Logo

11. Hukuk Dairesi2023/6690 E. 2024/8146 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacıya ait tescilli markalar ile davalının marka tescil başvurusu arasında iltibas yarattığı iddiasıyla açılan marka hükümsüzlüğü davasında, davalının başvurusunun reddine ilişkin Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararının iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı markasının hükümsüz kılındığına ve sicilden terkin edildiğine dair kesinleşmiş mahkeme kararı bulunduğu gözetilerek, bu hususun değerlendirilmesi yapılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmeyerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1175 Esas, 2023/1101 Karar

HÜKÜM : Davanın reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/177 E., 2020/380 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 2018/62668 Sayılı ve "..." ibareli tanınmış markalarının sahibi olduğunu, davalının, bu marka ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “...+şekil” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere başvuruda bulunduğunu, 2019/31002 sayılı başvurunun ilanı üzerine müvekkili tarafından itirazda bulunulduğunu, ancak itirazın kısmen reddedildiğini, kısmi ret kararına karşı davalı şirketin yeniden incelenmesi talebinin Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) tarafından kısmen kabul edilerek “Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler” emtiasının marka başvurusuna tekrar eklenmesine karar verildiğini, oysa müvekkilinin 2018/62668 tescil numaralı “...” ibareli markanın maliki olduğunu, müvekkiline ait “...” ibareli marka ile itiraza konu “...” markasının görünüş, renk, okunuş ve telaffuz açısından birebir aynı olduğunu, müvekkilinin 2019/75537 tescil numaralı “...” ibareli markasının 07, 35 ve 43. sınıfta tescilli, 2019/68117 tescil numaralı “...” ibareli, 2019/44840 tescil numaralı “...” ibareli, 2019/14224 tescil numaralı “...” ibareli, 2018/62668 tescil numaralı “...” ibareli, 2018/116691 tescil numaralı “...” ibareli markalarının 30. sınıfta tescilli olduğunu, itiraza konu başvurunun da 30. sınıfta tescil talebinde bulunulduğunu, davaya konu marka müracaatının tescil talep edilen 30. sınıftaki tüm emtia yönünden tamamen reddi ve yine benzer olması ve kapsaması sebebi ile 29. ve 35. sınıftaki tüm emtia yönünden de tamamen reddinin gerektiğini, itiraza konu “...+şekil” markası ile müvekkiline ait “...” ibareli markanın iltibas yaratacak şekilde ve halkı yanıltacak mahiyette olduğunu, başvurunun kötüniyetle yapıldığını ve müvekkilinin tanınmışlığına zarar verdiğini ileri sürerek, YİDK'nın 2020-M-2329 sayılı kararın iptali ile dava konusu 2019/31002 başvuru numaralı "...+şekil" ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde, dava konusu YİDK kararının yerinde olduğunu, 2019/31002 sayılı “...” ibareli başvuru ile davacıya ait “...” ibareli markaların, işaret bağlamında 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesi anlamında benzer bulunduğunu, “...” ibaresinin “Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler.” emtiası açısından ayırt ediciliği haiz olmayan bir ibare olduğunu, davacı markasının koruma kapsamında yer alan hizmetlerle aynı, benzer ve/veya ilişkili türden olan 30. sınıftaki emtianın davacının başvuruya itirazı üzerine davalının mal/hizmet listesinden çıkartıldığını, başvuruda kalan mal/hizmetlerin davacının itiraz konusu markasının eşya listesi kapsamında yer almadığını, başvuru kapsamında yer alan mal/hizmetler yönünden markalar arasında iltibas ihtimalinin bulunmadığını, davalı başvurusunda yer alan emtia/hizmetler ile davacı markasının eşya listesinde yer alan emtianın, hitap ettiği tüketici kesiminin özellikleri de dikkate alındığında benzer ihtiyaçları gidermediklerini, markaların kapsadığı farklı emtia gözönüne alındığında, “...+şekil” ibareli markanın, davacıya ait “...” ibareli markaları akla getirmediğini, davacı vekilinin, davalı başvurusunun kötüniyetli olduğu yönündeki iddialarının da hukuka uygun olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

