"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1654 Esas, 2023/1696 Karar
HÜKÜM : Davanın reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Fatsa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/245 E., 2022/312 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilleri şirketin 2009 yılından bu yana Fatsa'da ... kilinin işlenerek kedi kumu üretilmesi konusunda faaliyet gösteren 50’nin üzerinde ülkeye ihracat yapan, 2019 yılında Avrupa Marka Ödülü’nü alan, alanında tanınmış, ülkede lider firmalardan biri olduğunu, davalı ...'in Fatsa 1 Noterliği’nin 29.11.2012 tarih 13272 yevmiye nosu ile onaylı sözleşme ile müvekkil şirkette mesul müdür olarak görevlendirildiğini, davalının genel müdür olarak çalıştığı dönemde müvekkili ile aynı il/ilçede ve aynı sektörde faaliyet gösteren ... Madencilik Lojistik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.'yi kurduğunu ve müvekkil şirkette çalıştığı dönemde davalı şirketi kurarak müvekkili ile aynı alanda faaliyet göstermeye başladığını, müvekkilinden elde ettikleri teknik bilgileri kötü niyetli olarak kullanarak müvekkilinin zararına neden olacak eylemlerde bulunduğunu, davalının müvekkili şirkette ticari vekil olarak çalışmakta iken müvekkil şirket ile aynı konuda şirket kurarak ve müşteri bilgilerini kullanarak rekabet yasağına aykırı şekilde hareket ettiğini iş bu sebeplerle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
'nun (6098 sayılı Kanun) 353 üncü maddesi uyarınca müvekkili şirketin uğramış olduğu zarar yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 107 nci maddesi uyarınca 3,00 TL'nin davalı şirketin kuruluşundan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesini, haksız rekabete yönelik eylemlerinin durdurulmasını, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde, müvekkili ... Madencilik Log. San. Tic. Ltd. Şti., 25.02.2019 tarihinde ... %45, dava dışı ... %45, dava dışı ... %10 hisseye sahip olarak kurulduğunu, dava dışı ... 07.03.2019 tarihinde ortaklıktan ayrıldığını ve son hisse dağılımı ... %50, ... %50 şeklinde olduğunu, şirketin kuruluşundan itibaren münferit imza yetkilisi ve yöneticisi dava dışı ... olarak belirlendiğini, esasında müvekkili şirket, bizzat ortaklarının davacı şirketten istifası ile eş zamanlı olarak kurulmuş ise de davacı şirket yetkilisi ...'ün işlerin devir edilmesi için belirli bir dönem daha çalışmalarını istemesi nedeniyle iş akitleri daha sonraki tarihte sona erdiğini, ancak bu geçiş dönemi içerisinde müvekkili şirket kayıtları incelendiğinde şirketin faaliyet göstermediğinin açıkça görüleceğini, tüm bu sürecin davacı şirket yetkilisi ... ile istişare ve talebi ile gerçekleştiğini, müvekkili... davacı firmada 15.10.2008 tarihi itibariyle Fabrika Müdürü olarak göreve başladığını ve davalı şirketteki tüm çalışma süresince de bu unvan altında çalıştığını, müvekkili ...'in ve davacı şirketten ayrılması sonrası kurulan ... Madencilik Log. San. Tic. Ltd. Şti.'nin haksız rekabete konu edilebilecek bir eylemi olmadığını, davanın 1 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini ve usulden reddinin gerektiğini, davacı tarafın haksız rekabet olarak belirttiği hususların gerçeği yansıtmadığını, söz konusu fuarların tüm sektör paydaşlarının bir araya geldiği ve alıcı ve satıcıların tam rekabet piyasası oluşmuş şekilde piyasa tercihlerine göre karar verebilecekleri yerler olduğunu, davacının know-how taklidi iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacının ürettiği ürünlerin patent hakkı sahibi ürünler olmadığını TSE-K77 kalite standartlarına göre üretildiğini, bu sebeplerle davanın öncelikle usulden reddine, aksi halde esastan reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, davacı şirket, davalıların haksız rekabet ettiklerini, davalı gerçek kişinin rekabet yasağına aykırı davrandığını, davalı yöneticinin kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerine aykırı davrandığın bu nedenle daha önce müdürü olduğu şirketin zarara uğradığını, yine davalıların eylemleri nedeniyle kendilerinin doğrudan zarara uğradıklarını ispatlayamadığı, 24.02.2022 tarihli bilirkişi heyeti raporunun somut bilgilere ve belgelere dayandığı, tarafların ve mahkemenin denetimine açık olduğu, rapordaki değerlendirmelerin gerekçeleri bilimsel verilere göre hazırlandığı, raporun HMK'nın 266 vd. maddelerine uygun ve hüküm kurmaya elverişli olması hasebiyle, davacı şirket vekilinin davasını ikna edici ve somut deliller ile ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, usulünce tartışıldığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davacı şirket ile davalı ... arasında rekabet yasağı anlaşmasının bulunmadığı, davalının rekabet yasağına aykırılık teşkil eden bir faaliyetinin bulunmadığı, tazminat talebine dayanak teşkil edecek zararın varlığından söz edilemeyeceği, Yerel Mahkemece tarafından verilen davanın reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu, gerekçede hata edilmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve maddi tazminat istemlerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 06.11.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.