"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2023/494 E., 2024/149 K.
KARAR : Davanın Kabulüne
Taraflar arasındaki sigorta başlangıcının tespiti davasında İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davalı Kurum vekilinin temyiz isteminde bulunması üzerine verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı asil dava dilekçesinde özetle; kendisinin dava dışı ... ’e ait ... Ekmek Fabrikasında 506 sayılı Kanun kapsamında 11.04.1988 tarihinde işe başladığını, bir süre bu işyerinde çalıştığını, ancak dava dışı işveren tarafından hizmetlerinin Kuruma bildirilmediğini, bu nedenle hizmet başlangıç tarihinin 11.04.1988 olarak değerlendirilmediğini, bu durumun hak kaybına yol açtığını, yerleşik Yargıtay kararlarına göre iş giriş bildirgesinin asgari bir gün çalışıldığına karine teşkil ettiğini, dava ekonomisi bakımından işverenin davalı olarak gösterilmediğini, açıklanan nedenlerle kendisinin dava dışı işyerinde 11.04.1988 tarihinde bir gün süreyle çalıştığının tespitini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Kurum vekili, davalıya dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmiş olup davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya hak düşürücü süre yönünden itiraz ettiklerini, Yargıtay kararlarında, bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığının yeterli olmadığından bahsedildiği, müvekkili Kurumun resmi kayıtlarının incelenmesi ve sadece tanık beyanlarına göre hüküm verilmemesi gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 26.10.2021 tarihli ve 2019/462 Esas, 2021/579 Karar sayılı sayılı kararıyla; davanın kabulüne, davacının, 171444 sicil numaralı dava dışı işyerinde 11.04.1988 tarihinde bir gün süre ile ilgili dönemde geçerli asgari ücretle hizmet akdiyle çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi kararının süresi içerisinde davalı Kurum vekili tarafından istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizin 27.09.2023 tarihli ve 2023/9335 E. 2023/8863 K. sayılı ilamında,davacıya 7036 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin 1 inci fıkrasında yer alan düzenleme doğrultusunda, davaya konu istemi hakkında Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat etmesi ve bu müracaat hakkında anılan yasal düzenleme uyarınca Kurumun red iradesini gösterir işlem veya eyleminin olduğunun belgelenmesi için kesin süre ihtaratlı önel verilmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B.İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile"... 09.01.2024 tarihli duruşmada davacı vekiline Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaatta bulunması için süre verildiği, davacı vekilinin SGK'ya başvuruda bulunduğuna dair beyan dilekçesi sunduğu, Mahkememizce Kırıkkale Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davacı ...'ün kuruma yapmış olduğu başvuru sonucu akıbetinin sorulduğu, müzekkereye cevap verildiği, gelen yazı cevabında '' davacı ... T.C. Kimlik numaralı ...'ün
09.12.2020 tarih ve 15426370 sayılı yaşlılık aylığı tahsis talep ve beyan taahhüt belgesine istinaden 11.01.2021 tarihinde bağlanmıştır yapılan incelemelerde hizmet başlangıç tarihi 27.01.1989 tarihi alınmış olup ...'ün vekili Av. ...'nın 22.01.2024 tarih ve 88666861 sayılı dilekçesine istinaden 11.04.1988 tarihli işe girişi ve bu iş girişine ait bordo kayıtlarında hizmet
bildirilmediğini belirten Prim Tahakkuk Cetveli 29.01.2024 tarih ve 89072316 sayılı yazı ile taraflarına
tebliğ edildiği'' şeklinde cevap verildiği görülmüştür. Mahkememizde yapılan yargılama sonunda; Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin 27.09.2023 tarih ve 2023/9335 Esas, 2023/8863 Karar sayılı ilamı doğrultusunda yeniden yapılan yargılama ile eksik hususlar giderilerek, Yargıtay uygulamaları ışığında, dava dışı işveren tarafından davacı adına düzenlenerek Kuruma gönderilen 11.04.1988 işe başlama tarihli ilk işe giriş bildirgesinde kayıtlı nüfus kayıt bilgilerinin davacıya ait olduğu, bildirgenin davacı tarafından imzalandığı, 06.05.1988 tarih ve 177932 sayılı evrak numarası ile Kurum kayıtlarına intikal ettiği, bu nedenle hizmet tespit talebinin hak düşürücü süreye uğramayacağı, davalı Kurum tarafından davacıya tahsis edilen 18390900 sigorta sicil numarasının 1988 yılı serilerine ait olduğu, ... sicil no.lu dava dışı işyeri üzerinden davacı adına 1989 yılı birinci dört aylık dönem bordrosu ile 93 prim/gün hizmet bildiriminde bulunulduğu, bu sürelerin davacının bildirilen hizmetlerinden önce çalışmasının başladığına karine teşkil ettiği hususları birlikte değerlendirildiğinde; davacının ... sicil no.lu ... Ekmek Fabrikası unvanlı işyerinde 11.04.1988 tarihinde bir gün süreyle ilgili dönemde geçerli asgari ücretle hizmet akdine bağlı olarak çalıştığı kanaatine varılarak..." gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının ... sicil numaralı dava dışı işyerinde 11.04.1988 tarihinde bir gün süre ile ilgili dönemde geçerli asgari ücretle hizmet akdiyle çalıştığının tespitine,karar verilmiştir.
