"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2022/395 Esas, 2023/603 Karar
HÜKÜM : Davanın kısmen kabulü
BİRLEŞEN DAVA : Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi 2008/164 E.
Taraflar arasındaki alacak istemine ilişkin asıl ve birleşen davaların bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece, asıl dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. ASIL VE BİRLEŞEN DAVA
1.Davacı vekili asıl davaya ilişkin dava dilekçesinde; davacı şirketin %80 hissesine sahip ve temsile yetkilisi olan ... ile davalı arasında karşılıklı güven ile yürütülen ortaklıklar oluştuğunu, 1987 yılından beri ticari ve sosyal ilişkilerinin devam ettiğini, 17.09.2001 tarihinden itibaren davacı şirketin yönetimini davalıya teslim ettiğini, 14.08.2001 tarihli vekaletname ile davalının davacı şirketin ve ...'nın banka hesapları ile çek senet ve girdilerin tamamına hakim olduğunu, tespit edildiği kadarı ile 623.113.715.681 TL'yi (eski) bulan müşteri çeklerini kendi hesabına geçirdiğini; davacı demirbaşlarında kayıtlı makina parkı devir edilmesine rağmen bedellerinin alınmadığını, şirketin aktif ve pasifiyle Kolorkim firmasına devredilmesine rağmen bedellerinin alınmadığını, davacı firmanın 3 adet aracının Kolorkim'e devredildiğini; davacı şirketin 50.269,02 TL alacaklı olduğu ... Ambalaj San ve Tic. A.Ş. ile borç tasfiyesi yaptığını ve borca karşılık verilen gayrimenkulün Kolorkim şirketine davalı tarafından alındığını; 200.000,00 euro değerindeki mamul madde ve yüklü miktarda ham maddenin devredildiğini, malın üretim müdürü .... tarafından envanteri yapılarak davalıya verildiğini, bir kısım davacı firma çalışanlarının Kolorkim şirketine geçtiğini ileri sürerek davalının bu vekâlet nedeni ile zimmetinde kalan banka hesaplarındaki paralar, tahsil için alınan çekler, ... Ltd. Şti.'den tahsil ettiği alacak bedelleri ile sattığı 2 adet minibüs ve dizel otomobilin aynen iadesini, bu mümkün olmadığı taktirde bedellerinin tazminini, 763.000,00 TL alacağın davalı tarafından tahsil tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunu'nun 2 nci maddesi uyarınca faizleriyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davacı vekili birleşen davaya ilişkin dava dilekçesinde; müvekkili şirketin 1996 yılında paylarının %80'i ..., %20 hissesi ise Alman menşeli Colr Chemie Druckn Fabren GMBH isimli şirkete ait olmak üzere kimya, plastik ve kağıt ambalaj sanayi konularında faaliyet göstermek amacıyla kurulduğunu, geçen zaman içerisinde müvekkili şirket yetkilisi ... ile dava dışı ...'in aynı konuda faaliyet gösteren Kolorkim Kimya Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.'yi eşit hisseli kurmak için güvene dayalı olarak anlaştıklarını, ancak haksız rekabet hususu ve yabancı ortağın bu yeni şirkete karşı olası olumsuz yaklaşımı gibi nedenlerle davalı şirketin %99 payı ...'e, kalan %1 hissenin ...'nın akrabası ...'a verilerek kurulduğunu, ayrıca taraflar arasında eşit hissenin sağlanması adına ...'a ait 1 hisse ile ...'in 49 hissesinin 1 yıl sonra ...'ya devri konusunda mutabakat sağlandığını, aşamalı olarak müvekkili şirketin aktif varlıkları içerisinde yer alan 35 .. 5718 plaka sayılı ... marka araçi 35 .. 5476 plaka sayılı 2002 model minibüs ve 35 ... 2396 plaka sayılı otomobil ile 200.000,00 euro değerindeki mamul madde ve ham maddenin bedellerinin ödenmiş gibi gösterilerek gerçekte tahsil edilmeden davalı şirkete devredildiğini, yine bu devir olgusu içerisinde müvekkili şirketin ... Ambalaj A.