Logo

11. Hukuk Dairesi2023/6936 E. 2024/8072 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı Kurumun Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu'nun (YİDK) davacının tasarım tescil başvurusunu reddetmesi üzerine, bu kararın iptali ve tasarımın tesciline ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu tasarımın, daha önce tescilli bir tasarımla benzerlik gösterdiği, yenilik ve ayırt edicilik kriterlerini karşılamadığı, bu hususun bilirkişi raporuyla da doğrulandığı ve mahkemelerin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1392 Esas, 2023/1219 Karar

HÜKÜM : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/255 E., 2020/241 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; 2017/06289 sayılı tasarım tescil başvurusunun davalı Şirketin 2003/03638-3 ve 2011/03950-2 sıra numaralı tasarımlara dayalı itirazı sonucunda, diğer davalı Kurum Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu'nun (YİDK) 2018/T-453 sayılı kararı ile iptal edildiğini, dava konusu tasarımda kullanılan mandalların belirgin olarak büyük olduğunu, mandalların büyük olmasının haricinde düz hatta ve kavrama özelliği kuvvetli olacak şekilde tasarlandığını, elbise askısının tüm yüzeyinin paralel ince çizgilerle süslendiğini, elbise askısının boyun kısmının oval yapıda olduğunu, elbise askı tasarımında kollar düz ve uzun olup uç kısımların aniden kıvrılarak bittiğini, bu teknik özellik ve tasarımların tamamını aynı anda barındıran bir başka ürün olmadığını, itiraza dayanak yapılan tasarımların sadece ön kısmı belirgin olup üstündeki çizgilerin, varsa eğimlerinin, kıvrımlarının, et kalınlığının, dokusunun vs. hiçbirinin belli olmadığını, yapılan itirazların ve ret kararının tasarım hukukuna aykırı olduğunu ileri sürerek, 2018/T-453 sayılı YİDK kararının iptaline ve 2017/06289 sayılı tasarımın tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Kurum kararının yerinde olduğunu, davaya konu 2017/06289-1 sıra numaralı askı tasarımı ile iptaline gerekçe olan askı tasarımının üç boyutlu görünümleri itibariyle aynı olduğunu, tasarımlar arasında kubbemsi etiket alanındaki köşelerin yay şeklinde köşeli olmaları ve askı gövdesinde yer alan desen dışında bir fark bulunmadığını, tasarımlar arasında belirgin biçimde farklılık görülmediğini, itiraz konusu tasarım ayırt edici nitelikten yoksun bulunduğundan 2018/T-453 sayılı kararın tesis edilerek tasarım tescilinin iptaline karar verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Davalı Şirket vekili cevap dilekçesinde; davacının, davacının tasarım başvurusuna yapılan itiraza gerekçe gösterilen tasarımların, tamamı ile kurumun eski kayıtlarında mevcut olan tasarımlar olduğunu, davacının, yeni ve ayırt edici olmayan bir tasarım için tescil talep ettiğini, davaya konu tasarımın daha önce tescil edilen ve piyasaya sunulan tasarım ile aynı olduğunu, dava konusu tasarım ile 2011/03950 ve 2003/03638 numaralı tasarım kıyaslandığında aralarında aynılık olduğunun görüldüğünü, Kurum kayıtları ve piyasada öteden beri bulunan tescilli tescilsiz çok sayıdaki askı tasarım örneklerinin davacının iddiasını çürüttüğünü, bu tasarımın çok önceki yıllarda kamuya sunulduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, dava konusu tasarımın, 2011/03950-2 numaralı tasarımla gerek omuz eğimleri, gerek ön görünüşte görülen et kalınlıkları, gerekse mandal büyüklük ve formlarının belirgin şekilde benzediği, davacı tasarımında yüzeyde yer alan çizgilerin ise genel izlenime etkisinin büyük olmadığı, tasarımlarda bar kısmının ana gövde ile birleşim noktalarındaki oranların da birbirine yakın olduğu, omuz bitişlerinde davacıya ait tasarımın dışa doğru biraz daha geniş bir açıyla açılmasının tasarımlar arasındaki tek fark olduğu, bu farkın bilgilenmiş kullanıcı algısı ve seçenek özgürlüğü açısından tasarımları ayırt etmeye yetecek nitelikte bulunmadığı, davacıya ait 2017/6289-1 nolu tasarımın, 2011/03950-2 nolu tasarım karşısında yenilik ve ayırt edicilik koşullarını sağlamadığı, davaya konu 2018/T-453 sayılı YİDK kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davaya konusu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik özelliklerini taşımadıklarının, içinde endüstriyel tasarım uzmanının da bulunduğu bilirkişi heyetince hazırlanan bilirkişi raporunda açıklandığı, söz konusu raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğu, buna göre dava konusu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik niteliklerini taşımadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, davalı Kurum YİDK kararının iptalinin gerekip gerekmediği noktasındadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 20.11.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.