"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/308 Esas, 2023/1617 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2018/731 E., 2020/790 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasındaki geçmişe dayalı cari hesap ilişkisi sebebiyle davalının müvekkiline bakiye 245.999,98 TL borcunun bulunduğunu, ihtarname ile borcun istendiğini, davalının borcunu inkar ettiğini, cari hesap alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, davacının iddia ettiği alacağın varlığını kanıtlaması gerektiğini savunarak davanın reddini, kötü niyet tazminatının tahsilini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, taraflar arasında ticari alım satım ilişkisinin bulunduğu, her iki tarafın defter ve kayıtları incelendiğinde davalı kayıtlarında yer aldığı halde davacı kayıtlarında yer almayan 250.000,00 TL bedelli çekin, davalı tarafından davacıya verildiği, davacının bu çeki dava dışı ...'e ciro ettiği, 06.06.2014 tarihinde çek bedelinin ... hesabına virman yapılarak ödendiği, davacının bu şekilde çek bedelini tahsil ettiği, çekin başka bir alacak borç ilişkisine istinaden verildiğine dair bir delil sunmadığı, tarafların ticari defter ve kayıtlarında da bu yönde bir belgenin olmadığı, davacının davalıdan alacağının bulunmadığı, davacının bu hususu bildiği veya bilmesi gerektiği, icra takibinde haksız ve kötü niyetli olduğu gerekçesiyle davanın reddine ve kötü niyet tazminatının davacıdan alınıp davalıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, tarafların ticari defterleri arasındaki mutabakatsızlığın esasen davalının keşide ettiği, davacının lehtar göründüğü 250.000,00 TL tutarlı çekin davacı kayıtlarında yer almamasından kaynaklandığı, davacının çeki dava dışı kişiye ciroladığı, çek bedelini de bu kişinin tahsil ettiği, çekin bir ödeme vasıtası niteliği taşıdığı, çek bedelinin ödeme kabul edilerek davalının borcuna mahsubu gerektiği bu ödeme sonucunda ise davalının bakiye borcunun kalmadığı, davacı, çekin başka bir ticari ilişkiye istinaden verildiğini ileri sürmüşse de bu hususta herhangi bir delil ibraz etmediği, alacağın tamamen veya kısmen ortadan kalkması sonucunu doğuran, borcu ortadan kaldıran, borcu sona erdiren belgenin yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği, alacaklı olmadığını bildiği veya bilmesi gerektiği halde takip başlatan davacının takipte kötü niyetli kabul edilip aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin de yerinde olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, cari hesap ilişkisine dayalı başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2.2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 67 nci maddesi.
3. Değerlendirme
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 20.11.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.