Logo

11. Hukuk Dairesi2023/6693 E. 2024/7798 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı tarafından yapılan marka tescil başvurusunun, davacının daha önce tescilli markası ile benzerlik teşkil edip etmediği ve bu nedenle hükümsüz sayılıp sayılmayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taraf markalarının esas unsurlarını oluşturan ibarelerin farklı anlamlara sahip ve ayırt edici nitelikte olmaları, ortalama tüketicinin iki markayı karıştırabileceği ihtimalinin bulunmaması ve kötü niyet tespit edilememesi gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20.Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1035 Esas, 2023/1004 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 3.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/146 E., 2021/66 K.

Taraflar arasındaki TÜRKPATENT Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararının iptali ile markanın hükümsüzlüğü davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin "..." esas unsurlu tanınmış çok sayıda markanın sahibi olduğunu, davalı şahsın 2019/55783 başvuru numaralı ve "..." ibareli marka başvurusuna yaptıkları itirazın davalı TÜRKPATENT YİDK'nın kararıyla nihai olarak reddedildiğini, oysa başvurunun müvekkilinin itirazına mesnet markalarına iltibasa sebebiyet verecek derecede benzer olduğunu, müvekkilinin markasının tanınırlığının her geçen gün daha da arttığını, markalarının tanıtımı için önemli miktarda reklam ve görsel materyal yatırımı yaptığını, müvekkili şirketin '...' esas unsurlu markalarının 29., 30. ve 43. sınıflarda tescilli olduğunu, davalı markasının ise '...' şeklinde olup 29. sınıftaki mal ve hizmetleri kapsadığını, müvekkili markası ile davalı markasının aynı sınıflar için tescil edildiğini, davalının ve müvekkilinin sunduğu hizmet ve ürünlerin lüks olmayıp uygun fiyatlı ürünler olduğunu, dikkat düzeyi düşük ortalama tüketicinin müvekkili markası ile davalı markasını karıştırma ihtimalinin yüksek olduğunu, "..." ve "..." ibarelerinin yazılış, okunuş ve görsel olarak çok benzer olmaları nedeniyle tüketicinin ilk bakışta farklı markalar olduğunu anlamasının beklenemeyeceğini, davalı markasının tüketiciye müvekkilinin yeni bir seri markası izlenimi verdiğini, davalının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek TÜRKPATENT YİDK'nın 2020-M-2775 sayılı kararının iptali ile 2019/55783 sayılı "..." ibareli markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2.Diğer davalı, davaya cevap vermemiş, herhangi bir savunmada bulunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, 29. sınıfın 01. alt grubunda yer alan malların, davacının itiraz gerekçesi 2014/11745 sayılı "Acının En Tatlı Ziyafeti" ibareli; 2012/15359 sayılı "... ÇİĞKÖFTE" ibareli, 2009/28955 sayılı "zbk ... Çiğköfte+şekil" ibareli markaları kapsamında aynen yer aldığı, ayrıca davaya konu marka başvurusu kapsamında yer alan 29.01 sınıftaki malların davacının itiraza mesnet markaları kapsamındaki 43. sınıf “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” ile de ilişkili mallar olduğu, davacı markalarının esas unsurunu oluşturan "..." ibaresi ile dava konusu "..." ibaresinin anlamları ortalama tüketiciler tarafından bilinen kelimeler oldukları, davacının markalarının genel olarak birden fazla unsur içerdikleri ve ... ibaresinin çekişme konusu mallar bakımından ayırt ediciliğinin düşük olduğu, "..." ibaresinin ise farklı bir anlama sahip olduğu, çekişme konusu mallar üzerinde ayırt edici niteliğe sahip bulunduğu, taraf markalarının aynı veya benzer olmadıkları, aralarında ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (6769 sayılı Kanun) 6 ncı maddesinin beşinci fıkrasındaki koşullar oluşmadığı gibi taraf markaları benzer olmadığından tanınmışlığın somut uyuşmazlığa bir etkisinin bulunmadığı, kötü niyete ilişkin somut veri bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince, her ne kadar taraf markaları arasında emtia benzerliği şartı gerçekleşmişse de, taraf markalarının ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimaline sebebiyet verecek derecede benzer olmadığı, zira başvuru ile itiraza mesnet markaların esas unsurlarını oluşturan "..." ve "..." ibarelerinin ortalama nitelikteki tüketiciler tarafından da iyi bilinen farklı anlamlara sahip oldukları, bu hali ile başvurunun davacının itiraza mesnet markalarını akla getirmediği ve başvuruyu gören tüketicilerin bunun davacının itiraza mesnet markalarından farklı bir marka olduğunu derhal ve hiç düşünmeden algılayabilecekleri, markalar benzer olmadığından tanınmışlığın somut uyuşmazlığa bir etkisinin bulunmadığı, kötü niyetin ispatlanamadığı, dolayısıyla mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, davalı yanın 2019/55783 sayılı "..." ibareli marka tescil başvurusuna karşı, davacının ... esas unsurlu markalarını mesnet göstererek yapmış olduğu itirazın nihai olarak reddine dair TÜRKPATENT YİDK'nın 2020-M-2775 sayılı kararının iptali ile 2019/55783 sayılı "..." ibareli markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6769 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 06.11.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.