Ş. isimli şirketten olan 50.269,02 YTL'lik alacağına karşılık yapılan borç tasfiyesi sözleşmesine istinaden alınan gayrımenkulün davalı şirketine tapuda devredildiğini, ancak bu taşınmaza ait bedelin de tahsil edilmediğini, davalı şirket yetkilisi ...'e müvekkili şirkete ait hesaplarda işlem yapmak üzere 14.01.2008 tarihli vekâletname uyarınca tahsil edilen Denizbank .... Şubesine ait 16 adet çeke ilişkin yaklaşık 72.000,00 TL'nin müvekkili şirketin hesaplarına intikal ettirilmediğini, taraflar arasında aşamalı olarak gerçekleştirilmesi planlanan bu devrin hukuki süreci tamamlanmadan önce davalı şirketin anlaşmaya aykırı davranması nedeniyle devredilen özvarlıklara ilişkin bedellerin tahsil edilmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL alacağın reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 11.07.2023 tarihli ıslah dilekçesiyle, birleşen davadaki taleplerini 02.12.2002 tarihli borç tasfiye ve ibra sözleşmesinden kaynaklanan alacağa hasrettiklerini bildirerek belirtilen alacak kalemine ilişkin talebini 77.988,13 TL'ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekilleri asıl ve birleşen davalara ilişkin olarak ayrı ayrı vermiş oldukları cevap dilekçeleriyle davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını savunarak asıl ve birleşen davaların reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Mahkemece Verilen Karar
Mahkemenin Dairemiz bozma ilamına uyarak verdiği 15.05.2019 tarih, 2016/287 E. ve 2019/281 K. sayılı kararı ile davalı ... tarafından davacı şirket hesaplarından çekilen paralardan 72.720,99 TL'sının davacının ticari defterlerinde görülmediği, bu tutardan davalının sorumlu olacağı, yine davacı şirket hesabından davalı ... hesabına virman yapılan 41.949,00 TL'sına dair ödeme talimatları ve dayanak belgelerinin sunulmadığı, bu tutardan da davalının sorumlu olması gerektiği, "ŞGT tarafından Karkim'e verilen paraların listesidir" başlıklı listenin Karkim'in kasasından yapılan ödemeler olduğu, o halde davalı ...'den olan alacaklardan mahsup edilemeyeceği, 02.12.2002 tarihli borç tasfiye ve ibra sözleşmesi gereğince davacı ve davalı şirketlerin .... Ambalaj şirketinden olan alacakları nedeniyle yapılan taşınmaz devirleri sonrası davacı alacağının 77.988,12 TL olduğu, birleşen davadaki talebin 10.000,00 TL olduğu gerekçesiyle; asıl davanın kısmen kabulü ile 72.720,99 TL'nin reeskont faiziyle davalı ...'den alınarak davacı şirkete verilmesine, 41.949,00 TL'nin reeskont faiziyle davalı ...'den alınarak davacı şirkete verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine; birleşen davanın kabulüne, asıl dosyada tespit edilen alacakla tahsilde tekerrür teşkil etmemek kaydıyla, 10.000,00 TL'sinin dava tarihi 24.04.2008 den itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
B. Bozma Kararı
Dairemizin 09.06.2021 tarih, 2019/3869 E. ve 2021/4943 K. sayılı kararı ile;
" 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin ve davalı ...’in tüm temyiz itirazlarının reddine, birleşen davada davalı ... San. Tic. Ltd. Şti. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Birleşen davada davacı vekili, davalı şirkete devredilen araçlar, müşteri çekleri ve ham maddelerin bedelleri ile 02.12.2002 tarihli borç tasfiye ve ibra sözleşmesi kapsamındaki alacaklarını talep etmiş ve dava değerini 10.000,00 TL olarak belirtmiştir. Mahkemece, davacının, dava dilekçesinde açıkladığı dört farklı alacak talebinden yalnızca 02.12.2002 tarihli borç tasfiye ve ibra sözleşmesi kapsamındaki alacak istemi haklı bulunmuş ve davanın kabulü ile 10.000,00 TL’nin davalıdan tahsili yönünden hüküm kurulmuş ise de, yargılama devam ederken davacı tarafça her bir alacak talebi yönünden dava konusu ettiği tutara açıklık getirilmediği için davacının her bir alacak kalemi için eşit miktarda talepte bulunduğu kabul edilerek hüküm kurulması gerekirken bazı kalem alacaklar yönünden dava reddedildiği halde davanın tamamen kabulüne karar verilerek gizli talep aşımı yapılması doğru olmamış;, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir." gerekçesiyle hükmün bozulmasına ve dosyanın mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
