oturup oturmadığına ilişkin ikamet kaydı araştırılmalı, tanık Rahmi Karabaş'ın vergi,sigorta kayıtları getirtilerek dava konusu dönemde davalı işletmeye komşu faal bir işyerinin olup olmadığı belirlenmeli, dava konusu dönemde işyerine komşu iş yerleri ve sigortalı çalışanları SGK, vergi dairesi, belediye, nezdinde de araştırılarak belirlenmeli, belirlenecek bu kişilerin sigortalılık ve vergi kayıtları da getirtilmek suretiyle beyanlarına başvurulmalı, bu yöntemle komşu işyerinin tespit edilememesi halinde davacının çalışmasını bilebilecek kişilerin kimler olabileceği hususunda davacının beyanı alınmak suretiyle belirlenecek kişilerin de çalışma kayıtları getirtilerek beyanları alınmalı, işverenin vergi mükellefiyet dönemi sorulmalı, böylelikle toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle davacının gerçek çalışma olgusu, somut ve inandırıcı bilgilere dayalı biçimde ortaya koyulmalıdır.
4.Kabule göre de, sigortalılığın başlangıcı, işverence yasal süresinde verilmekle zorunlu sigortalılık tescilinin dayanağını oluşturan bildirgede işe giriş günü olarak yazılı tarihin kabul edilmemesi yönündeki Kurum işleminin iptali ile anılan bir günlük çalışma süresinin geçerliliğinin tespiti niteliğinde olduğundan, davacı hakkında, sigorta başlangıcının yanısıra 01.09.1990 tarihinde 1 gün süre ile sigortalı çalıştığının tespitine şeklinde hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemiş olması da isabetsizdir.
5.Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, yazılı şekilde karar tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
10.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.