Logo

11. Hukuk Dairesi2023/6865 E. 2024/8025 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının tescilli olmayan markasına davalı tarafından tecavüz edildiği iddiasıyla açılan marka hakkına tecavüzün durdurulması, önlenmesi ve tazminat istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıya ait marka tescil başvurusunun reddedilmiş olması ve davalının marka kullanımının davacıdan önceye dayanması nedeniyle, marka hakkına tecavüz veya haksız rekabetin oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1384 E., 2023/1095 K.

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/215 E., 2023/209 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin "... Kuru Temizleme" ibareli markanın sahibi olduğunu, davalının eşi ...’in ise bir süre müvekkilinin iş yerinde çalıştığını, ancak daha sonra ayrılarak kendisine kuru temizleme dükkanı açtığını ve bu işyerine de "... Kuru Temizleme" ismini verdiğini, davalının ayrıca internet üzerinden de müvekkilinin tescilli markasını kullandığını, böylelikle müvekkilinin marka hakkına tecavüz edildiğini ileri sürerek davalının müvekkiline ait markaya tecavüzünün durdurulmasına, önlenmesine, hükmün ilanına, 5.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; "... Kuru Temizleme" markası üzerinde davacının hiçbir hakkının bulunmadığını, müvekkilinin 09.02.2009 tarihinden beri işletmesinde bu ibareyi kullandığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, davaya mesnet olan 2017/42644 başvuru numaralı davacı markasının halihazırda TÜRKPATENT tarafından nihai olarak reddedilerek hükümden düşmüş bir başvuru olması nedeniyle, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (6769 sayılı Kanun) kapsamında marka hakkına tecavüzden bahsedilemeyeceği, davalının dava konusu kullanımlarının, davacı aleyhine haksız rekabet de teşkil etmediği, davacının ... ibaresini kuru temizleme hizmetlerine ilişkin olarak, davalıdan önce kullandığına dair bir kanaate de varılmadığı, davalının, davacıdan daha önce faaliyete başlamış olması nedeniyle haksız rekabete vaki bir eyleminden bahsedilemeyeceği, dava dosyasındaki bilgi ve belgeler çerçevesinde davalının davacı aleyhine haksız bir fiilde bulunduğu yönünde bir kanaate ulaşılamadığından, davacı lehine tazminat değerlendirmesine de yer olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı adına tescilli bir markanın bulunmadığı, davacının oğlu adına tescilli markaya dayalı olarak da hak iddia edemeyeceği, zira bu markanın davacıya ait olmadığı gibi davacıya verilmiş bir lisansın da olmadığı, kaldı ki mahkemece itibar edilerek hükme esas alınan bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere davalının kullanımının 2009 yılına dayandığı, davanın 21.08.2017 tarihinde açıldığı da gözetildiğinde ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, markaya tecavüzün durdurulması, önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 54 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 19.11.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.