"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/68 Esas 2023/207 Karar
HÜKÜM : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2014/303 E., 2016/367 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararının iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı TÜRKPATENT vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin kâğıt mamulleri ve benzer ürünler ile deterjan emtiaları ve kişisel bakım mamulleri üretimi alanlarında faaliyet gösterdiğini ve asıl unsuru "MOLFİX" ibaresinden oluşan tanınmış markaların ve "MOLFİX DRY&SOFT", "MOLFİX DAY&NIGHT", "MOLFİX&HÜLYA" ibareli diğer markaların sahibi olduğunu, davalının bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “MOMOFİX” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı TÜRKPATENT' e başvuruda bulunduğunu, başvuruya müvekkili tarafından yapılan itirazın, davalı TÜRKPATENT' in 2014-M-7466 sayılı YİDK kararı ile yerinde görülmeyerek reddedildiğini, müvekkili markalarının tanınmış olduğunu ve başvurunun bu markalarla karıştırılma ihtimali bulunacak düzeyde benzer bulunduğunu ileri sürerek, davalı TÜRKPATENT YİDK'in anılan kararının iptalini, tescil edilmiş olması halinde diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde; Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2.Davalı şirket cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 29.11.2016 tarih ve 2014/303 Esas 2016/367 Karar sayılı kararıyla;davalı yana ait “MOMOFİX” ibareli marka tescil başvurusunun kapsadığı emtiaların, davacı yanın “MOLFİX” markasının emtiaları ile aynı/benzer olduğu, ancak markaların bir bütün olarak tüketici algısında bırakacakları izlenimin benzer olmadığı, markalar arasında 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin (556 sayılı KHK) 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca karıştırılma tehlikesinin bulunmadığı, davacı markasının “hijyenik pedler, alt bezleri” malları için sektörel tanınmış marka olduğu, ancak bu durumun markalar arasında karıştırılma tehlikesi bulunmadığı yönünde ulaşılan sonucu etkilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 07.03.2019 tarih ve 2018/836 Karar sayılı kararıyla; davalının marka tescil başvurusunun kapsamındaki 5. sınıf "Tıbbi pedler, tıbbi giysiler" emtiasının ortalama tüketicilerinin, belli bir yaşın üzerinde, kendilerinin veya yakınlarının tıbbi sıkıntıları nedeniyle daha dikkatli ve seçici davranan ve bu tür ürünler hakkında en azından temel bilgilere sahip, normalden daha dikkatli ve seçici kişilerden oluştuğu, taraf markalarının bilinen bir anlamının bulunmadığı, davalı başvurusundaki farklı yazı karakteri ve renkler de gözetildiğinde, davalının “MOMOFİX” ibareli marka tescil başvurusu ile davacının "MOLFİX" esas unsurlu markaları arasında, ortalama tüketiciler nezdinde 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi uyarınca karıştırılma tehlikesinin bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 07.12.2021 tarih ve 2020/8411 E. 2021/6931 K. sayılı kararıyla davacının itiraza mesnet markalarının “MOLFİX” asıl unsurlu ibareden ve davalı marka başvurusunun ise “MOMOFİX” ibaresinden oluştuğu, her iki taraf markalarının başlangıç ile sonuç kısımlarının aynı olduğu, 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca, markaların tescil kapsamlarının da aynı tür emtiaları kapsaması nedeniyle ortalama tüketici kitlesinde her iki marka arasında idari; ekonomik veya işletmesel bir bağ bulunduğu ihtimalini düşündürecek ve bu nedenle karıştırılma ihtimaline yol açacak ölçüde benzerlik bulunduğunun kabulü gerektiği, mahkemenin kabulüne göre de, davacının “Molfix” ibareli markasının tanınmış marka niteliğinde olduğu mahkemece kabul edildiği halde benzerlik düzeyi karıştırılma ihtimaline yol açacak düzeyde olmasa bile, markalar arasındaki benzerlik düzeyi ve davacı markalarının hijyenik pedler ve alt bezleri yönünden tanınmış marka olduğu hususları dikkate alındığında; davalı markasının başvuruya konu tıbbi pedler ve tıbbi giysiler malları yönünden tescilinin 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca tanınmışlıktan haksız yararlanmaya yol açacağının kabulü gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ilekarıştırılma ihtimalinin tespitinde markaların başlangıç kısımlarının daha etkili olduğunun kabulünün gerektiği, somut olayda davacının itiraza mesnet markalarının “MOLFİX” asıl unsurlu ibareden ve davalı marka başvurusunun ise “MOMOFİX” ibaresinden oluştuğu, her iki taraf markalarının başlangıç ile sonuç kısımlarının aynı olduğu, 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca, markaların tescil kapsamlarının da aynı tür emtiaları kapsaması nedeniyle ortalama tüketici kitlesinde her iki marka arasında idari; ekonomik veya işletmesel bir bağ bulunduğu ihtimalini düşündürecek ve bu nedenle karıştırılma ihtimaline yol açacak ölçüde benzerlik bulunduğunun kabulünün gerektiği, öte yandan benzerlik düzeyi karıştırılma ihtimaline yol açacak düzeyde olmasa bile, markalar arasındaki benzerlik düzeyi ve davacı markalarının hijyenik pedler ve alt bezleri yönünden tanınmış marka olduğu hususları dikkate alındığında; davalı markasının başvuruya konu tıbbi pedler ve tıbbi giysiler malları yönünden tescilinin, 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca tanınmışlıktan haksız yararlanmaya yol açacağının kabulü ile davanın kabulüne karar verilmesinin gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı TÜRKPATENT vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; başvuru ile itiraza gerekçe olarak gösterilen markalar, görsel, işitsel veya anlamsal düzeyde ilişkilendirme ihtimali de dahil olmak üzere karıştırmaya yol açabilecek derecede benzer olmadığını, markaların bir bütün olarak ele alınması gerektiğini, bir markanın tanınmış olması, o marka ile benzerlik içeren markaların tesciline her durum ve şart altında engel olunabileceği anlamına gelmeyeceğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, YİDK kararının iptali ile marka tescilinin hükümsüzlüğüne ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
Davacı tarafından YİDK kararının iptali ile marka tescilinin hükümsüzlüğü talebinde bulunulmuş, ilk derece mahkemesi davanın reddine karar vermiş, davacı vekilinin istinaf talebi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekilince temyiz edilmiş ve Dairemizin 07.12.2021 tarih ve 2020/8411 E. 2021/6931 K. sayılı kararıyla bozulmuştur. Bozma sonrası Bölge Adliye Mahkemesince karar verilmiştir.
6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin birinci fıkrasında "Yargıtay ilgili dairesinin tamamen veya kısmen bozma kararı, başvurunun bölge adliye mahkemesi tarafından esastan reddi kararına ilişkin ise bölge adliye mahkemesi kararı kaldırılarak dosya, kararı veren İlk Derece Mahkemesine veya uygun görülecek diğer bir ilk derece mahkemesine, kararın bir örneği de bölge adliye mahkemesine gönderilir." dördüncü fıkrasında ise "Yargıtayın bozma kararı üzerine ilk derece mahkemesince bozmaya uygun olarak karar verildiği takdirde, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulabilir." hükümleri yer almaktadır. Bu hükümler doğrultusunda bozma sonrası dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesi ve İlk Derece Mahkemesince karar verilmesi gerekirken Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiş olması ve burada karar verilmesi doğru görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.