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Kurum vekili temyiz dilekçesinde, davanın reddinin gerektiğini beyanla kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 11.04.1988 tarihinin (1) gün süre ile sigortalı çalıştığının ve sigorta başlangıcı olduğunun tespit istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunun 2 nci, 6 ncı, 9 uncu, 79 uncu, 108 inci maddesi hükümleridir.
Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli olmayıp, aynı zamanda o kimsenin Kanun'un belirlediği biçimde (506 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi ve 5510 sayılı Kanun'un 4/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi ile 5510 sayılı Kanun'un 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır.
Hizmet tespitinin bir türü olan sigortalılık başlangıç tespiti davasında, dava konusu dönem yönünden hem çalışmaların geçtiği işyerinin varlığı hem de sigortalının çalışmalarının gerçek ve sigortalı çalışma olduğunun hiçbir teredüte yol açmayacak şekilde ispatlanması gerekmektedir.
Bu tür davalar yalnızca bir günlük çalışmanın tespitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile saptanacak sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınmalı ve giriş bildirgesi ile birlikte eylemli çalışmanın bulunup bulunmadığı özellikle belirlenmelidir.
Bu da dava konusu çalışmaların sigortalı çalışma niteliğinde olup olmadığı, sigortalı çalışma niteliğinde ise çalışmanın varlığı yönünden dönemde bordrolu olan tanık, yoksa komşu işyeri tanığı araştırarak ifadelerinin alınması, varsa bu döneme ilişkin makbuz, fatura, defter gibi tüm kayıt ve belgelerin incelenmesi, 506 ve 5510 sayılı Kanun'lar ile Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereğidir.
3. Değerlendirme
1.Sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için mutlak koşul niteliğindeki hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalıdır.
2. Mahkemenin yazılı hükmü, eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalıdır. Yukarıda anılan yasal düzenleme ve açıklamalara göre inceleme konusu dava değerlendirildiğinde, davacının, dava dışı ... Ekmek fabrikası ünvanlı işverenin ... sicil no.lu işyerinden davacı adına 01.04.1988 tarihinde işe giriş bildirgesinin verilmiş olduğu, işyeri tescil bilgileri ile dönem bordrolarının Kurumdan celb edilmediği, kanun kapsam döneminin de bildirilmediği, davacı tanığı olarak ...'nın dinlendiği, anılan tanığın hizmet döküm cetveline göre tanığın ... sicil no.lu işyerinden 1989/1 ve 2 nci dönemden bildiriminin olduğu 1988/1 inci dönemden ise başka bir işyerinden bildiriminin olduğu dolayısıyla dava konusu dönemde davaya konu işyerinde çalışmasının da olmadığı, böylelikle eksik inceleme ve araştırmaya dayalı hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece dava dışı işyerinin işyeri tescil bilgileri ile dava konusu dönem bordrosu celbedilmeli, varsa bordro tanıkları dinlenmeli, bordro tanığının olmaması yada beyanlarının yetersiz kalması halinde dava konusu dönemde işyerine komşu iş yerleri ve sigortalı çalışanlarının,vergi dairesi, SGK, emniyet ve belediye nezdinde araştırılarak belirlenmeli, bu kişilerin sigortalılık ve vergi kayıtları da getirtilmek suretiyle beyanlarına başvurulmalı, bu yöntemle komşu işyerinin tespit edilememesi halinde taraflardan sorulmak suretiyle davacının çalışmasını bilebilecek kişiler belirlenerek bu kişilerin de çalışma kayıtları getirtilerek beyanları alınmalı, böylelikle toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle davacının gerçek çalışma olgusu, somut ve inandırıcı bilgilere dayalı biçimde ortaya koyulmalıdır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
23.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.