"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/693 Esas, 2023/1308 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2022/342 E., 2023/156 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin tam hissedarı ve tek yetkilisinin dava dışı ... olduğunu, dava dışı ...'e ait olan ve ÇED raporu olmayan maden ruhsatının dava dışı ... tarafından dava dışı ... Asfalt Taahhüt İnş. San. Tic. A.Ş.'ye ÇED raporu temin edileceği vaadiyle ve yaklaşık 3.000.000,00 TL'lik vergi borcunun dava dışı ... Asfalt Taahhüt İnş. San. Tic. A.Ş. tarafından ödenmesi karşılığında başkaca hiçbir bedel ödenmeksizin satılarak mülkiyetin devredildiğini, dava dışı ... Asfalt Taahhüt İnş. San. Tic. A.Ş. tarafından ...'ün vergi borcunun ödendiğini, borcun ödenmesine karşılık olarak müvekkili şirketin mülkiyetinde bulunan taşınmaz üzerine dava dışı ... Asfalt Taahhüt İnş. San. Tic. A.Ş.'yi temsile yetkili olan tüm hisselerine sahip olan ortağı davalı ... lehine 10.000.000,00 TL'lik ipotek tesis edilmek suretiyle davalının sebepsiz yere zenginleşmesine sebebiyet verildiğini, müvekkili şirketin yetkilisi olan dava dışı ... tarafından şahsi olarak 1.500.000,00 TL tutarında senedin de ilgili ticari ilişkiye istinaden teminat olarak dava dışı ... Asfalt Taahhüt İnş. San. Tic. A.Ş.'ye teslim edildiğini, dava dışı ... tarafından ÇED raporunun temin edilememesi üzerine dava dışı ... Asfalt Taahhüt İnş. San. Tic. A.Ş.'ye tarafından icra takibi başlatıldığını, ayrıca müvekkili şirkete ait bulunan taşınmaz üzerine tesis edilen ipoteğin de paraya çevrilmeye çalışıldığını, müvekkiline ipotek için herhangi bir ödeme yapılmadığını, ikrar ve kabul anlamına gelmemek kaydıyla icra tehdidi ve yaşlılığı nedeniyle toplam 880.847,49 TL ödeme yapıldığını, ödemelere rağmen davalının mükerrer ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlattığını, ticari ilişki olmaksızın ipotek tesisinin müvekkili şirketin ana sözleşmesine aykırı olduğunu, başkası lehine verilecek ipotek için de ortaklar kurulu kararı olması gerekirken böyle bir kararın bulunmadığını belirterek ipoteğin geçersizliğinin ve müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı iddialarının gerçek dışı olduğunu, davacının müvekkiline 10.000.000,00 TL borçlu olduğunu, borç karşılığında ipoteğin tesis edildiğini, resmi senette bu hususun yazılı olduğunu, mükerrer takip bulunmadığını, yapılan ödemelerin dava konusuna ilişkin olmadığını, ödemelerin senetli takip dosyası için yapıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre tapu resmi senedinde ipotek gerekçesinin "davacı şirketin, davalı ...’den aldığı 10.000.000,00 TL bedel mukabili" olarak gösterildiği, bunun aksinin davacı tarafça kesin delille ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince,mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına ve özellikle resmi senette davalı tarafından davacıya borç para verildiğinin yazılı olmasına, aksinin davacı tarafından kesin delille ispat edilememiş olmasına, mükerrer takip iddialarının yerinde olmamasına, iddia edilen ödemelerin ipoteğe ilişkin olduğunun ispatlanamamasına, tedbir talebinin yerinde olmamasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ipoteğin fekki ve menfi tespit istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 05.11.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.