C. Mahkemece Bozma İlamına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma üzerine birleştirilen dosya yönünden yargılamaya devam edildiği, birleştirilen dava dayanağı taleplerin, davacı şirkete ait araçlar, müşteri çekleri ve hammaddeler ile 02.12.2002 tarihli borç tasfiye ve ibra sözleşmesi kapsamındaki alacaklara; dolayısıyla harçlandırılan 10.000,00 TL dava değerinin 2.500,00 TL'sinin davacı şirkete ait araçlara, 2.500,00 TL'sinin müşteri çeklerine, 2.500,00 TL'sinin hammaddelere, 2.500,00 TL'sinin sözü edilen sözleşme kapsamındaki alacaklara ilişkin olduğu, bu çerçevede, zarar kalemlerinden davacı şirkete ait araçlar, müşteri çekleri ve hammaddeler hakkındaki iddiaların ispat edilmediği hususunun tüm dosya kapsamı, özellikle birinci bozma ilamı kapsamında belirgin olduğu, davacının 02.12.2002 tarihli borç tasfiye ve ibra sözleşmesi gereğince davalıdan toplam 77.988,12 TL alacağı bulunduğu, ne var ki ıslah harcının 67.988,13 TL üzerinden yatırıldığı ve eldeki dava ile istenebilecek alacak tutarının toplam 70.488,13 TL olduğu gerekçesiyle birleşen davanın kısmen kabulü ile asıl davada tespit edilen ve kesinleşen alacakla tahsilde tekerrür teşkil etmemek kaydıyla, 70.488,13 TL (borç tasfiye ve ibra sözleşmesinden kaynaklanan) alacağın davalı Şirket'ten tahsiline, hükmedilen alacağın 2.500,00 TL'lik bölümüne dava tarihi 24.04.2008'den itibaren, 67.988,13 TL'lik bölümüne ıslah tarihi 11.07.2023'den itibaren reeskont faizi yürütülmesine, ıslah harcı yatırılmayan (70.488,13 TL üzerindeki) kısma ilişkin olarak karar verilmesine yer olmadığına, davalı şirkete ait araçlar, müşteri çekleri ve hammaddeler ile ilgili alacak taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; birleşen davadaki diğer taleplerinden vazgeçip davalarını borç tasfiye ve ibra sözleşmesinden kaynaklanan alacağa hasrettiklerini ve yatırılan ıslah harcının tamamını da bu alacak için yatırdıklarını, Mahkemece bu husus gözden kaçırılarak alacağın bir kısmı için ıslah harcının yatırılmadığından bahisle yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığını, öte yandan Mahkemece birleşen davadaki taleplerinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olduğu gözetilerek hükmedilen alacağa borç ve tasfiye protokolünün imzalandığı tarihten itibaren faiz işletilmesi gerekirken yazılı şekilde faiz işletilmesinin de doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Asıl ve birleşen davalara konu uyuşmazlık, vekâlet sözleşmesinde verilen yetkilerin ve 02.12.2002 tarihli borç tasfiye ve ibra sözleşmesi hükümlerinin davacı şirket aleyhine kötüye kullanıldığı ve davacı şirketin mal varlığının davalı şirkete aktarıldığı iddiasına dayalı aynen iade, bu mümkün olmazsa alacağın tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasının yollamasıyla, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarih ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 nci ila 454 üncü maddeleri hükümleri.
3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı harcın istek halinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
25.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.