2.Diğer davalı Şirket vekili cevap dilekçesinde, davacı tarafın markanın kullanımına ilişkin tek bir fatura sunmadığını, davacı tarafın gümrük memuru olduğunun ve markanın kullanılmadığının davacının sessiz kalmasıyla ortaya çıktığını, gerek müvekkili, gerekse de diğer kahve firmaları tarafından davacı aleyhine Mersin 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/184 E. sayılı dosyası ile davacı tarafın kötüniyetli olması ve söz konusu ibarenin genel ibare olması sebebiyle hükümsüzlük davası açıldığını, müvekkilinin markasındaki esas unsurun “...” ibaresi olduğunu, müvekkili tarafından yardımcı unsur olarak tescil edilen “...” ibaresinin zaten Brazilya’dan gelen ve gümrükten Türkiye’ye giren tüm çuvallarda yazmakta olduğunu, genel bir ibare olan “...” ibaresinin davacının tekeline bırakılmasının mümkün bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, başvuru kapsamındaki 30. sınıftaki mal ve hizmetlerin davacının itiraza mesnet markaları ile aynı/aynı tür/benzer oldukları, ancak 29 ve 35. sınıftaki mal ve hizmetler bakımından farklı oldukları, başvuru standart karekterle yazılmış “... cafes do brosil+şekil” ibaresinden oluşurken, itiraza dayanak markanın standart karekterle yazılı "..." ibarelerinden oluştuğu, markalar arasındaki ortak unsur olan "..." ibaresinin başvuru kapsamında yer alan kısmi redde konu mallardan "Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler." alt grubunda yer alan mallar için ayırt edici niteliği haiz olmayan bir ibare olduğu, ancak söz konusu ibare tescil kapsamındaki diğer mallar açısından yani 29 ve 35. sınıf mallar ile 30. sınıfın diğer malları için asgari ayırt ediciliğe haiz bir marka olarak değerlendirilmiş olup, bu kapsamda yapılan değerlendirmede davacı markasında yer alan ibarenin davalı markasında da yer aldığı ve markaların görsel, işitsel ve anlamsal düzeyde benzer markalar olduğu, ayrıca itiraza konu davalı markasından çıkartılan "Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, an sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez" mallarıyla itiraz gerekçesi markanın kapsamında yer alan malların aynı/benzer türde mallar olduğu, söz konusu mallar açısından markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunduğu, davacının tescilsiz kullanımlarına değil tescilli “...” ibareli markalarına dayanması karşısında SMK’nın 6/3. madde kapsamında markanın hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı, SMK’nın 6/6. maddesinin somut uyuşmazlık bakımından uygulama koşullarının oluşmadığı, somut olay açısından ise davalının başvurusunun, davacı markaları açısından tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği, 6769 sayılı SMK’nın 6/5. maddesinde yer alan koşulların oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalının başvuru konusu yaptığı "...+şekil" ibareli marka kapsamındaki 30. sınıftaki mal ve hizmetlerin davacının itiraza mesnet markaları ile aynı/aynı tür/benzer oldukları, ancak 29 ve 35. sınıftaki mal ve hizmetler bakımından farklı oldukları, diğer yandan başvuru Konusu “...+şekil” ibaresi ile itiraza dayanak markalar arasında ortak unsur olan "..." ibaresinin, başvuru kapsamında yer alan ve kısmi redde konu mallardan "Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler." alt grubunda yer alan mallar için ayırt edici niteliği haiz olmayan ve herkesin kullanımına açık bir ibare olduğu, bu nedenle marka başvurusu kapsamına iade edilen bu emtia açısından SMK'nın 6/1. maddesi anlamında taraf markaları arasında iltibas oluşmayacağı, zira başvuru konusu markada yer alan "..." ibaresi ile bu emtia açısından yeterli farklılığın sağlandığı, SMK’nın 6/3 ve 6/6. maddesinin şartlarının somut uyuşmazlık bakımından oluşmadığı, dosya içeriği itibari ile 6769 sayılı SMK’nın 6/5. maddesinde yer alan koşulların bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, YİDK iptali ve marka hükümsüzlüğü iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (6769 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

Davalı vekilinin temyize cevap dilekçesinde zikrettiği Mersin 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin, 14.10.2021 tarih, 2020/184 E. ve 2021/243 K. sayılı mahkeme kararıyla davacının markasının hükümsüz kılındığı ve sicilden terkin edildiği görülmektedir.

Mahkemece bu işleme ilişkin TÜRKPATENT sicil kaydı ve kayda mesnet kesinleşmiş mahkeme kararı getirtilerek 6769 sayılı Kanun'un 27 nci maddesi de göz önüne alınarak sonucuna göre bir değerlendirme yapılması gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.11.2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.